CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'da gazete ve televizyonların ekonomi müdürleriyle yaptığı basın sohbet toplantısında dış politika ile ilgili soruları da yanıtladı Kılıçdaroğlu ,Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın uçağına Irak Hükümeti’nin iniş izni vermemesi ve kendisinin Irak ziyaretine ilişkin bir soruya "Türkiye Cumhuriyeti'nin Irak'ın toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu, toprak bütünlüğünü koruması gerektiği yönünde ortak bir politika oluşturduğunu biliyoruz. Bu politika devletin politikası. Kuzey ile merkezi yönetim arasındaki çatışmada Türkiye'nin kendi izlediği genel politika çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini unutmamız gerekiyor. Toprak bütünlüğünü savunuyorsanız politikanızı da bunun üzerine inşa etmeniz gerekiyor. İşin doğalı budur. Eğer siz bir ülkenin içinde bir taraftan yana tavır koyuyorsanız doğal olarak sistemin dışına itilirsiniz" yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu konuşmasına devamla, "Dış politikada Türkiye'nin böyle bir tabloyla karşı karşıya bırakılmasını ben içime sindiremiyorum. Bakan nasıl içine sindirdi onu da anlamak da zorluk çekiyorum. Boğazda çay içecekmiş, kahve içecekmiş. Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarını Ortadoğu bataklıklarında süründüremezsiniz. Buna hakkınız yoktur. Geçmişle övünecekseniz, atalarla övünecekseniz geçmişe baksınlar kendi ataları bu duruma düştü mü hiç" dedi.

-"BAĞDAT'TAN DÖNERKEN KERKÜK'E DE ERBİL'E DE UĞRAMAK İSTERİM-"

Bir gazetecinin sorusu üzerine Kılıçdaroğlu geçmiş dönemde de Irak yönetiminden davetler aldığını belirterek "Koşullar uygun olmadığı için şimdiye kadar gidemedim. Son olarak Balkan Konferansı sırasında yine davet geldi ve bu gelen daveti kabul ettim. Bağdat'a uçakla gitmeyi ve oradan da karayoluyla Türkiye'ye dönmeyi düşünüyorum. Olabildiğince belli yerlere uğrayıp oradan da Türkiye'ye gelmek istiyorum. Kerkük'e de, Erbil'e de, Barzani'ye eğer koşullar uygun olursa uğramak isterim" dedi. Irak'a ziyaretin de ise tüm taraflarla görüşeceğini belirten Kılıçdaroğlu, Bakan Yıldız'ın uçağına Irak Hükümeti’nin iniş izni vermemesine tepki verip vermeyeceği yönündeki bir soruya, "Konu açılır mı bilmiyorum tabi onlar sorarlar mı sormazlar mı?.. Ama biz şunu her yerde savunuruz. Kendi ülkemizin çıkarlarının söz konusu olduğu yerde kendi ülkemizin çıkarlarından yana tavır alırız" yanıtını verdi.

-"CEMİL ÇİÇEK GÖREVİNİ YAPMADI"-

Sayıştay'ın Plan Bütçe Komisyonu'na göndermediği raporların istenip istenmediğine yönelik bir soruya Kılıçdaroğlu, bilgi edinme kanununa göre raporların istendiğini ancak raporların hangi gerekçeyle gelmediğini bilmediklerini TBMM başkanı Cemil Çiçek'in Sayıştay'dan bu raporları isteyerek Plan Bütçe Komisyonu'na sunması gerektiğini belirterek, "Cemil Çiçek görevini yapmamıştır" dedi.
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin sorusu üzerine,Başbakan Erdoğan'ın "IMF'den borç almadık" yönündeki açıklamalarına ilişkin, "2005'te 10 milyar dolar para aldı. Niye bir Başbakan halkına doğruları söylemez. Bir Başbakana halkı kandırmak yakışır mı Allah aşkına. Nasıl bir Başbakan aklım almıyor benim. Kaldı ki IMF'den borç aldınız diye kimse eleştirmez sizi" görüşünü dile getirdi.

-"PUTİN, TÜRKİYE'DEN SON DERECE MEMNUN AYRILDI"-

Toplantıda sorular üzerine Rusya Devlet Başkanı Putin'in son Türkiye ziyaretini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Putin herhalde büyük bir memnuniyetle Türkiye'den ayrılmıştır. Dünyada hangi ülke bir başka ülkeye enerji bağlamında yüzde 60-70 bağımlıdır. Onun için diyorum Putin, son derece memnun bir şekilde ayrılmıştır. Niye ayrılmasın; nükleer santral ile birlikte bu bağımlılık belki yüzde 80'e çıkacak. Bir ülkeye yüzde 60-70 bağımlılık ne demektir biliyor musunuz? Ülkenin geleceğini tehlikeye atmak demektir. Güney akımı niçin verildi? Defalarca Rusya istedi. Türkiye vermedi. Ama öyle bir noktaya geldiler ki İstanbul'un iki günlük gazı kalmıştı. Paşa paşa gittiler hiçbir ödün almadan teslim ettiler" diye konuştu.

-"TÜİK VERİLERİNE GÜVENİMİZ YOK"-

Enflasyon verilerinin 17 dakika önce basına sızmasına ilişkin Kılıçdaroğlu, Türkiye İstatistik Kurumu verilerle çok sık oynadığı için güven duymadığını defalarca ifade ettiğini ve işsizliğin bu durumun tipik örneği olduğu söyleyerek" İşsizlik bunun en güzel örneği. TÜİK verilerine bakarsanız işsizlik yok deniyor. Eğer bir kişi bir yıl içinde 15 gün çalışmış görünüyorsa o kişi işsiz listesinden çıkarılıyor" dedi. Kılıçdaroğlu ayrıca, "Enflasyon verilerinin 17 dakika önce basına sızdırılması makul ve mazur gösterilemez. Sağlıklı çalışan bir demokraside bunu yapan idarenin yöneticileri görevden alınırlar ya da ayrılırlar. Ama bizim gibi kuralsızlığın kural haline geldiği ülkelerde o yöneticiler koltuklarında otururlar. Tıpkı yolsuzluk yapan Bakanların koltuklarına daha sağlam oturdukları gibi" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, SPK başkanının ve üyelerinin neden görevden alınmasına yönelik bir soru üzerine ise, CHP'nin SPK yönetimi hakkında soru önergesi verdiğini belirterek, SPK yöneticilerinin şaibeye karışmamasının temel koşul olduğunu ve bu olmuşsa ayrılınması gerektiğini belirterek, "Bakan büyük bir olasılıkla ayıramadı. Önüne tek seçenek koydular. Bir yasal düzenlemeyle görevden almak düşürmek gibi. Ama iktidar bir yolsuzluk varsa bunu soruşturmak ve kamuoyunu sağlıklı bilgilendirmek zorundadır" dedi.

-"MERKEZ BANKASI REZERVLERİ BİR YILDAN KISA BORÇLARI ÖDEMEYE YETMİYOR"-

Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası rezervleriyle ilgili olarak da "Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin tek başına bir anlamı yok. Şu anda MB'nin rezervleri 1 yıldan kısa vadeli borçları ödemeye yetmiyor. Yabancı bankaların Türkiye'ye ilgisine yönelik bir soruya CHP Lideri "Yabancı bankalara karşı bir önyargımız yok Türkiye'nin projelerine destek vereceklerse ve reel sektöre katma değer katacaklarsa sorun yok" karşılığını verdi.

-"ŞOFÖRÜ DEĞİŞTİRECEĞİZ"-

Kılıçdaroğlu, Başbakanı Yardımcısı Ali Babacan ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan arasında "gaz" ve "fren" tartışmasına atıfta bulunarak, "Gaz mı fren mi bu tartışmaları bırakın. Yapmamız gereken bir şey var. Şoförü değiştireceğiz bitti o kadar. Şoför değişecek. Yolu bilen, gaza, frene nerede basacağını bilen, arabayı iyi tanıyan yani ülkeyi iyi tanıyan, ekonomiyi iyi bilen yeni bir şoföre ihtiyaç var ve halkına her ortamda doğruları söyleyen ve halkına saydamlığın ne kadar önemli olduğunu, hesap vermenin demokrasilerde ne kadar önemli olduğunu bilen bir yönetime ihtiyaç var" dedi. (ANKA/SON)