Söz siyasete geldiğindeyse aktif siyasete girme düşüncesinin nasıl geliştiğini şöyle anlattı:

KEŞKE PARTİ KURSAYDIM

"Parti siyaseti sorumluluk duygusu sonucu oluştu. Benim dinleyicilerim de herhangi birini dinleyenler gibi değil. Bir duruşu olan insanlardı. Onlar giderek büyüdü. "Biz sadece konserlerde mi bir araya geleceğiz bir rgütlenmeye gidelim" düşüncesi oldu. Ama ben şöyle bir hata yaptım. Ben bu insanlarla kendim örgütleneceğim yerde mevcut partilerin, kitleden yararlanabilmek için bana yaptıkları baskılara direnemedim. Önce SHP, sonra CHP..."

En büyük pişmanlığını parti kurmamak olarak anlatan Livaneli Pamir'in "CHP vitrin için mi kullandı sizi?" sorusunu da aynı netlikle cevapladı. "Herhalde!..Evet. Yani gerçekten keşke parti kursaydım."

BAYKAL'A SELAM VERİR Mİ?

Peki Baykal'a en büyük eleştirileri yapan Livaneli Baykal'la karşılaşsa selam verir miydi?

"Tabii" diye cevap veriyor Livaneli bu soruya...ve şöyle devam ediyor: "Benim Baykal'la kişisel alışverişim yok. Beni de hep el üstünde tutmuş insandır.Ben orada yapılan yanlışı gördüm, tahammmül edemedim."