Gül’ün telefonunun karşısındaki kişi Libya Başbakanı Ganim’di ve ‘2 Türk’ün idam kararına yeniden bakacağız. Elimden geleni yapacağım’ diyordu. Ama yeniden bakmadılar, belki de ellerinden geleni yapmadılar. Teşekkür heyeti Libya’ya gidecekken, kara haber geldi: İdam edildiler.

DIŞİŞLERİ Bakanı Abdullah Gül gece yarısı telefonu kapattığı zaman umutluydu. Yanındakilere ‘galiba yine durdurduk ‘deyip derin bir nefes aldı. Telefonun ucundaki Libya Başbakanı Şükrü Ganim, ‘2 Türk’ün idam kararına yeniden bakacağız’ diyordu. Ama ertesi gün Libya’ya kötü haber geldi. Gül, ‘Nasıl olur? Bakacağını söyledi’ diyebildi. Trablus’taki Türkiye Büyükelçisi Rıza Erkmenoğlu’nun verdiği haberle, Türkiye 10 yıldır 2 Türk’ü kurtarmak için verdiği mücadeleyi kaybediyordu.

Her şey 19 Kasım 1995’de başladı. Yunus Özkan ve Selim Aslan hırsızlık-gasp ve cinayet suçundan idama mahkum oldu.

SAVCI KURBANIN OĞLU

1999’da Temyiz Mahkemesi delil yetersizliğinden kararı bozdu ve yeniden yargılanmalarına karar verdi. İkinci duruşmaya ise cinayete kurban giden Libyalı’nın savcı oğlu müdahil olarak girdi.

İntikam duygularının hákim olduğu duruşma sonunda yeniden idam cezası çıktı ve 2002’de karar onayladı. Bundan sonra ise Türkiye idamı durdurmak için uğraşmaya başladı. Önce o zamanki Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem çok uğraştılar. Herkes umudunu Libya’da her 5 yılda bir ilan edilen affa bağladı. Ama olmayınca yeniden mücadele başladı. 2004’de suçluların iadesi anlaşması için Libya Adalet Bakanını Ankara’ya davet ettiler. Sonuç alınamadı.

KAN PARASI TEKLİFİ

Geçen yıl Ağustos’ta idam edilecekleri haberi gelince Gül telefona sarıldı. Libya Dışişleri Bakanını aradı. Libya’da uygulanan şeriat kurallarına göre kan parası ödemeyi teklif etti. İdam bir kez daha durduruldu. İki gün önce Libya Dışişleri Türk Büyükelçiliği’ne ‘Yarın sabah idam edilecekler’ diye nota gönderince ilk şok yaşandı.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek hemen Libya Adalet bakanına bir mektup yazdı. Aynı akşam gece yarısı Gül yeniden Libya Başbakanı’nı telefonla aradı ve Yine ‘elimden geleni yapacağım’ yanıtını aldı ve umutlandı.

KÖTÜ HABER: İDAM İNFAZ

Ertesi gün ise teşekkür mektubunu götürmek için heyet Ankara’dan hareket etmeye hazırlanıyordu ki, kötü haber geldi: ‘İdam edildiler.’

Libya Başbakanı ya bir şey yapamadı ya da Gül’e yapamayacağını söylemek istemedi.

Kaddafi’ye beddua

LİBYA’da arkadaşı Yusuf Özkan’la, adı cinayete karışan ve yaklaşık 8 yılı hücre hapsi olmak üzere 10 yıl hapis hayatı yaşadıktan sonra önceki gün idam edilen inşaat işçisi 44 yaşındaki Selim Aslan’ın anesi Medine Aslan, ‘Yavrumu elimden aldı’ dediği Libya lideri Kaddafi ve Libya adaletine beddua etti. Esenyurt’ta oturan acılı anne Medine Aslan ‘Kimseye haber vermeden, ailesine haber vermeden idam olur mu? Hangi devirde yaşıyoruz. Bu nasıl adalet?’ dedi. Anne Aslan, oğlunun kendisine mektuplarında ‘Çok acı çekiyorum. Günde yarım ekmekle yaşamaya çalışıyorum. Gerçekten suçlu olsaydım bu işkenceye dayanamaz itiraf ederdim. Ama masumum’ diye yazdığını da söyledi.

Mafya olsaydı sahip çıkılırdı

LİBYA’da yıllardır tutuklu bulunan Yunus Özkan’ın idam edildiği haberinin duyulması üzerine Havutlu Beldesi’ndeki evinde toplanan yakınları ağıtlar yaktı. Özkan’ın yakınları, annesi Katibe Özkan’ın oğlunun acısına dayanamadığı için bir yıl önce, babasının da daha önce öldüğünü anlattı. Yunus Özkan’ın sahipsizliğin kurbanı olduğunu ileri süren yakınları, ‘Bunlar mafya babası olsaydı, iktidardakilerimiz sahip çıkar, Türkiye’ye getirir burada yargılardı’ diyerek sitem etti.