Belözoğlu, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında, bütün maç özelinde değerlendirmelerin dışında söylemesi gereken tek bir şeyin olduğunu belirterek, "Bunu Ankaragücü camiasına yaşatan kişilerden birisi, sorumluluğu almak isteyen en önemli kişilerden birisi olmam itibarıyla bütün camiadan, taraftarlarımızdan bütün samimiyetimizle özür diliyorum" dedi.

"Bunu özellikle son 7-8 haftada hissetmeme rağmen çok dile getirememiştim oyuncularıma ama Ankaragücü çok daha iyi, çok daha güzel günleri hak ediyor." ifadesine kullanan Belözoğlu, "Hayatımın en büyük acı tecrübesini yaşadım. Hiçbir zaman kalbimin hiçbir yerinde hissetmeyeceğim bir duyguydu bu. Ama ömrümün sonuna kadar da Ankaragücü camiasına bunu yaşatan kişilerden birisi olarak kendimi hiçbir zaman affetmeyeceğimi söyleyebilirim. Çok üzgünüm, benden yana bütün camiaya hakkım helal olsun. Onlara çok daha güzel şeyler yaşatmak isterdim. Bugün gelinen noktada söylenecek sadece bunlar olduğunu düşünüyorum." şeklinde konuştu.

"BU VİCDANLA YAŞAYACAĞIM"
Göreve devam edip etmeyeceği yönündeki soruya da Belözoğlu, şöyle yanıt verdi:

"Ben İsmail Başkan ve Yusuf Bey ile görüşüp zaten bir karar veririm. Bunu da ilk siz öğrenirsiniz. Biz kimseyle görüşmedik, soyunma odasında oyuncularla helalleştik. Söyleyebileceğim benim herhangi bir bildiğim de yok. Burada yaşanılan süreçte bir birliktelik oluştu. İyi gün de kötü gün de oldu. Bir ayrılık olacaksa da en yakışıklı haliyle olması gerektiğini düşünüyorum. Şimdi çok sıcak, bugün ilk ama bir gün söylemem gerekenler olduğunu düşünüyorum, burada hiç kimseyi kırmak, kimseyi hedef göstermek değil burada baş sorumlulardan biri benim. Bütün camiadan özür dilemekten başka, onların affına sığınmaktan başka bir cümlem yok. Çünkü ben buraya gelirken çok büyük hayallerle ve hedeflerle geldim. Yaşadığımız zorlukların ötesinde söylemem gerekenlerden ziyade benim burada bu acıyı bu camiaya yaşatanlardan birisi olarak hayatımın sonuna kadar bu vicdanla yaşayacağım. Bunu samimi olarak söylüyorum."

"ÇOK ACI BİR TECRÜBEYDİ"
Belözoğlu, Ankaragücü'nün sadece Trabzonspor yenilgisiyle küme düşmediğini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Ne Trabzonspor’un Ankaragücü’ne sahanın içinde ne de Ankaragücü’nün Trabzonspor’a sahanın içinde ihtiyacı yok. Bu bir futbol müsabakası. Karşıda benim hocam var Abdullah Avcı. O Trabzonspor’un başarısı için her şeyi yapacak ben de Ankaragücü’nün başarısı için inanın her şeyi yaptım. Futbol bu, bugün gelinen noktada Ankaragücü Trabzonspor’a yenilip düşmedi, bu noktaya gelene kadar birçok takıma yenildi deplasmanda. Bu takımın taktiğini, tekniğini konuşmadan önce söylemem gerekenleri söyledim diye düşünüyorum. Baş sorumlulardan birisi olarak samimiyetimle taraftarın gözünde de çok büyük beklenti ile buraya gelmiştik. Özür dilediğimi samimice bunu ömrümün sonuna kadar vicdanımda yaşayacağımı söyledim. Bunu samimice bu acıyı yaşayacağımı söyledim. Onun dışında teknik, taktik o değişiklik bizim için çok farklı bir senaryo değildi. Biz çok fazla takım defansına önem vermeye çalıştık sezon başından beri. Bugün ligin biz bu maça geldiğimizde en az gol yiyen 4 takımdan bir tanesiydik. Ama bugün oyuncular içinde kolay değil. Bütün Ankaragücü camiasından özür diliyorum. Benden yana helali hoş olsun, çok acı bir tecrübeydi. Bu acı tecrübeyi yaşamak da bana nasipmiş, ekibime de hayatta bunlar var. Herkesten çok özür diliyorum."