SAVAŞ SÜZAL
Türk milli takımının Almanya karşısında tüm eksiklerine rağmen ortaya koyduğu futbol bence kupada bugüne kadar oynadığı en güzel oyundu. Sanki eksiklerin yerine oynayanlar daha güzel bir futbol sergilendi. Hepsine bize verdikleri gurur içinde teşekkür ediyoruz.
Washington’da, hafta içinde Turgut Özal adına bir konferansta konuşan bir Amerikalı yetkilinin laflarının herkesin siyasi görüşüne göre nasıl sağa sola çekilip, ezilip büzüldüğüne tanık olduk. ABD Dışişleri bakanlığı müsteşar yardımcısı Matt Bryza, bu toplantıda konuştu. Kendisi damadımız olur, eşi birkaç kez manşetlere oturan Zeyno Baran.
Bryza, demokratik olduğunu savunan bir ülkenin yetkilisi olarak söylemek istediklerini diplomatik bir kılıf içinde ve cilalayarak söyledi. Tabii anlayacağınız gibi konu AKP’nin kapatılması konusuna getirildi. Burada Amerikalı yetkili konuyu AB’ye Türkiye’nin girişi açısından sorun olabileceğini söyleyerek sözüne başladı. Daha sonra konuşmasının son bölümünde sarf ettiği uyarıcı sözler nedense bizim tarikat basının dikkatini çekmemiş.
Sürekli laikliği vurgulayan Bryza, konuyu kapatırken kendisinin bu konu içine çekilmemesi gerektiğini ima ederek, Anadolu kültürü içinde sorunun birbiri üzerinde Basklı uygulamadan çözüme ulaşacağından emin olduğunu söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı internet sitesi ile konuşmanın yapıldığı Washington Enstitüsü internet sayfalarında konuşma metni var meraklısı açsın okusun.
Demedi ya, Hoş dese ne olur, yani AKP’yi kapatmayın sakın ha dese ne olur? Amerikalıların deyimiyle “lame duck” yani süresini dolduran ve artık kendisinden görevi yerini alacak olana devredene kadar bir şey beklenmeyen yetkili Bush yönetimine Amerikan halkının bile itibar verdiği yok, ama bizimkiler dışardan birileri nane okuyor ya onu kullanacaklar. Öğrenecekler, öğrenecekler ama cehaletleri Tük halkına zarar veriyor.
Gelelim bugünün ikinci konusu Fethullah Gülenin yeşil kart olayına. Öncelikle Yargıtay tarafından Hoca efendinin Türkiye’ye dönüşüne engel olan davadan temizleyerek önünü açılması. Acaba AKP ve Erdoğan hükümetinin lehine mi yoksa aleyhine mi bu gelişme? Diyelim Hoca efendi dönmeye karar verdi. Ve tamda anayasa mahkemesinin karar zamanı yerel seçimler öncesi Türkiye’ye büyük törenle girerse AKP’ye ne kadar yarar sağlar veya iktidara bu iyilik mi kötülük mü olur?
Gelelim işin bu kıtadaki bürokratik yanına. Fethullah Gülen, ABD’ye sağlık durumunu mazeret göstererek tedavi amacıyla geldi. Bu arada bir de şansımızı deneyelim diye, oturma ve çalışma izni anlamına gelen yeşil karta başvurmuş olabilir. Ancak elindeki vize yeşil karta başvurdu diye ölmez, yani tedavisi devam ettiği sürece bence Amerikalılar kendisini sınır dışı etmez. Ayrıca tarikatın üst kademesi de Hoca efendinin bu haliyle Türkiye’de halk önüne çıkmasını istemezler. Sakın onun imzası ile yayınlanan bildirilere falan da kanmayın.
Hadi diyelim ABD sınır dışı etti, Ankara veya İstanbul’da Türkiye’ye girişte büyük törenlerle karşılandı. Bu gelişme bir tarikatlar koalisyonu olan AKP’ye yarar mı zarar mı verir? Bence cevabı açık. Eğer ABD gerçekten kendisini Türkiye’ye yolluyorsa bu belirli bir planın parçası olamaz mı? Eğer Amerika gerçekten Erdoğan ve takımını seviyorsa bu adamı Türkiye’ye yollamaz tersine bu kapatma davası ve yerel seçimlerin geçmesini bekler gibi geliyor bana. Onun için olay sınır dışı olamaz.
Şimdi bu anlattıklarımı yazımın başındaki yazdıklarımla yeniden değerlendirin isterseniz. Buradan havadisler gördüğünüz gibi sizlere gösterilmek istendiği gibi değil. Amerika’nın açıkça kalkıp ta aman ne iyi partiyi kapatın siyasileri yasaklayın demesini beklemeyin. Ama hoşnut değilse kapatmayın ayıp derken el altından da Hoca efendiyi Türkiye’ye yollarsa işte o zaman gerçek niyeti oturun bir düşünün derim ben.
Savaş Süzal
[email protected]