CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında bir soru üzerine Ergenekon savcıları, hakimleri ve polislerin bir iftar yemeğinde bir araya gelmesini değerlendirdi.

Silivri'de bir trajedi yaşandığını ifade eden Kart "Yargılanan herkes masumdur demiyorum ama hukuk ihlalleri sebebiyle suçlu olanlar da hak ettikleri cezayı almayacak. Gerçek failler kenardan bu tabloyu mutlu bir şekilde izliyorlar. Hükümetin de gerçek failleri bulmak gibi bir amacı yok" dedi. Hükümetin polis üzerinden Ergenekon soruşturmasına doğrudan müdahil olduğunu savunan Kart, davadan sağlıklı ve adil bir yargılama çıkmayacağını söyledi.

Ergenekon'la ilgili soruşturmanın gizliliğinin ihlal edildiği gerekçesiyle HSYK'ya suç duyurusunda bulunduğunu, 10 gün önce bir müfettişin kendisiyle görüştüğünü belirten Kart "Müfettişlik makamının belli siyasi sembolleri taşıdığını ve bunu göstermekten kaçınmadığı"nı savundu. Bugüne kadar Ergenekon'da 3 iddianame hazırlandığını belirten Kart, "Öğrendiğim kadarıyla 5 soruşturma dosyası daha var. 5 ayrı iddianame daha gelebilir ya da bunlar birleştirilerek görüşülebilir. Kamuoyu hazır olsun" dedi.

 
Konya'daki depremler için suç duyurusu

Öte yandan Atilla Kart, Konya'da 10-11 Eylül'de yaşanan iki ayrı depreme dikkat çekti. Halkta paniğe yol açan depremlerin aynı zamanda deprem güvenliği noktasında bile görevin kötüye kullanıldığını, çıkar ilişkilerini ortaya koyduğunu ifade eden Kart, ODTÜ Jeoloji Mühendisleri'nde bulunan haritaya göre Konya Merkezi ve çevresinin "zayıf zemin" niteliğinde olduğunu hatırlatarak bunun imar kısıtlaması yapılması gerektiğini gösterdiğini söyledi. Buna rağmen yerel yönetimler tarafından 14-15 katlı yapılaşmaya izin verildiğini belirten Kart, "Birileri arsayı kapatmış, belediye de oraları imara açıyor" dedi. Kart "Konya Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı,Selçuklu Belediye Başkanları ve Belediye Meclis Üyeleri Hakkında" "görev ve yetkilerini kötüye kullanarak çıkar sağladıkları" ve "genel güvenliği tehlikeye soktukları" gerekçesiyle suç duyurusunda bulunacağını kaydetti. Bu durumun sadece Konya için değil İstanbul içinde de sözkonusu olduğunu kaydeden Kart "İstanbul için çok daha vahim şartlar var. İstanbul milletvekilleri üstlerine düşen görevi yapmak durumundadır. Bu süreç AKP'nin yönetim anlayışıdır. Deprem güvenliğini bile çıkar ilişkilerine alet eden yönetim anlayışıdır" diye konuştu.
 
"AKP, partizan kadrolaşmayı yargıda da sonuçlandırmak istiyor"

Kart, iktidarın yolsuzlukları kurumsal hale getirirken bir yandan da partizan ve niteliksiz bir kadrolaşma yürüttüğünü savundu. İktidarın partizan kadrolaşmayı yargıda da tamamlamak istediğini belirten Atilla Kart 2008 yılında açılan avukatlıktan hakim ve savcılığa geçiş sınavını mahkeme kararıyla kazanan 9 adayın mahkeme kararından 7 ay sonra mülakata alındıklarını söyledi. Adayları mülakatına Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve bürokratlarının katıldığını kaydeden Kart , 9 adayın da cumhuriyetin ilkelerine sahip çıktıkları ve 'hükümetin referans ilişkilerine tabi olmadıkları' gerekçesiyle 'başarısız' sayıldığını öne sürdü. Kart "Siyasi iktidarın doğrudan müdahil olduğu bir sınav. Yargı kararını şeklen uygulayan ama özünde uygulamayan bir siyasi iktidar söz konusu. Hükümetin ana hedefi, parti devletidir. İktidar partizan kadrolaşmayı yargıda da sonuçlandırmak istiyor" diye konuştu.