Hamilelik döneminde alınan kilolar, vücut yapısında önemli değişikliklere neden olur. Hamilelik döneminde yaşanan doğal fiziksel değişimler nedeniyle kaygılı olan anne adayı sayısı, gün geçtikçe artmaktadır. Bu durum gebeliğe karşı kaygıyı artırır. Oysaki ilerleyen teknoloji ve Plastik Cerrahi sayesinde bu tip kaygılardan kurtulmak son derece kolaydır.

Gebelik döneminde en sık görülen rahatsızlıklar varislerde artış, ciltte oluşan deformasyonlar (çatlak, leke, sarkmalar), göğüslerde yaşanan değişimler ve vücut yağ dokusunda meydana gelen artışlar olarak sayılabilir. Özellikle göğüslerin küçülmesi ya da büyümesi anne adaylarını en çok kaygılandıran estetik unsurlar arasında sayılabilir. Göğüs problemleri kadar etkili olan diğer bir değişim, kalçalarda yağ dokusunun artmasıdır. Yine gündemden düşmeyen, kadınların bir numaralı estetik sorunu selülitler de, estetik kaygılar arasında sayılabilir.

Tüm bu fiziksel değişimler, bayanlar üzerinde sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da problemlere neden olabilir. Özellikle harfiyen uygulanan diyetler, bakım kremleri ve sporun sonrasında bile şikayetlerin devam etmesi, bayanların, vücutlarının artık eskisi gibi olamayacağı duygusuna kapılmalarına neden olabilir. Tüm bu uygulamaların etkisiz kaldığı durumlarda Estetik Cerrahi bizlere mucizeler sunarak eski formumuza kavuşmamıza yardım edebilir.

Gebelik döneminde yaşanılan estetik kaygılar bazı durumlarda gebelik sonrasında da kişiyi rahatsız edebiliyor. Özellikle doğum sonrası yaşanan emzirme problemleri annelerde hali hazırda bulunan kaygıları artırabiliyor. Anne adayları bebeklerini emzirmek istese de, göğüslerinde oluşabilecek kalıcı değişiklikleri düşünmek, emzirme konusunda çekimser kalmalarına neden olabiliyor.

İnsan vucudu mucizelerle dolu, akıl üstü bir mekanizma gibi işler. Gebelik döneminde şişen süt bezleri bebek emdiği sürece süt yapımına devam eder ve süt verme dönemi bittiğinde meme bezleri kendiliğinden eski haline döner. Emzirme dönemi bittiğinde ( yaklaşık 1 yıl sonra) meme dokusu gerginleşir ve eski haline dönmek için değişim sürecine girer. Tüm bu değişimler ne yazık ki meme derisinde meydana gelen sarkmalara engel olamaz.

Göğüslerde yaşanan en sık problemlerden biri de küçülme problemidir. Süt yapımı için şişen süt bezleri, süt dönemi sonrasında gerginleşmeye başlarken meme dokusunda önemli kayıplara neden olabilir. Doğum sonrası meydana gelen bu küçülme, destek doku takviyesi ile eski haline getirilebilmektedir. Meme içine yerleştirilen protez ameliyatı, annenin yoğun hayatını etkilemiyecek kadar zahmetsiz ve kısa sürede iyileşim gösteren bir operasyondur.

Memenin normal hacmini fazlasıyla aşması durumunda meme küçültme ameliyatları da hekim tarafından önerilebilir. Meme dikleştirme ameliyatına benzer bir ameliyat tekniği ile uygulanan küçültme ameliyatları, meme iç dokusunun fazlalığı da alınarak estetik bir görünüm sağlamak amacıyla uygulanır. İstenilen büyüklüğe getirilen memenin fazla derisi kesilip çıkarılır. Bu sayede meme hem küçülmüş hem de daha dik bir görünüme kavuşmuş olur. Meme dikleştirme ameliyatlarında da küçültme ameliyatlarından farklı olarak sadece deri fazlalığı alınır estetik bir görünüm kazandırılır. Ülkemizde göğüs ameliyatları teknoloji ve yeni operasyon teknikleri ile gelişen, başarılı sonuçlar alınan operasyonlar arasında yeralır.

Gebelik döneminde yaşanan bu estetik kaygılardan bir diğeri ise karın, bel ve kalçalarda meydana gelen yağ dokusunun artışı ve fiziksel görünümün değişmesidir. Bu bölgelerde meydana gelen yağ fazlalıklarını spor ve diyet ile vermeye çalışmak, genel kilo problemine göre daha da zordur. Kalça bölgesinin kan damarlarından yoksun olması alınan kiloların orada kalıcı olarak kalmasına zemin hazırlar. Gelişen estetik operasyonlar arasında son günlerde sıklıkla söz edilen Liposuction yöntemi ile; kalça, bel ve karın yağlarından kurtulmak mümkündür. Liposuction ayrıca diz kapağı üstü, iç baldır ve kollarda oluşan yağ fazlalıklarını alarak, kalıcı bir sonuç alınabilmesine de yardımcı olur.

Hamilelik döneminde yaşanılan bir diğer estetik problem ise karın bölgesidir. Hamilelik ile birlikte gevşeyen karın kasları ve yağ dokusunun artışı kötü bir görüntüye sebep olur. Yapılan diyetlere rağmen, dirençli olabilen bu yağlar, yerleşik kötü bir görüntüye yol açarak, annenin psikolojisini olumsuz yönde etkileyebilir. Günümüzde abdominoplasti ameliyatı ile bu durumdan da kurtulmak mümkün olabiliyor. Bikini içerisinde kalacak küçük bir yara izinden başka bir problem yaratmayan bu ameliyat sayesinde karın düzleştiriliyor, fazla yağ dokusu alınıyor. Abdominoplasti operasyonu ile bu bölgede bulunan kas zayıflıkları, deride oluşan çatlaklar ve deri sarkmaları da tedavi edilmiş oluyor.