François Ozon, Cannes’da her yıl patlak veren ve artık kırmızı halı kadar geleneksel hale gelen ‘skandal ve polemik’ geleneğini bozmadı. Amerikan Hollywood Reporter gazetesine verdiği söyleşide “Pek çok kadın fahişelik fantezisi kurar. Bu yaptıkları anlamına gelmez ama kadın cinsiyetinde para karşılığı seks yapma doğası çok açık. Kadının cinsel bir obje olma, arzulanma güdüleri çok belirgin. Kadınlar hep bir pasiflik arayışında. O nedenle filmde, Charlotte Rampling’in ‘Fahişelik hiçbir zaman cesaret edemediğim bir fantazmdır.  Çünkü ben çok utangaçtım’ dediği sahne, filmin önemli bir sahnesidir. Herkes bunu bilir. Konuştuğunuz her kadın bunu size söyler” dedi.

“FAHİŞELİĞİ BANALLEŞTİRİYOR”
Ancak, Cannes’da söylenen sözlerin etkisi başkent Paris’e kadar uzandı. Sosyalist Partili Meclis Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Catherine Coutelle ve aynı partiden iki kadın milletvekili Segolene Neuville ve Maud Olivier, Ozon’u kınayan bir açıklama yaptılar. Ozon’u ‘cinsiyetçilikle’ suçlayan üç kadın vekil, “İstenmeden yapılan, paralı cinsel ilişki,  pek çok kadının ezildiği cinsel bir şiddettir. Arkasında kirli şebekelerin olduğu bu şiddeti fanteziye indirgemek vahimdir, cinsel eşitsizliği daha da artırır. Yönetmenin bu sözlerini kınıyoruz” dediler. Kadın Haklarından Sorumlu Bakan Najat Vallaud Belkacem de, “Fahişelik, kadınların yaşadığı bir dramdır. Bunu banalleştirmemek gerekir” diye konuştu.

TWITTER’DAN ÖZÜR
Tartışmalar sosyal medya üzerinden de büyüyünce François Ozon, Twitter hesabından, “Sakar ve yanlış anlaşılan sözler. Elbette kadınların genelinden söz etmiyordum, kendi filminin karakterlerini anlatıyordum” dedi. Ozon Cannes’da yarışan ve ses getiren filmi “Jeune et Jolie”de, Marine Watch’ın oynadığı Isabelle karakterinde, maddi ihtiyaç değil, arzuları yüzünden fahişe olan genç bir kadını anlatıyor.