Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,7120
EURO
43,4765
IMKB
9.541,000
ALTIN
4.030,800
 
Hava Durumu ANKARA
5 / 17 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
GÜL KESİN ADAY OLACAK VE SEÇİLECEK
GÜL KESİN ADAY OLACAK VE SEÇİLECEK
 
Gül’ün üçüncü turda, 11. Cumhurbaşkanı seçilmesi kesin. Gül’ün adaylığını “yüzde yüz” görmemin üç temel gerekçesi var: "
 
11.8.2007 - 10:39
 Ruşen Çakır'ın yazısı...
Önümüzdeki birkaç gün içinde Türkiye, kimin cumhurbaşkanı adayı olacağını değil, Abdullah Gül’ün nasıl bir cumhurbaşkanı olacağını tartışmaya başlayacak. Çünkü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çok geçmeden Gül’ün adaylığını ilan edeceğini düşünüyorum. MHP de oturumlara katılacağına göre Gül’ün üçüncü turda, yani Ağustos’un son günlerinde AKP milletvekillerinin, hatta bazı DTP’liler ve bağımsızların oylarıyla 11. Cumhurbaşkanı seçilmesi kesin.

Gül’ün adaylığını “yüzde yüz” görmemin üç temel gerekçesi var:

1) Parti tabanın bakışı;

2) Gül’ün kararlılığı;

3) Gül’ü istemeyen çevrelerin beceriksiz stratejileri.

AKP’nin diğerlerinden farkı

AKP’nin seçim zaferini “sivil muhtıra”, “halkın muhtırası” olarak değerlendirenlerden olmadım. Hatta seçim gecesi NTV’de, Gül’ün cumhurbaşkanlığının sandıkta onaylanmış olduğunu, ancak Erdoğan’ın bu kararı verirken hayli zorlanacağını, muhtemelen Gül’ü aday göstermeyeceğini söylemiştim. AKP’nin aldığı oyların gerçek anlamını 23 Temmuz’dan itibaren kavramaya başladığımı itiraf etmeliyim.

Kuşkusuz bazı çevreler söze, “Yüzde 47’ye yakın oy AKP’nin sorumluluğunu daha da artırdı” diye başlayıp, ardından Erdoğan’ın seçim öncesi verdiği “uzlaşma” sözüyle, seçim gecesi yaptığı konuşmaya atıf yapıp Gül’ün adaylıktan çekilmesini dayatıyorlar. Onlara “Ya taban tepkisi?” diye sorduğunuzda, “Bir şey olmaz” deyip yakın siyasi tarihten örnekler veriyorlar.
Bense kendilerine AKP ile ilişkilerini, “onlar yolcu, biz hancı” yaklaşımıyla sürdürmeye çalışmalarının yanlış olduğunu, AKP’nin bir DYP, ANAP, DSP, SHP veya CHP olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Ne kadar merkeze taşınmaya çalışırsa çalışsın AKP’nin ana gövdesi ve omurgası aynı kalacaktır. Çünkü, aksi bir durumda sonlarının yukarıda saydığım partilere benzeyeceğini AKP’liler çok iyi biliyorlar.

Kimse kendini ve AKP’lileri kandırmaya çalışmasın: Gül’ün aday gösterilmemesi partide çok ciddi sarsıntılara yol açar. Hele adaylıktan çekilmeye zorlanmış bir Gül’ün, az ihtimal olsa da, Abdüllatif

Şener gibi kendini geri çekmesi durumunda AKP’de derin çatlaklar, hatta kopmalar yaşanabilir. Ve liderliğini ne kadar konsolide etmiş olursa olsun Erdoğan bunları asla göze alamaz. Zaten AKP liderinin, nerdeyse 30 yıldır kader birliği ettiği “kardeşi”ne böyle davranması da pek mümkün değildir.

Gazetecinin görevi

Burada önemli bir parantez açmak lazım: Kuşkusuz her gazeteci, bir vatandaş olarak, şu ya da bu kişinin cumhurbaşkanı olmasını isteyebilir. Ama gazeteci olarak tek görevi kimin, neden ve nasıl cumhurbaşkanı olabileceğini ya da olamayacağını öğrenmeye ve anlamaya çalışmak, ardından bunları mümkün olduğunca objektif bir şekilde okuyucu ya da izleyiciye aktarmaktır. “Kim olabilir?” yerine “Kim olsun?” sorusunun peşine takılıp, daha ötesi “Şu olmasın” diye siyasete yön vermeye çalışmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Kendi payıma da bu tür manipülatif yaklaşımlardan uzak durmaya azami gayret gösteriyorum. En çok dikkat ettiğim noktanın, tartışmalarda adları geçenlerin kişiliklerine yönelik hakaretamiz değerlendirmeler yapmamak olduğunu hatırlatmama gerek var mı, bilmiyorum.

Gül’ün artan kararlılığı

Gül başta cumhurbaşkanı olmak istemiyordu, ama 27 Nisan süreciyle birlikte artık geri dönülmez bir yola girmiş oldu. Kendisini engellemeye çalışanların nedense dile getirmedikleri en büyük gerekçelerinin, eşi Hayrünisa Gül’ün başörtüsü olması onu daha da biledi. Seçim meydanlarının havası ve sandıktan çıkan sonuç, kafasındaki son tereddütleri de ortadan kaldırdı. Hele onu vazgeçirmeye yönelik, kimi “kibar”, kimi “kaba”; kimi “sessiz”, kimi “patırtılı” çıkışlar kararlılığını daha da artırdı.

Gül’ün seçimden sonra bir müddet susup bir basın toplantısıyla adaylığının sürdüğünün işaretlerini güçlü bir şekilde vermesi çok isabetliydi. Onu vazgeçirmeye yönelik gayretlerin bu toplantıdan sonra artması da bunu gösteriyor.

Ama Gül’ün elini kuvvetlendiren esas gelişme, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin oturumlara katılacaklarını açıklaması, yani 367’nin garantilenmesi oldu. Böylece onun adaylığını “uzlaşma” gerekçesiyle engelleme şansı ortadan kalkmış oldu.

Erdoğan’ın rolü

Peki bütün bu süreçte Erdoğan nasıl bir rol oynadı? Seçimden hemen sonra Başbakan’a yakın bir isimle uzun uzun sohbet etmiş ve ondan yeni dönemin temel sloganının “normalleşme” olacağını öğrenmiştim. Mesela yeni TBMM Başkanı için Köksal Toptan’a yakın bir profil çizmişti. Esas yeniliğin kabinede olacağını da vurgulamıştı. Ancak Erdoğan’ın bu kurmayı çok emin bir şekilde Gül’den başkasının cumhurbaşkanı olmasının mümkün olmadığını da çok net bir şekilde belirtmişti.

Bu yazıyı kaleme almadan önce Erdoğan’a yakın bir başka isimle sohbet ettim. O da Gül’ün aday olmamasını, ne Başbakan’ın, ne de başka birinin izah edemeyeceğini vurguladı. Ona göre seçimin hemen ertesinde, o da Gül’ün açık rızasıyla belki böyle bir adım atılabilirdi, ama bu saatten sonra böyle bir ihtimal kalmamıştı.

Ben de aynı kanıdayım. Erdoğan, Gül’ün cumhurbaşkanlığını gönülden

arzulamıyor olabilir, ama daha fazla onun, kendisinin ve partisinin yıpranmaması için, birkaç gün içinde onun adaylığını açıklayacağını, hatta muhtemelen yeni kabineyi onay için ona götüreceğini düşünüyorum.

***

Yasin’in Yalçın’a ettiği

Yalçın Akdoğan’la yaklaşık 20 yıllık bir tanışıklığımız ve dostluğumuz vardır. Başbakan’ın başdanışmanı olmasıyla birlikte maalesef geçmişte yaptığımız entelektüel tartışmalar azaldı, ama zor da olsa dostluğumuzu korumayı başardık sanıyorum. Yalçın, “bir yapıp beş gösteren”, “her fotoğraf karesine girmeye can atan” danışmanlardan olmadı. Ama çok büyük bir “yanlış” yaptı. Yazma ısrarından vazgeçmedi.

Yeni Şafak’ta “Yasin Doğan” müstearıyla yazanın o olduğunu daha ilk yazılardan çıkarmış ve kendisine de söylemiştim. “Yasin Doğan”ı okumak, hem Yalçın gibi bir siyaset bilimcinin analizlerinden yararlanmak, hem de Başbakan’ın yakın çevresinde nelerin nasıl konuşulduğundan haberdar olmak açısından çok yararlıydı. Fakat önceki günkü yazısının yarattığı yankı Yalçın’ı istemediği bir şekilde meşhur etti. Umarım “Yasin Doğan”dan mahrum kalmayız.(VATAN)


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


TOPTAN, MECLİS'E 14 AY BAŞKANLIK YAPABİLECEK

KADIN BAŞKAN VEKİLLERİ FRAK İSTEMİYOR

AĞRI'DA HAİN SALDIRI!
»  BAŞBAKAN'IN KONVOYUNDA KAZA
»  BAYKAL, AKP'DEN BAŞESGİOĞLU'NUN ADAYLIĞINA SICAK
»  ERDOĞAN'IN TÜM HESAPLARI ALT ÜST EDEN AÇIKLAMASI
»   KPSS KAT SAYILARI DEĞİŞTİ Mİ?
»  AKP'Lİ VEKİLİN TÜRBAN İSYANI
»  YAĞMUR DUASINA BAŞBAKAN DA KATILDI
»  BAŞBAKANLIK'TAN 'CUMHURBAŞKANLIĞI' AÇIKLAMASI
»  AKP, CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN ÇOK ADAY GÖSTERECEK
»  CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN İLK TURU 20 AĞUSTOS'TA
»  BAHÇELİ, BAŞBAKAN İLE TOKALAŞMAMIŞ
»  BAŞBAKANLIK'TA KRİTİK GÖRÜŞME
»  SICAKLARA ÖZEL KLİMALI AYAKKABI ÜRETTİLER
»  BAŞBAKAN YAĞMUR DUASINA KATILDI
»  CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN UZLAŞMA ARAYIŞLARI
»  KİMLİK NUMARALARI OLMAYANLAR SEÇMEN OLAMAYACAK
»  TBMM'DE KADIN BAŞKAN VEKİLİ DÖNEMİ
»  ERDOĞAN YETENÇ KOLTUĞU KAYBETTİ, CHP'DEN İSTİFA ETTİ
»  MELİH GÖKÇEK, AĞZINI FENA BOZDU
»  MİT UZMAN YARDIMCISI ALACAK
»  ABDULLAH GÜL, AKİF BEKİ'Yİ FIRÇALADI MI?
»  UFUK URAS, MECLİS PERSONELİNİN DERT BABASI OLDU
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.