Devletin prosedürler nedeniyle el konulan araçları satışa çıkarmak istemediğini aktaran otopark sahipleri, belli bir sürenin sonunda araçları ve dosyaları temlik yoluyla cüzi ücretlerle devretmek zorunda kaldıklarını söylüyor.

Hukuk büroları ve vergi daireleri yetkilileri de mevcut durumu doğruluyor. Tüm Türkiye’deki yediemin otoparklarında doluluk oranlarının yüksek olduğunu anlatan Avukat Ruhi Caner Gürocak, 7-8 yıllık süreçte sadece kendilerinin 5 binin üstünde icradan araç satışı yaptıklarını bildirdi. Çok fazla icra takibi olduğunu belirten bir vergi dairesi yetkilisi ise haczedilen araç sayısı bakımından bir istatistik tutulmadığını aktardı. Buna karşın sadece Çağlayan Adliyesi’nde 37 icra dairesi olduğunu hatırlatan yetkili, “1 daire 100 bin dosyaya bakıyor. Bunun içinde binlerce, on binlerce araç haciz dosyası vardır” şeklinde konuştu. Bir hukuk bürosu yetkilisi avukat ise ekonominin durgun olduğu dönemlerde icra takibini bankaların kendi içinde yaptığını, bu nedenle görülenden daha fazla takipte araç olabileceğini ifade etti. Türkiye genelindeki yediemin otoparklarında yüksek doluluk oranı olduğu bilgisini paylaşan avukat, mevcut durumun nedenini ise şu sözlerle özetledi:

“Kredi sayısı çok yüksek. Ekonomik dalgalanmaların olduğu dönemlerde insanlar kredilerini ödeyemiyor ve araçları haczediliyor. Öte yandan vergisini ödeyemeyen kişilerin araçları da haczedilerek bu otoparklara çekiliyor. Öte yandan trafik kazasına karışmış ve perte çıkmış arabaları da eklemek lazım.”

‘Araçlar 6 ayın sonunda satılsa otopark ücreti 5 liraya düşer’

İstanbul Bağcılar’da bulunan Emniyet Yediemin Otoparkı çalışanları, 4 yıldır faaliyette olduklarını ve şu an 200 civarı aracın bulunduğu otoparkın doluluk oranının hep yüksek olduğunu belirtti. Yine Bağcılar’daki Vatan Yeddiemin Otoparkı’nın ortağı Ahmet Doğan da yüzde 80- 90’lar civarında doluluk oranlarının olduğunu kaydetti. Devletin prosedürlerden dolayı bu araçları satmadığını anlatan Doğan, kendilerinin de bürokrasiyle uğraşarak ancak maliyeti kurtaran araçları satmaya çalıştıklarını bildirdi. 6 ay sonunda otopark ücretlerine karşılık olarak araçları satabildiklerini ifade eden Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Haczedilen araçlarda ücret tarifesini Adalet Bakanlığı belirliyor. Şu anda otomobiller için günlük 5.50 lira ücret işliyor. 6 ayın sonunda ise borçluyu korumak için yüzde 50 azalıyor. 6 ayın sonunda ya otoparkçılar ya da devlet bu araçları satmalı. Yoksa yer işgali nedeniyle otoparkçılar zarar ediyor. Örneğin bu araçları satışa çıkarmak için gerekli olan 700- 800 liralık maliyeti azaltmak için adımlar atılabilir. Harçlarda indirime gidilebilir. Benim otoparkım 4 dönüm üstüne kurulu. Haczedilen araçlar olmasa 1 dönümlük alan yeterli. Bir aracı sattığımızda yüzde 18 KDV’yi, yüzde 20’yi de gelir vergisi olarak alıyorlar. Otopark ücreti de aracın fiyatının 3’te 1’inden fazla olamıyor. Bu araçlar satılsa, sirkülasyon olsa, otopark ücretleri günlük 10 lira değil 5 lira olur. Bu doluluk oranları nedeniyle mevcut alanları büyütmek ya da yeni yerler kiralamak zorunda kalıyoruz. Bu da zarar etmemize yol açıyor. Yatan ve satılmayan aracın bize bir kârı yok. Mesela, 3 yıl sonunda otopark alacağımız 10 bin liralara çıkan araçları ve dosyalarını temlik yoluyla belki 500 liraya aracı kurumlara devretmek zorunda kalabiliyoruz.”

4 avukatla çalışmaya başladı, stoku eritti

Önceki yıllarda otoparkının en fazla yüzde 20’sinin boş olduğunu söyleyen Sultanbeyli Yeddiemin Otoparkı’nın sahibi Murat Altuncu, bu yıl ise doluluk oranının yüzde 30-40 civarında olduğunu belirtti. Vergi borçlarına yapılan taksitlendirmelerin ardından icra işlemlerinin azaldığını anlatan Altuncu, otoparklarındaki araçları 1 yılın sonunda sattıklarını kaydetti. Otoparkın 4 avukatla anlaşmalı olarak çalıştığını aktaran Altuncu, ellerinden geldiğince hurda araçları da sattıklarını bildirdi.

Kaynak:Dünya