Alt kimlik-üst kimlik tartışmalarını eleştirerek, “Kimlik tartışmaları PKK’nın değirmenine su taşıyor” diyen Mumcu, İsviçre-Türkiye milli maçında yaşanan olayların ardından Milli Takım’ı ve federasyonları suçlamanın da yanlış olduğunu vurguladı.
“MİLLİ TAKIM ASLANLAR GİBİ MÜCADELE ETTİ”
ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu, partisinin Meclis’teki grup toplantısında İsviçre-Türkiye futbol maçında yaşanan olayları değerlendirdi. Mumcu, spor müsabakalarında kazanın da kaybetmenin de olduğunu kaydeden Mumcu, “ Ortaya çıkan gerçek, vurun abalıya. Bu çifte standarta itiraz etmek yerine, dönüp suçlu aramaya, suçu kabullenmeye, günah keçisi bulma psikolojisinden Türkiye uzaklaşmalıdır. Spor federasyonları hakkında ne yaptıklarına tanık olmadığımız hükümet yetkilileri federasyonları istifaya davet ediyorlar. Malatya’daki olaylardan sonra, hızlandırılmış tren kazalarından sonra bu istifalar olsaydı, buna saygı gösterilirdi” dedi. Olayın ardından birilerinin günah keçisi ilan etmeye kalkıştığını kaydeden Mumcu, İsviçre’deki müsabaka sırasında da her şeyin kurallara çok uygun olmadığını, yaşanan kaygı ve üzüntü verici olduğunu belirtti.
Milli Takım’a teşekkür eden Mumcu, “Milli gururumuzun, onursal onurumuzun arkasında durmayı bilelim. Milli takımlar bir ülkenin kendisine olan güvenini ifade eder. Milli Takım aslanlar gibi mücadele etti” dedi.
“ATEŞİN CÜRÜMÜNDEN FAZLA YER YAKMASINA İZİN VERİLMEMELİ”
Mumcu, Şemdinli ve Yüksekova’daki olayları da değerlendirerek, hukuk dışı eylemlere girişildiği iddiası varsa bunun açığa çıkarılması, devlete, hukuka, adalete olan güveninin sarsılmaması gerektiğini söyledi. Mumcu, “Hukuk dışı eylemlere girişildiği iddiası varsa bunun açığa çıkarılması gerekir. Devletin hukuka, adalete olan güveni sarsılır. Devlet otoritesinin temin edilmesi için güven önemlidir. Hiç kimse adaletine inanmadığı bir otoriteye sadakat göstermez. Hükümet, olayın açığa çıkarılmasını sağlamalıdır” dedi. Mumcu, şöyle konuştu:
“Birileri devlete hizmet saikiyle eylemde bulunmuş olsun. Bu halde de dahi devletin görevi olayı açığa çıkarmaktır. Olayın olduğu yerde devletin güvenlik güçleri arasında çatışma ima eder biçimde, devletin çeşitli kademeleri arasında bir iletişimsiz ima eder şekilde komplo teorilerine konu edilmesi, olayın vuku bulduğu mahalden daha geniş bir çevre içinde olayın kendisinden daha büyük tahribat açar. Bu ateşin cürmünden fazla yer yakmasına izin verilmemelidir. Devlet ve adaleti töhmet altında kalmıştır. Sorumluları bulup biran evvel yargı önüne çıkarmak gereklidir. Başbakan bu olayın hesabını veremiyorsa, Meclis kürsüsünden özür dilemelidir. Töhmeti biran evvel kaldırmalıdır. Olay derin devlet midir, nedir açığa çıkarılmalıdır”
ALT KİMLİK-ÜST KİMLİK TARTIŞMASI
Mumcu, Başbakan Erdoğan’ın “alt kimlik-üst kimlik” sözlerine de değinerek, “Bunun sürci lisan olduğunu temenni ediyorum. Bu yanlışlığın düzetilmesi gerekir. Ortada bir adli vaka var. Kimlik tartışması açmak nereden çıktı? Kimlik tartışmasına yaklaşma biçiminiz yanlış. Derde deva olmuyor. Halkın birliğinde dirliğinde yeni yaralar açmış olacak. Sayın hükümet, kimlik tartışmalarını kızıştırmanın bir faydası yok. Eğer fark arıyorsanız, tek yumurta ikizinde de fark bulursunuz. Kimlik tartışmaları PKK’nın değirmenine su taşıyor” dedi.
“BÖLÜNMÜŞ TÜRKİYE’YE 100 MİLYON KERE HAYIR”
Mumcu, hükümetin terör olayların önlenmesi konusunda çözüm önerisi bulunmadığını, kuru laf kalabalığı yaptığını kaydetti. Demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin en geniş şekilde uygulanmasından yana olduklarını belirten Mumcu, “Aklınızdan bölünmüş Türkiye geçiyorsa 100 milyon kere hayır. Bir topluma ayrılık ateşi düşerse, o ateşi söndürmek güçtür” diye tepki gösterdi.
“Kimse bu ülkenin bölüneceğini sanmasın, bu ülke 30 yıldan fazladır teröre karşı mücadele veriyor. Bu ülkenin insanları birbirlerine kız-erkek vermekten vazgeçmediler. Derin kardeşlik içinde, ortak ülkülerinin farkında olan insanlar” diyen Mumcu, “ Onlar bu ülkenin birlik ve beraberliğinin çimentosu. Kimsenin onlara sözüm ona bir ulus bilinci aşılamalarına da ihtiyaç yok” diye konuştu.