AB Bakanı Ali Haydar Konca, HDP genel merkezinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Konca, sabah saatlerinde İpek Koza Holding’e gerçekleştirilen operasyonlara ilişkin, “Yasaklamayla hiçbir yere varamazsınız. Özgürlüklerin sınırlarının genişletilmesinin, Türkiye’nin kaybının giderilmesindeki en önemli araç olduğu inancındayız. Dolayısıyla istediğimiz anayasadaki basının önündeki bütün engellemelerin kaldırılmasıdır. Türkiye’nin ciddi manada demokratik bir hamle yapmasıdır. Özellikle de basına yönelik Türkiye’nin demokratik bir ülke olduğu konusunda bütün dünyada büyük endişe yaratmasından ben şahsen ürkerim. Basına yönelik operasyonları doğru bulmadığımı açıklıkla belirtmek isterim” açıklamasında bulundu.

-“ATAMALARIN DURDURULMASINI HAYRETLE VE İBRETLE KARŞILIYORUZ”-

Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında bazı istisnalar haricindeki naklen veya açıktan atamaların durdurulmasını, “Hayretle ve ibretle karşıladıklarını” ifade eden Konca, “Zorunlu hükümetin atamaları olabilir, sınırlı olabilir ya da hiç olmayabilir. Ama biz böyle bir genelgenin çıkarılmasını yine güvensizlik olarak değerlendiriyoruz. Ve yine misafir hükümet tarafından yapılmış tüm atamaların da atamaların da mutlaka iptal edilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

-“BEN KESİNLİKLE SOYKIRIM LAFINI FALAN KULLANMADIM”-

Konca, bakanlık koltuğuna oturduğu ilk gününde yaptığı basın toplantısında kullandığı, “Bir katliam yapıldığı çok açık ve nettir” cümlelerinin çarpıtıldığını savunarak şunları kaydetti:

“Ben kesinlikle soykırım lafını falan kullanmadım. Yalnız bir gerçeği ifade etmek istiyorum. Türkiye’nin kendisinden önce ya Osmanlı İmparatorluğu döneminde ya da Cumhuriyet Dönemi’nde yapılmış tüm iş ve işlemleriyle yüzleşmesi gerekiyor. Devletin yapması gereken budur. 1915’te bir şeyler olmadı mı? Ermeniler ne oldu. Dolayısıyla onun tanımlaması elbette ki araştırmayı gerektiren bir konudur. Karşılıklı da olsa tek taraflı da olsa bir öldürme olduğu ve bunun bir katliam olduğu bir gerçektir. Bunu da Ermeniler de yapsalar,  Osmanlılar da yapsa gerçektir. Benim dün söylemek istediğim buydu ve o bağlamda soykırım lafını kullanmadım onu net olarak belirtiyim. Ama bir öldürmenin söz konusu olduğunu açıklıkla belirttim. Dileğim, Türkiye Cumhuriyeti’nin kendine yakışır bir şekilde artık bununla yüzleşmesidir. Türkiye’nin o sayfayı kapatması gerekiyor. Aksi halde her yıl önümüze gelen, Türkiye’yi sarsan ve dünyada bunalımlara yol açan 1915 olayını biz her yıl yeniden konuşmak zorunda kalacağız. Büyük bir devlete yakışmıyor bu. Demek istediğim buydu.” (ANKA)