MUSTAFA MUTLU
Kızılay, Sri Lankalı Budistler için de tapınak yaptırmış!
Pazar günkü yazımda son zamanlarda Kızılay’da ilginç gelişmeler olduğunu belirterek, Başkan Tekin Küçükali’ye bir dizi soru sormuştum.

Sayın Küçükali, (sağolsun) dün uzunca bir mektup gönderdi. Daha çok “övünme” niteliğindeki bu mektubun, sorularıma yanıt olabilecek bölümleri şöyle:

SUDAN’DA KURBAN!

Soru: Kurumunuz, Türkiye’de topladığı paralarla Sudan’da kurban kesti. Oysa Sudan’daki kurban kesim maliyeti, Türkiye’dekinden daha ucuz... Aradaki fark nereye harcandı? Sudan’da kurbanlar kesilirken kaç Kızılay personeli oradaydı? Bu kurbanlar nerede, hangi koşullarda kesildi? Elinizde kesimlere ilişkin fotoğraf veya video görüntüleri var mı?

Küçükali: Biz ulusal değil uluslararası bir yardım kuruluşuyuz. Topladığımız her yardımı dünyanın her köşesindeki yoksullara ve muhtaçlara dağıtmak gibi bir misyonumuz var. Türk Kızılayı olarak, şarta bağlı olmayan kurbanlardan sembolik bir rakamı kura ile çekerek Sudan’da kestik. Kaldı ki, yaklaşık 1500 kurbanı da, geçmişte Kızılay’a bağışta bulunan merhum hayırseverlerimiz adına Kızılay bütçesinden keserek fakir fukaraya dağıttık. Yani Kızılay’ın kasasına kurban kampanyasından 1 kuruş girmediği gibi, kasasından harcama da yapmıştır.

Sonuç: Kızılay Başkanı’nın bu açıklamalarının hiçbiri, benim sorduğum sorulara yanıt niteliği taşımıyor! (M. M.)

PAKİSTAN’A CAMİ!

Soru: Kızılay’ın görevleri arasında, Pakistan’da cami yaptırmak veya Kur’an Kursu açmak var mı? Pakistan’ın cami ihtiyacını gidermek Kızılay’ın görevi mi? Bu caminin inşaatı neden bir Türk firmasına verildi? Bu firmanın kimlerle, nasıl bir bağlantısı var?

Küçükali: Biz Pakistan’da ne yaptıysak, Pakistan’a Yardım Kampanyası’nda toplanan paralarla yaptık. Yani hepsi şartlı bağıştı ve Kızılay’ın bütçesinden ayrıca bir harcama yapılmadı, yapılamaz da..

İkincisi de; ne yaptıysak, talep ya Pakistan Hükümeti’nden ya da Pakistan Kızılayı’ndan gelmiştir. Cenevre Konvansiyonu’na göre aksi de mümkün değildir. Biz Türk Kızılayı olarak nasıl ki Sri Lankalı budistlerin talebi üzerine kendilerine bölgenin en donanımlı tapınağını inşa ettiysek, Pakistan’daki cami de aynı mantıkla inşa edilmiştir. Türk Kızılayı’nın görevi, dünyanın neresinde olursa olsun “insana” el uzatmak, Türk halkının merhamet eli olmaktır.

Sonuç: Kızılay Başkanı’nın bu konudaki açıklamaları da benim sorduğum sorulara yanıt niteliği taşımıyor... Kızılay’ın görevleri bellidir ve bunlar arasında ibadethane yapımı yoktur! Pakistan’a cami yapılması kadar, Sri Lanka’ya budist tapınağı yapılması da yanlıştır! (M. M.)

İSRAİL GEZİSİ!

Soru: Kızılay Yönetim Kurulu’nun Gazze’ye yaptığı dayanışma gezisine eşlerin götürülmesinin gerekçesi neydi? Eşlerin seyahat ve konaklama giderleri, Kızılay tarafından mı ödendi?

Küçükali: Resmi görevlilerin dışındaki herkesin masrafı, (buna benim eşim de dahildir) kişiler tarafından karşılanmıştır. Kızılay hesapları herkese açıktır, bu durum da çok kolayca tespit edilebilir. Kaldı ki; böylesi bir durumu “ayıp” sayan bir geçmişten geliyorum.

Sonuç: Bu net yanıta içtenlikle teşekkür ederim. (M. M.)

ÇALIŞANLARIN ATILMASI!

Soru: Bazı Kızılay çalışanlarının sendikalı oldukları için istifaya zorlandıkları doğru mu?

Küçükali: Arkadaşlarımızın işten çıkarılış gerekçeleri “tasarruf” değil, kuracağımız kan merkezlerine tayin edilmelerine rağmen yeni görev yerlerine gitmemeleridir.

Kısacası; benim olduğum yerde “bana rağmen” bir yanlış olamaz.

Lütfen, Mustafa Kemal’in anıt kurumuna hep birlikte sahip çıkalım.

Sonuç: İstifaya zorlanan Kızılay çalışanları, böyle söylemiyor! (M. M.)
***
Sorularımı sordum; “açıklama” aldım ama gelen yanıtlar beni tatmin etmedi!

Takdir, siz okurların...