Barış duasına, Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II, Süryani Kadim
İstanbul ve Ankara Ruhani Lideri ve Patrik Vekili Yusuf Çetin, Fener
Rum Patriği Bartholomeos'un vekili Peder Dositeus'un da aralarında
bulunduğu dini lider ve cemaat temsilcileri ile Ermeni vatandaşlar
katıldı.
Duayı yöneten Mesrob II, burada yaptığı konuşmada, Ortadoğu'da
akan masumların kanlarının kendilerini büyük bir üzüntüye boğduğunu
dile getirerek, ''Lübnan halkı anlayışı aşan ölçüde bir şiddete maruz
kalmakta, İsrail vatandaşları gökten yağan ölüm korkusuyla titremekte,
Filistin ve Iraklılar ise her gün yeni ölümlere yas tutmaktadır. Ve maalesef bu acılar ve kanayan yaralar yakın zamanda sona ereceğe benzemiyor. Dünya sarsılıyor ve halklar kırılıyor gözlerimizin önünde'' dedi.
Böyle bir zamanda Tanrı'ya daha çok yakarmaları, birbirlerini teselli ederek sıkıntıda olan komşularına bir parça umut ışığı sunmaları gerektiğini vurgulayan Mesrob II, şunları kaydetti: ''Hepimiz Ortadoğu'da pek çok şeyin doğru gitmediğini görüyor. Tehlikeli tırmanışlar karşısında ürperiyor ve öfkeyle karışık bir hayal kırıklığına uğruyoruz. Dünya liderleri de büyük bir sıkıntıda. Onlar da bombalar ve roketler patlarken, barış için bir şey yapamamanın burukluğu içinde elleri boş dönüyorlar. Tüm dünya yarı bir umutla bekliyor ama masum yaşamları kurtarmaya yönelik köklü bir eylem planı henüz ortada gözükmüyor. Böyle bir kriz karşısında uluslararası toplumun yardım ve aracılık kapasitesi, eğer ne yapılması gerektiği hakkında birleşilebilirse artabilir. Dünya kamuoyunun hemfikir olduğu şu çözümlere ivedilikle ağırlık verilmelidir; Lübnan, İsrail ve Gazze'deki şiddete alternatif çözümler üretilmeli, karşılıklı şiddetin tırmanışını durduracak bir ateşkes sağlanmalı, masum sivillere yönelik saldırıların durması ve sivillerin uluslararası yasalara uygun bir şekilde korunması için bir baskı oluşturulmalı, eşitlik temelinde oluşturulacak görüşmelere destek çıkılmalı ve bölgede barışı tesis edebilecek çokuluslu bir güç konuşlandırılmalıdır.''
-''İLAHİ YARDIMA İHTİYAÇ DUYUYORUZ''-
Mesrob II, tarafların hukuka aykırı politikalarla bölgenin köklü
sorunlarını çözmeye yönelik yeni ve tehlikeli uygulamalara giriştiğini
dile getirerek, şöyle konuştu:
''Liderler uluslararası hukukun sınırları ötesinde bir şiddetin
uygulanmasını mazur göstermeye çalışıyorlar. Militan gruplar da benzer
taktiklerle çatışmaları alevlendiriyor ve insan yaşamını umursamayan
bir tutum sergiliyorlar. Ama ne olursa olsun hiçbir şey Lübnan'da, Filistin'de, İsrail'de evleri, toplulukları ve bir ulusun altyapısını hedefleyen bombardımanları haklı kılamaz. Terör eylemleri kimseye terörle yanıt verme hakkını tanıyamaz.''
Mesrob II, sözlerini şöyle tamamladı: ''İlahi yardıma ihtiyaç duyuyoruz. Dualarla bunu arıyoruz. Bizden çok uzakta acı çeken insanlar için yapacağımız şeyler gerçekten sınırlı. Ama en azından onlar için acı çekebiliriz. Onların özlem dolu dualarına iştirak edebilir ve gelecek güzel günler için rabbe yakarabiliriz. Gözü yaşlı Lübnan, Filistin ve İsrailli masumlar için de dua edeceğiz ve gözlerimizi kaldırıp yardım kimden gelecek diye bekleyeceğiz.''