CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından İstanbul Bilişim ve Akıllı Kent Teknolojileri A.Ş.’nin (İSBAK) başına atanması tepki çeken Bahattin Yetkin’le ilgili ilk kez konuştu.

Kaftancıoğlu, Yetkin’in atanması ve daha sonra İmamoğlu’nun isteği üzerine istifa etmesini ‘ufak bir yol kazası’ olarak nitelendirdi.

Independent Türkçe’den Can Bursalı’ya konuşan Kaftancıoğlu, “16 milyon İstanbullu bize inanmaya, güvenmeye devam etsin. Ufak bir yol kazası oldu. Elbette hatalar olabilir ancak önemli olan bu hataları görüp hızlıca düzeltmektir” dedi.

AKP Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba’nın belediye başkanlığı döneminde Şanlıurfa Belediyesi Bilgi İşlem Müdürü olarak görev yapan M. Bahaddin Yetkin’in İmamoğlu tarafından İSBAK’ın başına getirilmesi tepki çekmişti.

Yetkin’in 2011 Genel Seçimleri’nde AKP’den Şanlıurfa Milletvekilliği için aday adayı olduğu hatırlatılırken; aynı zamanda muhalefet liderleri Kemal Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener hakkında da hakaret içeren videolar paylaştığı, bunları beğendiği ifade edilmişti.

İmamoğlu konuyla ilgili olarak “Şunu söyleyeyim arkadaşlarımızın yaptığı incelemeler liyakat ve tecrübe üzerineydi. Ve bu kavramlar üzerinden hareketle tercihler yapıldı. Bize sunuldu. Biz de detayı ile inceledik baktık. Arkadaşlarımızla sohbet ettik.

Daha önce sahada konuştuğumuz gibi siyasi ve bunun gibi birtakım unsurlara takılmadık. Başarı beceri ve liyakat kısmı ile ilgilendik atamalar da bu yönde yapıldı” şeklinde konuşurken; Yetkin ise tepkiler üzerine cumartesi günü istifa etmişti.

Yetkin: Kaftancıoğlu’nun yaşamış olduğu olayı kınayan insanlar bize aynısını yaşattılar
Yetkin, istifa etmesinin ardından yaptığı açıklamada,  “Açık söyleyeyim, ben hiçbir zaman fikirlerimden dolayı pişman değilim” demişti.

Kaftancıoğlu hakkında yıllar önce yaptığı sosyal medya paylaşımları sebebiyle açılan davayı da hatıratan Yetkin, şunları söylemişti:

“Sayın Kaftancıoğlu’nun 7 yıl önce paylaşmış olduğu tweetler nedeniyle yaşamış olduğu olayı kınayan insanlar bize aynısını yaşattılar. Bu paylaşımların içeriklerinden fazla bahsetmek istemiyorum. Değerli kılınmış olacaklarını bileceklerini biliyorum. O nedenle cevap vermedim, vermeyeceğim. Ülke açısından üzücü bir olay. Geçmişinde neyse öyle gözüken takdir edilmelidir. Herkesin fikri ve düşünce yapısı kendisine özgüdür. Ve ona özgürlük tanınmalıdır. Arkadaşlarım bana da aynı kampanyayı başlatalım dediler. Kabul etmedim. Binlerce tehdit alıyorum. Hakaretleri söylememe gerek yok.

Onlara şöyle cevap vereyim; Yavuz Sultan Selim’e kötü bir hediye gelince, o kişiye İstanbul’un en güzel lokumlarından çok muhteşem bir sandıkta yaptırıp gönderir. İçine de şu notu bırakır; ‘Herkes muhatabına kendi yediğinden ikram eder. Ben de size İstanbulumuzun en güzel lokumlarını gönderiyorum’ demiş. Başka ne diyeyim."