Baykal, AKP'nin "tebliğ etmeye" hazırlandığı yeni anayasanın laiklik, yargı ve üniter yapıda kırılmayı ve bozulmayı getireceğini söyledi.
CHP lideri Deniz Baykal, AKP'nin yeni anayasa çalışmalarını Cumhuriyet gezatesi yazarı Mustafa Balbay'a değerlendirdi. AKP'nin gerçek niyetinin, 1921'den bu yana, 1924, 1961 birikimlerini de tümüyle ortadan kaldırmak olduğunu belirten Baykal, "Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün anayasal birikimini sıfırlamak istiyorlar" dedi. Baykal AKP'nin anayasasının özellikle laiklikte, yargıda, üniter yapıda kırılma getireceğini ve 2008'in bu tartışmalarla geçeceğini söyledi.
Baykal, AKP'nin önümüzdeki günlerde kamuoyuna açıklamaya hazırlandığı yeni anayasaya ilişkin görüşlerini Cumhuriyet 'e anlattı. 2007'nin cumhurbaşkanlığı tartışmalarıyla geçtiğini anımsatan Baykal, "ilk kez Türkiye Cumhuriyeti'nin değerleriyle mücadelesi olan bir kişi Köşk'e çıktı. Bugün Çankaya'da devleti kavramaktan, Türkiye'nin tümünü kucaklayıcı anlayıştan uzak bir yapı var. Şimdi bu yapının anayasasını oluşturmaya çalışıyorlar" dedi.
AKP'nin tavırlarının 2008'in "anayasa krizi yılı" olacağını gösterdiğine dikkat çeken Baykal şunları söyledi:
"1982 Anayasası'nın üçte biri değişmiş. Tam 13 kez, gerektikçe değiştirilmiş. Bugün de değiştirilmesinin kaçınılmaz olduğunu düşündükleri maddeler varsa söylesinler biz de gereğini yapalım. Ama niyet o değil. Niyet, 1921'den bu yana, 1924, 1961 birikimlerini de tümüyle ortadan kaldırmak. Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün anayasal birikimini sıfırlamak istiyorlar."
Kimi çevrelerde salt bu anayasanın yapılışının 12 Eylül süreci olmasına tepki duyulmasını yadırgadığını belirten Baykal, Japonya anayasasının Amerikalılarca, Almanya anayasasının işgal kuvvetlerince yapıldığını, ama bu ülkelerde işin şekline değil, esasına bakıldığını söyledi. Baykal, "ABD anayasası da 250 yıl önce yapıldı. Gerektikçe güne uymayan maddelerini değiştiriyorlar, ama biri çıkıp ille ben bunun tümünü ortadan kaldıracağım demiyor. Türkiye'de niyet anayasa ile ülkenin tüm çizgisini değiştirmek" dedi.
Üç alanda kırılma
Baykal, AKP'nin kapalı kapılar ardında hazırladığı anayasadan basında yer alan haberler ve Başbakan'ın yaptığı açıklamalar çerçevesinde haberdar olduklarını belirtti, 12 Eylül anayasasının bile bugünkünden daha şeffaf yapıldığını anımsattı. Baykal'a göre yeni anayasa üç alanda kırılma yaratacak. Bu alanlar ve Baykal'ın irdelemeleri şöyle:
Laiklik: Bu konuda zaten fiili olarak uygulamaya koydukları çok şey var. Şimdi bütün bunları anayasa çerçevesi içine sokmak istiyorlar. Kendi içlerinde şöyle bir söylem geliştirmiş durumdalar; din camiye hapsedilemez. Siz bunu söylediğiniz an devlet yapısını tartışmaya başladınız demektir. Bugün Pakistan'ın yaşadığı da budur. Medreselerde eğitim görenler de Pakistan Silahlı Kuvvetleri'ne alınsın denildi. Sonuçlar ortada...
Yargı bağımsızlığı: Türkiye'de kuvvetler ayrılığı fiili olarak değişime uğradı. Artık yasama ile yürütmenin birbirinden ayrı olduğunu söylemek zor. İktidar partisi her iki alana da hâkim oluyor. Burada yargının önemi ayrıca ortaya çıkıyor. Şimdi yargıyı, yasama ve yürütmenin bir organı, yani iktidarın organı haline getirmeye çalışıyorlar. Cumhurbaşkanının zihniyetiyle birlikte zaten bir değişim yaşanacak. Anayasayla bunu hızlandırmak ve çapını genişletmek istiyorlar.
Üniter devlet: Öncelikle anayasayı tekil devlet anlayışından uzaklaştıracaklar. Türkiye'yi birbirinden farklı etnik grupların yaşadığı bir ülke görünümüne sokacaklar. Bu zaten dillerinin altında var. Devlet vatandaşı bir birey olarak görür. Bunlar, Türk milletini etnik kimliklerden biri haline indirgeyecekler. Bu çok ciddi bir çözülmeyi beraberinde getirir. Irak'ın parçalanma sürecine bakın; orada işgalle yapılanı bizde anayasa ile yapacaklar.
Gerçeği anlatacağız
2005 yılı temmuz ayında bir çağrı yaptığını, herkesi AKP'nin yapmak istedikleri konusunda uyardığını anımsatan Baykal, "O dönemde olasılık olarak düşündüklerimizin önemli bir bölümü ne yazık ki gerçekleşti. Türkiye geriye gitti. Bugün de uyarıyorum; anayasa tartışması sıradan bir tartışma değil. Devlet yapısını kökten değiştirme girişimidir" dedi.
Halka gerçekleri anlatmaya çalışacaklarını söyleyen Baykal, "Demokrasi başı dik, bilinçli insanlarla ayakta durur. Türkiye'de ne yazık ki vatandaşın önemli bölümünü yardıma muhtaç edip kendilerine bağladılar. Kendisini iktidara avuç açma durumunda hisseden bir kişi için bu gerçekler ikinci plana itiliyor" değerlendirmesini yaptı.