Meclis Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan “Heybeliada Ruhban Okulu” başlıklı raporda, okulun kapatılması ve yeniden açılması konusunda tartışmalara yer verilirken, bu konuda öneriler, ABD, AB ve Yunanistan’ın konuya bakışı ve nasıl bir çözüm bulunabileceği konusu yeraldı. Okulun 1844’de açıldığı bilgisine yer verilen raporda, 1971’de Anayasa Mahkemesi’nin okulun kapatılmasıyla ilgili kararı olduğu hatırlatıldı.
ABD VE YUNANİSTAN’IN BAKIŞI
Raporda, ABD’nin Amerikan Kongresi’nde almış olduğu karar gereğince, okulun açılmasını dini özgürlükler açısından istediği belirtilerek, “Kongrenin aldığı kararda patrikhane ABD’deki 5 milyon ortodoksun da içinde bulunduğu dünya genelindeki 300 milyon Ortodoks’un manevi merkezidir. Yine ABD Başkanı Barack Obama’nın 6 Nisan 2009 tarihinde Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyarette TBMM’de yaptığı konuşmada din ve ifade özgürlüğünün devletin güçlenmesini sağlayan güçlü ve canlı bir sivil topluma yol açacağı vurgulanmıştır” görüşü dile getirildi.
Raporda AB’nin de Ruhban Okulu’nun açılmasını açık çağrıyla desteklediği bilgisine yer verilirken Yunanistan konusunda şu görüş yeraldı:
“Yunanistan okulun yeniden açılmasını Türkiye’nin AB perspektifi içinde insan haklarına ilişkin durumunu iyileştirmesi bakımından gerçekleştirmesi gereken reformlardan biri olarak ele almakta ve Avrupa Komisyonu’nun tüm metinlerinde sıkça konuya atıf yapılmaktadır”
ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Patrikhane’nin Ruhban Okulu’nun 1971’deki gibi yeniden açılmasını istemesine karşın bunu destekleyen ve karşı çıkan görüşler olduğu vurgulanan raporda, okulun kapatılmasının Lozan Anlaşmasının azınlıkların korunmasıyla ilgili maddelerin ihlali olacağı, okulun açılmasının AB sürecinde Türkiye’ye yarar sağlayacağı vurgulandı. Okulun açılmasının azınlıklara verilmiş bir imtiyaz şeklinde Lozan Anlaşması’na aykırı olmayacak şekilde düzenlemesi gerektiği yönündeki görüşler olduğu da vurgulanan raporda, “MEB’e bağlı özel statülü okul şeklinde açılma Anayasa’nın laiklik ve eşitlikli ilgili hükümleri, Yükseköğretim Kanunu ve Milli Eğitim Temel Kanunu’na aykırılıklar taşımaktadır. Vakıf üniversitesi veya mevcut bir üniversiteye bağlı fakülte bünyesinde eğitim verilmesi formülü üzerinde durulmaktadır” denildi.