Toplantıya Roj Tv muhabirlerinin de alınması nedeniyle Başbakan Erdoğan toplantıya katılmadı. Danimarka Başbakanı toplantıyı tek başına yapmak zorunda kaldı. Rasmussen, Erdoğan tavrından dolayı şaşkınlık yaşadığını belirterek, şunları söyledi.
“Sayın Erdoğan bu kuruluşun PKK’ya ait olduğunu söyledi. PKK AB’nin terör listesinde bulunan örgüttür. Roj TV grubunun teröre davetiye çıkaran bir kuruluş olduğunu söyledi. Ve sonuç olarak Sayın Erdoğan bu toplantıya katılmak istemedi. Türkiye’nin terörizm hassasiyetini anlıyorum. Danimarka teröre karşı sürdürülen mücadelede çok aktif bir ülkedir. Ancak gazeteciler Danimarka yasaları çerçevesinde davrandığı müddetçe ben hiçbir gazeteciyi basın toplantısına katılmasını yasaklayamam. Bu konuda istekli de değilim. Danimarka Roj TV konusunda bir soruşturma açmıştır. Bu soruşturma devam ettiği müddetçe ben Başbakan olarak Roj TV’ye her hangi bir müdahalede bulunamam…
Şunun altını çizmek istiyorum. Hükümetler hiçbir şekilde medyayı etkilemeye çalışmamalıdır. Basın tamamen özgür ve bağımsız olmalıdır. Bu Danimarka demokrasisinin en temel prensibidir.”
Danimarkalı bir gazetecinin “Danimarka’ya 11 İslam ülkesinden gelen tepki ve ikinci olarak Erdoğan’ın bu tepkisi karşısında Türkiye’nin AB’ye üye olup olmama konusunda neler söyleyebilirsiniz?” sorusunu da yanıtlayan Rasmussen şu görüşlere yer verdi:
“Başlangıçta söylediğim gibi Türklerin teröre karşı hassasiyetini anlayışla karşılıyorum. Ancak Sayın Erdoğan’ın verdiği tepkinin şaşkınlığını yaşıyorum. Bu ifade özgürlüğünün bir gereğidir. Bizim Danimarka’da çok geniş ve yaygın bir ifade özgürlüğü anlayışımız var.
Danimarka hükümeti medya da yayımlanan şeyleri kontrol edemez ve etmemeli de… Sonuçta Danimarka’daki medyadaki özgürlüğün kullanılmasından dolayı Danimarka hükümeti sorumlu tutulamaz. Üyelik görüşmelerine bakacak olursak başvuru sahibi ülkelerin ifade özgürlüğü de dahil tüm şartları yerine getirmek zorundadır. Bence bu temel bir prensip hiçbir hükümet medyaya karışmamalıdır. Ve bir başvuru sahibi bir ülke olarak Türkiye’de bunu yerine getirmelidir. Ancak henüz çok erken bir karar vermek. Türkiye zaman içinde bu kararı verecektir.”