Sivil Toplum Örgütlerince yapılan açıklamalarda, mahkeme kararlarının uygulanarak ruhsatsız, hukuksuz işyerlerinin acilen derhal mühürlenmesi istendi. Ofer-Kutman ortaklığı Egeports'tan yapılan açıklamada ise konunun muhatabı belediyenin girişimde bulunması gerektiği vurgulandı.

BAŞKAN HALKIN YANINDA OLSUN

Yaptığı başvuruyla ruhsat iptalini sağlayan Kuşadası Belediye Meclisi'nin bağımsız üyesi Ahmet Altunsoy, limandaki yapılaşmaya göz yumduğunu iddia ettiği AKP'li Belediye Başkanı Fuat Akdoğan'a seslenerek, “Global sermayenin yanında değil, artık Kuşadası halkının ve hukukun yanında yer alması gerektiğini hatırlatıyorum” dedi. Altunsoy, “Bayındırlık ve iskan Bakanlığı'mızın da yargı kararlarından ders çıkararak, yılların imar talanı ve çarpık yapılaşmadan olumsuz etkilenen Kuşadası'na, Danıştay'ın iptal ettiği 29.06.2004 tarihli 'Kuşadası Kruvaziyer Liman Planı ve Notları' gibi plan dayatmaları yapmamalıdır.  Kuşadası Limanı dolgu alanında yapılaşmalara olanak tanıyarak, varolan 'imar çarpıklığını' Ege Denizi üzerine taşıyan imar planı düzenlemelerine gidilmemesini umuyor ve bekliyoruz” dedi.

Temmuz 2005'te çıkarılan torba yasanın ardından kamuoyu tepkisiyle şimdilik geri çekilen Kıyı Yasası'nda da kamu aleyhine sonuç yaratacak bu tür girişimlerden vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayan Altunsoy, “Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nca, kamunun zarara uğratıldığı rapor edilen Kuşadası Limanı özelleştirmesi, ihale şartlarına uygun olmayan limanda işyeri inşaatları kaldırılmalıdır” diye konuştu. Altunsoy, Belediye Başkanı, Bayındırlık İskan Bakanlığı ve işletmecilerin yeni süreçte Kuşadası halkının beklenti ve talepleri çerçevesinde uzlaşmaları önerisinde bulundu.

MÜCADELE TÜRKİYE ÖLÇEĞİNE TAŞINMALI

CHP İlçe Başkanı Nail Özazman'da Limandaki hukuka aykırı inşaatların ruhsatlarının iptal edilmesinin kendileri için sürpriz olmadığını belirterek “Ofer-Kutman tarafından sipariş edilen ve şu anda TBMM komisyonlarında görüşülen Kıyı Yasasında değişiklik yapan yasa tasarısı incelendiğinde, Ofer-Kutman için de sürpriz olmadığı anlaşılmaktadır. Bu yasa tasarısı, Fransız Tatil Köyü ile birlikte limandaki yapıları da yasallaştırmak adına Meclise sunulmuştur. Şimdi mücadelemizi Türkiye ölçeğine taşımak zamanıdır. Kıyı yasasında Ofer-Kutman tarafından ısmarlanan değişiklikler yapıldığı takdirde, Türkiye'deki tüm kıyılar, Turizm Bakanı tarafından 'Turşu mu yapacağız' denilen koylar, kar maksimizasyonu anlayışı ile faaliyetlerini sürdüren uluslararası şirketlerin insafına terk edilecektir. Tüm siyasi partileri, tüm çevre örgütlerini, tüm yurttaşları kıyılarımızı savunmaya çağırıyoruz. Yerel yetkililerin ise her iki mahkeme kararını yerine en kısa sürede yerine getirmelerini istiyoruz” dedi.

EGEPORTS'UN AÇIKLAMASI

Ofer-Kutman ortaklığı Egeports'tan yapılan açıklamada ise şirketin sonradan iptal edilen Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik çerçevesinde tüm işlemlerini gerçekleştirdiğine dikkat çekildi. Egeports açıklamasında teknik sebeplerle iptal edilen yönetmeliğin özü Anayasa Mahkemesince hukuka uygun bulunduğuna dikkat çekilerek, “Aydın İdare Mahkemesi'nce karara bağlanan konu, zaten daha önce iptal edilmiş bulunan yönetmelik bazında yapılan işlemlere ilişkindir. Mevcut hukuki durumda bu konular Kıyı Kanunu çerçevesinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Aydın İdare Mahkemesi'nde görülen davada şirketimiz davalı konumunda değildir. Aleyhinde hüküm verilen davalının, kararı temyiz etme hakkı mevcuttur. Bu itibarla, hukuki sürecin kesinleştiğini ya da kesinleştiği varsayımıyla hüküm ifade etmek doğru olmayacaktır” denildi.