konuyla ilgili olarak bir açıklama yapan Erikel, Yargının Siyasallaştırılmak istenildiği feryadını koparanların ciddi olmadıklarını, ciddi olsa idiler daha önceleri de bu kurumdaki uygulamalara karşı çıkmaları gerektiğine ve Yargıyı asıl bazı Yargı Başkanlarının Siyasallaştırdığına işaret eden;
“ Yargı; Hukukta Özelleştirilsin” dedi.
Yargı Başkanlarının özellikle son yıllarda kendi işlerinden uzaklaşıp Muhalif Siyasiler gibi, halkın inançları ile ilgili yorumlar yaparak ortamı gerdiklerini ve sanki CHP ile paslaşma içerisine girdikleri izlenimini verdiklerini hatırlatan;
MDHP Lideri Yusuf Erikel, Yargı’nın artık sonu “ TAY” la biten kurumların hâkimiyetinden kurtulması ve Hukuk Bilim adamlarının daha öne çıkması gerektiğini,
İsteyen Hukuk organizelerinin belirli şartlar dâhilinde Hukuk Mahkemesi kurabilmelerini ve bu Hukuk Mahkemelerinin Adalet Bakanlığının denetiminde olup kararlarının Yargıtay incelemesinden sonra infaz edilmesini ve böylece hantal işleyen ve siyasallaşan adli sistemin geciktirdiği Adalete son verilmiş olacağını vurgulayarak eleştiri ve önerilerini şöyle sürdürdü.
“ DanışTAY, YargıTAY ve SayışTAY gibi kurumların yetkilerini aşarak sanki kanun koyucu gibi veya Hukuk Bilimcileri gibi davranmaları kargaşa yaratmakta ve Yargı trafiği alt-üst olmaktadır. İlk derece mahkemelerinde ise biriken dosyalar ve keyfilikler adaleti geciktirmekte ve vatandaş mahkemelerden bizar kalmaktadır. Hâlbuki kanunlar aleni olduğuna göre buna uygun kararlar verecek özel hukuk mahkemeleri olsa ve bu mahkemelerin vereceği kararlar Yargıtay incelemesinden sonra infaz edilse vatandaş belki ucuz hızlı ve kaliteli adli hizmetten istifade edecektir. Bu aynı zamanda Yargıdaki siyasallaşma ve diğer dedikodulara son verecektir. Noterler gibi Özel Mahkemeler ve Yargıda da özelleştirme için Hukuksal alt yapı çalışmalarına acilen başlanmalıdır.
Ceza mahkemeleri ise kalmalı ancak burada adli polis olayında özelleştirmeye gidilmeli ve İnfaz Savcılığının emrinde özel güvenlik organizeleri vasıtalarıyla suçlular takip edilmeli ve böyle ülke meçhuller ülkesi ve suçluların elini kolunu salladığı bir başıboşluk ortamından kurtulmalıdır.
Siyasallaştırılma iddialarını da ortadan kaldırmak için de Ceza Mahkemeleri ne Hâkim ve Savcıların atanması kesinlikle Siyasi Bakanlığın elinden alınmalı, Hakim ve Savcılar Yüksek kuruluna devredilmelidir.
Ne var ki AKP ne yaptığını bilmez uygulamalara Adalet konusunda da devam ederken geçmişte en katı siyasalaşma ve kadrolaşma işini yargıya sokan CHP suçluğunu laiklik çığırtkanlıkla örtmeye çalışmaktadır. Türkiye’nin en büyük dayanağı olan Adalet sistemi bir an önce bu tehlikeli gidişattan uzaklaştırılmalıdır”