Mehtap Ö. ERTÜRK / Sözcü - Merkez Bankası’nın yarım puanlık faiz indiriminin kredilere yansıyıp yansımayacağı konuşulurken, tüketiciler öncelikle kredi kartlarının fahiş faiz oranlarında indirime gidilmesini talep ediyor. Aksi halde biriken borcun bir felaketin habercisi olduğu ifade ediliyor.

Türkiye’de 20 milyon kişi kredi kartı borcunun asgari tutarını ödeyerek borçlarını ötelemeye çalışıyor. Bankaların sayısı 58 milyona ulaşan kredi kartlarında toplamda 100 milyar TL’lik alacağı var.

BORCU BORÇLA ÇEVİRİYORLAR

Borcu borçla çevirmeye çalışan vatandaş ise kredi kartlarında faiz batağına saplanıyor. Bankaların kredi kartlarına uyguladığı akdi faiz yıllık yüzde 24.24’ü bulurken, gecikme faizi ise yüzde 30.24’e kadar çıkıyor. Üstelik Merkez Bankası’nın faiz oranlarını defalarca değiştirmesine karşın Ekim 2013’ten bu yana kerdi kartı faizine dokunulmadı. Türkiye’de kullanılan kredi kartları ile yapılan toplam 100 milyar TL’lik harcamanın 77.6 milyar lirası bireysel kredi kartlarından geliyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) 15 Nisan tarihli haftalık verilerine göre, vatandaşın takibe düşen kart borcu ise 7 milyar 130 milyon lirayı buluyor.

Öte yandan, borcu ödenemeyen yaklaşık 5 milyon kredi ve kredi kartı çoktan varlık şirketlerine devredilerek mahkemelik oldu. Merkez Bankası’nın akdi faiz ile temerrüt faiz oranlarını bankaların istekleri doğrultusunda belirlediğini belirten Tüketici Bilincini Geliştirme Derneği Başkanı Fuat Engin, kredi kartından doğan uyuşmazlıklarla ilgili vatandaşa kredi alınarak borcun kapatılmasının önerildiğini dile getirdi. Engin, “Sonuçta kredi kartları ile kredilerden kaynaklı uyuşmazlıklar da artıyor. Merkez Bankası öncelikle kredi kartı faizlerinde indirim yapmalı. Bu yapılmadığı gibi her geçen gün mağduriyetler boyut kazanarak artıyor” dedi.

BİLEŞİK FAİZ YÜZDE 50’Yİ BULUYOR

Kredi kartı ya da kredi borcu olan kişi sayısının 3 milyona ulaştığını kaydeden Engin, “Kanunla yasaklanmış olmasına rağmen bankalar bileşik faiz uyguluyor. Böylece vatandaşın kredi kartı borcunda ödediği faiz yüzde 50’lere kadar tırmanıyor. Bankalar yasaya ve hukuka aykırı biçimde haksız kazanç sağlıyor” diye konuştu. “Faiz oranlarını bu kadar yüksek tutarsanız yaşanacak felakette sizin de payınız olur” diyen Engin kredi kartında nakit çekim faizi dışında nakit çekim ücreti ve komisyonu da alındığını hatırlatarak “Faize bunlar da eklendiğinde ortaya korkunç bir tablo çıkıyor. Tüketici, karttan nakit çekmesin” dedi.

1.6 milyar liralık kredi takibe düştü

Işık Menkul Değerler Araştırma Müdürü Veli Kocatürk, bankaların faiz oranlarını aşağı çekmesiyle kredi hacminde önemli bir artış olmasının beklenebileceğini söyleyerek, “Ancak buradaki ana sorun Türkiye’de son dönemde kredi geri ödemelerinde sıkıntı yaşanması. Takipteki krediler son dönemde yükseliş gösteriyor. Bu durum banka riskini artıran en önemli unsur. Şubat ayında bu rakam 1.4 milyar TL’ye ulaşmıştı. Nisan ayı itibarıyla ise 1.6 milyar TL’ye yaklaştı. Düşen faizlerle daha fazla kredi verme imkânına sahip olan bankalar, bu anlamda riskli hale gelebilir”dedi. ALB Foreks Araştırma Uzmanı Rıdvan Baştürk ise Merkez Bankası’nın yaptığı indirimin kredi faizlerine etkisinin sınırlı kalacağını ifade etti.