Osmanlı cihan devletinin ilk tohumu Söğüt’te toprağa atıldı, hatta daha da geriye gidersek Domaniç’te. O tohum kısa sürede dal verdi, dalları Nil’e, Karadeniz’e kadar bütün bir coğrafyayı gölgelendiren ulu bir çınara dönüştü.Gittiğim her yerde Osmanlı’ya ait eserleri gördüğüm kadar adeta toprağa saçılmış şehitlikler de gördüm. Oradaki şehitlerimizi de ziyaret ettim. 4 kıtada Mehmetçiğin izine rastladım. Nasıl ki bir ağacın meyveleri dibine dökülürse o ulu çınarın tohumları da kurumları da kurumaya yüz tuttuğunda dibine döküldü. 

DEDEM BURADA ŞEHİT DÜŞTÜ

 Kars’ın, Erzurum’un, Tokat’ın, İzmir’in, Rize’nin evlatları yatıyor burada. Nablus’tan Tiflis’ten şehitler burada kardeşleriyle yan yana yatıyor.Kudüs’ten Abdülcelil meydan harbinde şehit oldu, büyük dedem Rize Güneysulu Kemal Mutlu burada Sarıkamış’ta şehit düşerek hakkın rahmetine kavuştu.Sarıkamış Şehitliği, Kafkas Cephesi Şehitliği bizim tarihimizin, bizim kardeşliğimizin sarsılmaz bir abidesidir.Sarıkamış’ı çok iyi anlamak, buradaki ruhu bugüne taşımak zorundayız.Sarıkamış üstünde kar, kar altında Memedim yatar. Şiiri ne güzel anlatır.Bugün Anadolu’dan Trakya’dan Sarıkamış şehitlerimizi anmak için buraya toplantık. Burada geçireceğimiz anlar bir gün bir gece bile Sarıkamış kışının ne demek olduğunu anlatmaya yeter.Yemen’den üzerlerinde sahra kıyafetleriyle buraya gelmiş Mehmetlerin Allahuekber Dağları'nda çektiği acıyı sizlerin muhayyilinize bırakıyorum.Biz İstanbul’da Ankara’da yaşayanlar bunu pek bilmeyiz ama Sarıkamışlı iyi bilir. 1915’de beyaz ölüm Mehmetçiğin üzerine yağdı. Yağmur yağıp kar eridiğinde Mehmetlerin bedeni ışıldamaya başladı. Sarıkamış’ta kırılan gonca gülün tazeleri bir bir gün yüzüne çıkmaya başladı. Şehitsen secdelerle yüce ruhuna der yer Allahuekber, gök Allahuekber ile uğurlandılar.

 İstanbul’dan Van’dan Üsküp’ten gelen nice erler Allahuekber Dağı'nda dayanılmaz soğuğa, açlığa son raddeye kadar direndiler.

 ŞEHİTLERE SESLENDİ

 Ben bugün burada aziz şehitlerimizin manevi huzurunda onların aziz hatırasına sesleniyorum. Aziz şehitlerimiz;Bizler bugün torunlarınız olarak huzurunuzdayız. Sizler bir destan yazdınız. Burada fedakarlığın, inancın olduğu kadar kahramanlığın ve kardeşliğinde destanını yazdınız. Sizin yazdığınız bu destana sahip çıkacağız, bu kutsal emaneti yere düşürmeyeceğiz. Bu vatana sahip çıkmaya, onu yüceltmeye çalışacağız. Sizin şehit bedenlerinizi incitmeyeceğiz. Kardeşliği yıpratmayacağız, kardeşliğimize uzanan harici ellere karşı göğsümüzü siper etmeye devam edeceğiz.Sizler omuz omuza çarpıştınız. Sizden aldığınız ilhamla vatanımız üzerinde bütün dünya üzerinde kardeşlik, dayanışma demeye devam edeceğiz. 

2015’TE ANIT DÜZENLEMESİ BİTECEK

 Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak Sarıkamış Şehitleri’ni anmak için bir proje çalışması yaptık. Facianın 100. yılında 2015’te inşallah anıt düzenlemesi mutlaka tamamlanacak.Sarıkamış’ta tarihi köşkleri, kullanılmayan kışla yapılarını kültür turizmine kazandırmaya çalışacağız.

 YENİ BİNALAR YAPALIM

Kaçak yapılar var. Eğer orada oturmak istiyorsanız  ya da farklı yerde oturmak isterseniz farklı bir yerde kentsel dönüşüm projesini hayata geçirelim. Bunları yıkalım. Yerel mimariyle konutlar yapalım. Uygun şartlarla, 10-15-20 yıl vadeyle onlara burada gayet güzel konutlar inşa edelim. 

SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİNE DEĞİL SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİYLE YÜRÜYOR DESEK…

 Türkiye Sarıkamış Şehitleri’ne yürüyor diye bir ifade var. Bu ifade samimi niyetlerle yapıldı. Bizim değerlerimizde şehitler ölü değildir. Onu şuna dönüştürsek, Türkiye Sarıkamış Şehitleriyle yürüyor. 8 OCAK 2011