Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 12 yaş altındaki çocukların yaz Kuran kursuna gitmesini yasaklayan yasanın kaldırılacağını açıkladı. Habertürk'ten Hasan Öymez imzalı habere göre, Yurtdışı Türkler, Diyanet ve TİKA’dan sorumlu Başbakan Yardımcısı Bozdağ, sorumluluk alanıyla ilgili gündemdeki konulardaki projelerini Habertürk’e açıkladı. Bozdağ’ın değerlendirmeleri şöyle:

Yaz kuran kursu: Ebeveynler, çocuğunu yazın her türlü kursa, etkinliğe rahatlıkla gönderirken bu konuda herhangi bir engel bulunması demokrasi ayıbıdır, hukuk ayıbıdır; insan hakları ihlalidir. Kendi dininin kitabını okumak için çocukların Kuran kursuna gönderilmesini engelleme ayıbından Türkiye’yi kurtarmak için gerekeni yapacağız. Bu uyduruk yasayı bu dönemde değiştirip; bu sorunu çözeceğiz.

İmamlara hutbevaaz vizesi: Biz yıllardır imamların vaaz etmesini yasaklamışız, hutbe vermesini yasaklamışız. Şimdi o sistem kalktı. İlahiyat fakültesi mezunlarıyla eğitim düzeyinin en yükseldiği kurum Diyanet İşleri teşkilatıdır. Önümüzdeki dönemde bu mesafeyi daha da ileri götüreceğiz.

Anayasa'da dayatmayacağız: Biz Anayasa’da dersimizi çalışıyoruz. Dünyadaki örnekler, kim ne demiş, akademisyenlerin çalışmaları, uluslararası sözleşmelere bakıyoruz. Masaya dayatma için değil görüşlerimizi ortaya koymak için gidiyoruz.

Avrupa ırkçılıktan çok çekti: Norveç’teki vahşet, esasında Avrupa’da kimi kesimlerin büyüttüğü, kimi kesimlerin varlığını kabul etmediği ideolojik terörün sonucudur. Son olay, özellikle AB’deki kimi siyasilerin yabancılara karşı körüklediği düşmanlık duygularının nasıl olumsuz etki doğurduğunun somut bir örneğidir. Üstelik Avrupa ırkçılık yüzünden çıkan savaşlar, çatışmalarla dünyada en fazla bedel ödeyen ülkelerden oluşuyor.

Tam üyelik panzehir olacak: AB esasında bu tür olaylara karşı atılmış bir adımdır. Ama gelinen noktada kuruluş felsefesinin dışında kendi iç siyasi hesaplarıyla gösterilen tavırlar dünyanın geleceğine de olumsuz etki ediyor. AB’ye üye ülkelerin Türkiye’ye karşı tutumlarını yeniden gözden geçirmesi lazım. Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği, bu tür hastalıklı anlayışların panzeri olacaktır. İslamafobi’nin de insanlık suçu kabul edilmesi gerekir