- Depremden sonra bölgede hukuki yardım masaları kuruldu. Başta müteahhitler olmak üzere sorumlular hakkında soruşturma başlatıldı
- Soruşturma sürecinde en büyük sorun enkazlardan örnek alınması, saklanması, ölen kişilerin ve sorumluların tespitindeydi. Bu nedenle soruşturmaların davaya dönüşmesi bir yılı geçti.
- İlk davalar asliye ceza mahkemelerinde açıldı. Ancak Yargıtay'ın kararıyla davalar ağır ceza mahkemelerine sevk edildi. Sevk işlemi hem uzun sürdü hem de karışıklığa neden oldu.
- İlk tespitler yetersizdi. Depremden yıllar sonra bile mahkemeler enkaz artıklarından örnek alınması kararı veriyordu. Elde delil olmayınca, beraat kararları çıktı.
- Üniversitelerin hazırladıkları ve birbirini tutmayan bilirkişi raporları davaları uzattıkça uzattı. Özensiz hazırlanan raporların 'suçsuz' dediği sanık yargılanmaktan kurtuluyordu.
- Zamanaşımı konusu hep sorun oldu. Mahkemeler, suç tarihi olarak binanın yapım tarihini esas alınca, onlarca dava 'zamanaşımı' dolduğu için ortadan kalktı. Sadece Kocaeli'nde düşen dava sayısı 150'ydi. Yargıtay karmaşaya son noktayı koydu ve zamanaşımını depremin meydana geldiği tarih olarak belirledi.
- Deprem bölgesinde görev yapan bir yargıç da ortaya çıkan sonuçtan memnun olmadığını söylüyor: "Dosyalar önümüze geldiğinde delil bulmak zordu. Kusur oranının saptamak için elimizde enkaz örneği olması gerekiyordu. Yeniden alınmasını istedik ama çok geçti. altyapı sorunları vardı. Dosyaların devri çok zamanımızı aldı. Bilirkişi raporları da çelişki doluydu. Elimizden geleni yaptık ama..."
|