Şafak’ın 12 Ekim günü TBMM’de verdiği ifade, deşifre edilerek tutanaklara aktarıldı. Şafak, 28 Şubat döneminde gazeteci olarak rolünün bulunmadığını belirtti ve ‘’Ben o zaman Sabah Gazetesinde yayın danışmanı, yani zurnanın son deliğiydim. Hiçbir işlevim yoktu ‘’ dedi. Açıklamalarıyla milletvekillerini şaşırtan ve 1945 doğumlu olan Şafak, 42 yaşına kadar askerden kaçışını da şöyle anlattı:

‘’ Ben askerlik yapmadım, bir gün bile üniforma giymedim. Hiçbir asker dostum yoktur, hiçbir Genelkurmay Başkanını, Kara Kuvvetleri Komutanını tanımam. Ne iştigal ne ilgi alanıma girdi. Sadece, bir defa, gazeteyi temsilen bundan iki veya üç önceki Genelkurmay Başkanının 30 Ağustos kokteyline katıldım, tek ilişkim odur. Askerliği yapmamamın sebebi, vücut sağlığım veya bir fiziki engelden ötürü değil, çok uzun yıllar fiilen kaçtım. 1987’de rahmetli Turgut Özal, bedelli askerliği çıkarınca ve belli bir yaşın üstündekilerin iki misli bedel ödemeleri kaydıyla askerlikten muaf tutulmalarının yolunu açınca, iki misli bedel ödeyip terhis belgemi aldım’’

‘’MENDERES’LERİN MÜREBBİYESİYDİM’’

Erdal Şafak, ilginç bir bilgi daha verdi ve uzun yıllar önce Menderes ailesinin evinde ‘’Mürebbiye’’ olarak çalıştığını da belirterek, şunları söyledi:

‘’ Darbeyle devrilen Menderes hükümetinin, Berin Hanım’ın kız kardeşi Sevinç Hanım’a, Sevinç Bozinal’a, Evliyazade ailesine ben mürebbiye olarak üç yıl görev yaptım. Ben onların Karşıyaka’daki Evliyazade konağında çalışırken, evde İzmir suikastinde asılan Dr. Nazım’ın portresi vardı.  1961’de o portrenin yanına Adnan Menderes’in de portresi asıldı.  Adnan Menderes, İttihat Terakki’den Doktor Nazım’ın akrabalık bağı olan Evliyazade ailesinin damadıydı.’’ (GAZETEPORT)

Kaynak : http://www.gazeteport.com.tr/haber/118473/meclisi-sasirtan-kacak#ixzz2CzcmAbZS