Sivas maçında dev protesto ARENA’NIN açılışında Başbakan Erdoğan’a gösterilen tepkilerin yankıları sürerken, taraftarlar pazar günü Sivas ile oynanacak lig maçında daha büyük bir protestoya hazırlanıyor. Hedefteki isim ise “Protestocuları kameralardan tespit edip stada almayacağız” diyen başkan Adnan Polat. Ancak G.Saray Başkanı’nın bu durumdan çekindiği için yöneticilerine maça gitmeyeceğini söylediği öğrenildi.
‘Kendimi ihbar ediyorum’
Murat Sabuncu
Amicale de Galatasaray... Anlamı Galatasaray kardeşliği. Çoğu mektepli binin üzerinde kişinin haberleştiği “kapalı devre” e-mail zinciri. Aklınıza Galatasaray’da etkili isim olarak kim geliyorsa burada.
Dün bu zincirde sabah saatlerinden itibaren gün boyu sayısı giderek artan yüzlerce kişi şöyle mesaj yazdı: “Adım şu. Galatasaray Lisesi numaram ya da Divan sicilim bu. O gün o maçta ben de vardım. Çoluğumla çocuğumla oradaydım. Ben de protesto ettim. Kendimi ihbar ediyorum.”
Gerçek isimler, gerçek sicil numaraları, gerçek bir isyan.
Hedef Bayraktar
Galatasaray camiası kendi başkanının, Adnan Polat’ın eliyle verdiği görüntü kasetlerinden yola çıkılarak faturanın küçük bir gruba kesilmesine razı değil. Ve dün buna duyulan tepki çığ gibi büyüdü. Tepkinin hedefinde özellikle yönetim ve TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar vardı.
O gün Ali Sami Yen Spor Kompleksi’nde açılışı töreninde ben de vardım. VIP Batı tribün 10. sırada idi yerim. Ali Kırca açılış konuşmasını yaparken koltuğa oturuyordum.
Bağırarak konuşmaya devam
Kırca, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın adını andığında tribünlerin geneline yayılmayan küçük bir tepki oldu. İkinci tepki Başbakan’ın stada girdiği anons edildiğinde gerçekleşti. İlkinden biraz daha kuvvetliydi. Başkan Polat açılış konuşmasını yaparken de protesto oldu. Hem Polat’a hem de stadın yapımında desteklerinden dolayı teşekkür ettiği Erdoğan’a... Her üç protesto da çok büyümeden sona erdi.
Ardından mikrofona TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar geldi. Daha konuşmasının başında “Ali Sami Yen’de kiracılık yükümlülüklerini bile yerine getiremeyen zor durumdaki kulüp” diye başladığında stadın hemen her tarafında kim varsa “yuhalamaya”, protestoya başladı. Bayraktar bu tepkilere aldırış etmeden “stadın sesini bastırmak istercesine” konuşmasını bağırarak sürdürdü.
Ve iplerin koptuğu yer
Tam anlamıyla iplerin koptuğu yer ise “Özhan Canaydın’ın Dolmabahçe’de Sayın Başbakan’ın ofisine geldiği günkü mahsun bakışını unutamıyorum” cümlesiydi. Bu cümle sarfedildiğinde işi “vefat etmiş başkanlarına kadar götürülen” taraftardan protesto etmeyen neredeyse kalmamıştı. Herkes ayaktaydı, herkes ıslıklarla, yuhalayarak bağırıyordu. Ne kimse organize bir şekilde hareket etti ne aralarda provakatör vardı.
Galatasaraylıların dün başlattığı “kendimi ihbar ediyorum” inisiyatifi sadece camiada değil Türkiye’de de son dönemde gördüğüm “kendiliğinden gelişip, büyüyen” organize olmadan yayılan en ciddi tepki. Kulübe, geçmişe, Ali Sami Yen’in ismine sahip çıkan bir ruhun dirilişi.
GALATASARAY'DA KRİZ YÖNETİME DE SIÇRADI
Galatasaray'da sular durulmuyor. Sarı kırmızılılar, Türkiye'nin en modern stadına kavuştular ancak huzursuzluk camiayı sardı. Başbakan Recep Tayyip Erdoan'ın protesto edilmesiyle başlayan kriz nihayet yönetime de sıçradı ve sarı kırmızılı yönetimde temel konularda görüş ayrılığı bir kez daha gündeme geldi.
Sarı kırmızılı yönetimdeki bazı üyeler, başkan Adnan Polat'ın yaşanan talihsiz olayın ardından krizi yönetemediği gibi camiayı küçük düşerecek açıklamalarda bulunduğu görüşünü dile getirirken, Adnan Polat'ın yöneticelere "protesto krizi" konusunda konuşma yasağı koyduğu ve krizi soğutmak için bu yasağı uygulamak istediği öğrenildi.
Galatasaray Başkanı Adnan Polat'ın yasağına rağmen yönetimdeki bazı isimlerin biraraya gelerek ortak açıklama yapmak için harekete geçme kararı aldıkları öğrenildi. Açılışta yaşanan olayın ardından bir gün sonra Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena'da olağanüstü toplanan sarı kırmızılı yönetimde, bu toplantının ardından başkan Adnan Polat açıklama yapmıştı. Polat'ın açıklamasında en dikkat çekici nokta ise protestocuların tek tek yakalanıp, bundan sonra stada sokulmayacağı yönündeydi. Ancak sarı kırmızılı yönetimden sızan bilgilere göre, toplantı sırasında yönetim kurulu olarak böyle bir karar alınmadığı, ancak başkan Adnan Polat böyle bir açıklama yaparak en başta 2. Başkan Mehmet Helvacı olmak üzere diğer yöneticileri de şaşkınlığa uğrattığı öğrenildi. Ayrıca başkan Adnan Polat'ın, açılışta yaptığı konuşmada, merhum başkan Özhan Canaydın ve sarı kırmızılı camiayı yaralayan sözler sarf eden Erdoğan Bayraktar'ın konuşmasına "Bayraktar doğru söylüyor" yorumunda bulunmasının sarı kırmızılı yöneticiler arasında büyük bir kızgınlığa neden olduğu ifade edildi.
Başkan Adnan Polat'ın krizi yönetemediğini söyleyen aynı yöneticilerin yapmayı planladığı ortak açıklama şöyle:
"Biz 529 yıllık bir gelenekten gelen, bir enderun mektebinin mensuplarıyız. Bizim kökenimizde devlete adam yetiştirmek, devlete hizmet etmek amacı vardır. Böyle bir yapıdan gelen kulübün, devlet erkanı ile yaşadığı bu olaydan son derece üzgünüz. Ama bu konuda bazı olayların da netleşmesi gerek. Stadın yapımı merhum başkanımız Özhan Canaydın'ın deyimi ile bir inovasyon projesidir. Ve projenin mimarı Özhan Canaydın'a sayın Başbakanımız en büyük desteği vermiştir. Belki de canını stat uğruna vermiş olan merhum başkanımız Özhan Canaydın yüceltilmesi gereken törende maalesef TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar kastını aşmış, rahmetli başkanımızın kemiklerini sızlatıp, sevenlerini üzmüştür. Özhan Başkana ne kadar fazla değer verdiğine emin olduğumuz Başbakanımızın da bu konudan rahatsız oluğunu tahmin ediyoruz. Ayrıca Erdoğan Bayraktar'ın hatasını farkedip, gerekeni yapacağını umuyoruz. Aynı şekilde o gün açılışta bulunan bazı kişilerin açıklamaları da bizleri fazlasıyla üzmüştür. 2007 yılında merhum başkanımız Özhan Canaydın, 2. Başkan Mehmet Helvacı, o dönemin Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Gençlik ve Spor il Müdürü Mehmet Atalay tarafından imzalanan ortak sözleşmede Türk Telekom Arena 49 yıllığına bedelsiz olarak Galatasaray'ın kullanımına verilmiş, kulübümüzün hakları koruma altına alınmıştır.19 OCAK 2011/Milliyet
Biz fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir topluluğun fertleriyiz. Konuşmalarımızı da bu ilke çerçevesinde yaparız. Sayın Başbakan'a ilettiğimiz üzüntü de, teşekkür de bu çerçeve içinde samimiyetle söylenmiştir."