Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sıkıntılarla, suistimalellerle bunalmış bir milletin değişimden başka bir seçeneği olamayacağını belirtti. Erdoğan, “ İstikrar içerisinde yürüyen değişim kararını asla zedelemeye çalışmamalıyız. Değişim politikalarını eleştirmek demokratik bir haktır. Ancak, statükoyu savunmanın vatanseverlikle milliyetçilikle bir alakası yoktur” dedi. Erdoğan, “Çağdaş dünyanın esası olan evrensel hukuk ilkeleri ve kalkınma istikameti Atatürk tarafından Cumhuriyetin harcına konulmuştur. Önümüze çıkan engeller ne olursa olusun tereddüte kapılmamalıyız. Çünkü Türkiye’nin yegane istikameti budur. Bunalımlarla suistimallerle bunalmış bir milletin değişimden başka bir seçeneği olamaz” dedi.
Başbakan recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Siyasi gelişmelerle ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “AK Parti üç buçuk yıllık iktidarı döneminde Ülke meselelerinin nerede ise tamamını yoluna koymayı başarmıştır” dedi. Erdoğan şu mesajları verdi:
HAKTAN ÖZGÜRLÜKTEN TAVİZ VERMEYİZ
“Elimizde sihirli bir değnek kolsa, Milletimizin tek bir an sıkılmasına meydan vermezdik. Bizim işimiz kolay değil siyaseti oyalama ve oyalanma sanatı zannedenlerden değiliz. Hesabımızı doğru yaparak adım adım ilerleme gayreti içerisindeyiz. Bunu yaparken haktan adaletten ve özgünlüklerden taviz vermiyoruz”
PAROLAMIZ DAHA ÇOK KALKINMA
“Bizim siyasi parolamız daha çık dem daha çok kalkınmadır. İnsan hak ve özgürlüklerini temin altına almadan kalkınmayı da başaramayız. Ülkemizde yaşanan bölgesel problemlerin temelinde geçmişteki siyasi anlayışından kaynaklanmaktadır. Özgürlük ve refahın kalkınmanın anahtarıdır.”
Demokrasi standartlarını insanlarımıza iki beden büyük görenlerin varolduğunu biliyoruz. Bunu yapanlar arasında siyasetten geçinenlerin bulunmasıdır. Anadolu’da güzel bir söz var, Güzele ne yakışmaz diye. Bu millete demokrasi çok yakışıyor ama bu vatan hakkında kötü emeller besleyenlere asla yakışmıyor. Ekonomik problemler ve yoksulluk demokrasinin kısıtlanmasına neden olmuş. Ekonomik kalkınma demokratik özgürlükçü bir düzenin ürünüdür. Ekonomik gerilik, otoriter yönetimlerle birlikte var olmaktadır. Ekonomik gelişmeyi destekleyerek yukarı taşımaktadır. Demokratik özgürlükçü düzen ekonominin potansiyelinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Demokrasi ile refah birbirini yeniden üretir”
“KALKINMA DEMOKRASİ İLE OLUR”
Doğu ve Güneydoğu’da modernizasyonu istiyorsak, daha çok kalkınma ile daha çok demokrasiyi birlikte temin etmek gerekir. Hükümetimiz demokrasiden taviz vermeden kalkınmayı hedeflemektedir. Terörün zemin bulmasını engelleyecek unsur ekonomik yapının dönüştürülmesidir. Bu da demokratik düzende mümkün olur. Bazı açılış programları hem de parti kongresi nedeniyle geçen haftayı Adıyaman, Şanlıurfa, Siirt ve Diyarbakır’da geçirdim. O bölgedeki insanlarla kucaklaşma imkanı bulduk. Sanayi yatırımlarının, toplu konut projelerinin açılışlarını gerçekleştirdik.
“CHP ÜZÜME YETİŞMİYOR”
CHP merak ediyor, başbakanlık uçağa ile niye gittiğimi soruyorlar. O kadar telaşa düşmesin. Ben ülkemin her yerine makama tahsisli olan uçakla kişisel işlerimi görmeye gitmiyorum. Ülkem için önem arz eden hem açılışları yapıyorum, hem de parti teşkilatlarını ziyaret ediyorum. Kongre varsa kongreleri de yapıyorum. Tabii anlayışları, zihniyetleri her adımda bir şey aramak olduğu için kafaları nasıl bulandırırız bunun derdindeler. Şimdiye kadar hükümetlerin elinin, dilinin ulaşmadığı yerlere bizim iktidarımız ulaştı. Bunu konuş, ama onu konuşmuyorsun. Yeni bir şey daha çıkardılar. Kongreler nasıl olur da stadyumda olur diyorlar? (gülerek) İş nereden nereye geldi. Üzüme yetişemiyorlar. Bu da yetmiyor gibi kapıları kapatıyor diyorlar. Biraz insaf sahibi olun. Adıyaman’da yollar bir sel gibiydi. Eğer bindirilmiş kıtalar olmuş olsaydı farklı illerin otobüslerinden geçilemezdi. Çünkü onlar, hep bindirilmiş kıtalara alışmışlar, hep taşıma kitlelerle, bırakın stadyumları kapalı salonlara doldurmaya alışmışlar. Bu kervan yürüyor. Adıyaman’da şehir stadyumu tüm zeminle doluydu. Halkımızın teveccühü çok çok farklıydı.
“TELEVOLEYE SIRA GELMEZ”
“Anadolu’nun Doğusuna, Güneydoğusuna yatırım olur diye korkuyorlar, yazmıyorlar. İşadamlarını destekliyorum. 40 yatırım Adıyaman’da sırada. İş bu noktaya geldi. Bunu konuşalım. Niye yazmıyorsunuz, niye program yapmıyorsunuz. O zaman televeloye sıra gelmez. Bunlar aşacağız. Lafla değil. Teşvik yasalara hep çözüm. Ama bunlar da yeterli değil. İstihdam alanına her yıl 500 bin insan geliyor. Büyük yatırımlar yapılması gerekiyor. O yüzden küresel sermayeyi çağırıyoruz, ama ülkeyi sattılar diyorlar. Yerli için yollar açarlar nasıl engelleriz diye konuşuyorlar. İşleri laf salatası. İcraat yok. Biz koşuyoruz, her şey pahasına koşuyoruz. Türkiye’nin her yerini saran mutlu ve mürehfeh ülke umudu var. Atılan adımlarla geleceğe yüzünü çevirmiştir. İnsanımızın dostluk ve kardeşliğini bertaraf etmek isteyenlerin girişim boşa çıkmıştır”
“Hakikat fikirlerin tartışmasından doğar. Hakaret değil, ne getiriyorsunuz? Böyle bir şey yok. Terörle Mücadele Yasası konusunda bile hep hakaret var. Kendilerine göre tespit var. Çözümün var mı? Bu noktada getirilen bir şey yok. Sıkıntı burada. Her zaman böyle. Biz her şeyden önce şuna inanıyoruz. Bugün vatanseverliğin şartı demokrat olmaktan ve değişimi yönetmekten geçiyor. Azami gayreti bu konuda göstermeye devam edeceğiz. Ülkemizin her bir köşesinin aynı standartlarına ulaştırmak, bölgelerarası makası daraltmak için çağrıda bulunuyorum. Her türlü sosyal programa ve projeye açığız. Bu ülke hepimizin. Nimetlerini olduğu gibi külfetlerini de paylaşmamız gerekir. Bütün siyasetçilerimiz bu illere giderek vatandaşımıza kulak versinler. Hükümet ve Ak Parti olarak üstümüze düşeni yapmaya devam edeceğiz. Adıyaman’dan sona Diyarbakır’a gidip 21 tesis açtık. Kimse açılışlara cesaret edemiyordu. Geçen hafta oralarda sivil toplum örgütü temsilcileriyle görüştüm. İlgili bakanlarla dinledik. Atılabilecek adımların yol haritası içinde nasıl atılacağını kendileriyle konuştum. Teşvik yasası üzerinde çalışıyoruz. Ne gibi değişiklikler yapabiliriz bu tür yatırımların yapılamadığı bölgelerde nasıl süreci hızlandıralım diye çalışıyoruz.”
DİYARBAKIR GEZİSİ
“Diyarbakır’da halkın farklı bir ilgisini gördük. Şehir stadı da Adıyaman gibi tıklım tıklım gibi doluydu. Dışarıda yine kalabalıklar içeri giremeyenler. Rakamları küçültenler var. Önemli değil. Orayı yaşayanlar biliyor. Canlı yayınlar gösterdi. Biz işimize bakalım. Seçim meydanlarında öyle siyasi partiler meydanları doldurur ki, oy patlaması yapacak dersiniz, yüzde 5 almıştır. Yayın organları da var yazarlar. Halk bunları yutmuyor. Nerede ne olduğunu gayet iyi biliyor. Biz bindirilmiş kıtalar istemiyoruz. 17 yatırımcı inşallah oradaki fabrikalarını bitirecekler, bir dahaki gidişimizde o fabrikaların açılışlarını yapacağız. Diyarbakır hakkında konuşan o kadar siyasetçi var onlar da bir Diyarbakır’a uğrayıversinler ya…”
BİZ TURİST DEĞİLİZ
“Ankara’ya sandalyeyi atarsanız netice alamayız. Her ilin milletvekiline büyük iş düşüyor. Biz turist değiliz. Milletvekiliyiz. Her hafta sounnu ilinizde geçireceksiniz Köydes projeleriyle hangi köye su, hangi köye yol gidiyor bakacağız. İkazları yapacağız. Bunları yapmak sorundayız. 2 katrilyon ayrıldık. Kolay değil. Bu paranın harcanması lazım. Paranın turşusu olur mu? Oluyor.”
ADANA GEZİSİ
Adana’ya gittik. Bambaşka şeyler oldu. Camiden bütün Türkiye’ye seslendim. Uydu aracılığıyla açılışlar yaptım. 1111 restorasyon yapıldı. Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey olmamış. 50-100 eser restore edip, varsın yokolsun demişler. Bu eserlerle geçmiyş ile gelecek arasında bu köprünün korunması gerektiğine inanıyoruz. Selçiklu’yu anıyorsak, Osmanlı’yı anıyorsak ne ile anıyoruz. Bizlere bıraktıkları eserler ile anıyoruz”
“KAFALARI BASMIYOR”
“Çıkıp, İstanbul’a tünel yakışır mı diyor. Kafaları basmıyor. Onlar hala dörtnala at arabası ile gitmek istiyorlar. Biz zamanla yarışıyoruz. Zamanı en ucuza almanın yollarını arıyoruz. Adana’da konut açılışları yaptım. Biz vatandaşımızın kanalizasyonla iç içe olduğu bir Türkiye istemiyoruz. Halkımızın sosyal donatı alanlarıyla iç içe olduğu bir projelere imza atıyoruz. Şanlıurfa’ya uğradık. Yine 4 özel sektörün yaptığı okul açılışını, Adalet Sarayı açılışını gerçekleştirdik. 3 oturum salonu vardı. Şimdi 23 oturum salonu var. Türkiye hızla değişiyor. Bunu takip edenler farkında. Şanlıurfa’da şehir stadının da açılışını yapacağız. Stadyuma parayla girin. İşte size para dedik. Siirt’te de kapalı spor salonu doluydu. Modern tekstil fabrikasının işletmeye alınmasını sağladık. Bin kişi sene sonuna kadar istihdam edilecek. Bayanlar çalışacak. Aynı evden bir kişi alınacak. Bayanlara pozitif ayrımcılık görüyorsunuz Zeynep Hanım”
“BU ÜLKEYE SEVDAMIZ VAR”
“Birçok yatırım bölgelerde devam ediyor. Gittiğinizde bu heyecanı hissediyorsunuz, bu yapılanların dalga dalga tüm illere yayılması sağlanacak. Çalışmaları 2007 sonuna kadar bitireceğiz. Bu ülkenin kaynaklarını adil biçimde paylaşmayı bileceğiz. Bu ülkeye sevdamız var. Kuzeyini, güneyine, batısına doğusuna şevkle aşkla bağlıyız. Türkiye’ye bağlılıkla engelleri, ön yargıları aşarak mutlu, mürehfeh Türkiye hayaline ulaşacağız. Allah yolumuzu açık olsun”