Seyhan Otel'de basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, "Büyükşehir Belediye başkan vekili adayımız ve Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Fethi Coşkuntuncel, hukukçularımızla hazırladığı yürütmeyi durdurma istemli itiraz dilekçesini Adana İdare Mahkemesi Başkanlığı'na sundu. Bizim merak ettiğimiz bu dilekçenin mahkemeye ulaşmasından sonra Adalet Bakanlığı'nın üst düzey bürokratlarının Adana'ya gelip gelmeyeceği ya da Adalet Bakanı'nın Adana ile irtibata geçip geçmeyeceğidir. Burada hukuk çok önemli bir sınav verecek. Başvurumuz sadece kanunların uygulanması içindir. Mahkemenin vereceği kararı Adana değil, tüm Türkiye bekliyor." dedi.

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nda her şeyin net açıklandığını söyleyen Erdoğan, "Büyükşehir belediyesi başkan vekili, Belediye Kanunu'ndaki hükümlere göre belirlenir. Ancak 'Büyükşehir kapsamındaki ilçe ve ilk kademe belediye başkanları büyükşehir belediye başkan vekili olamaz' şeklindeki 17. maddesi kesin, açık ve emredici hükümdür. Kesin ve emredici nitelikteki hükümlerin yoruma müsait olmadığı kanunlarda nettir." ifadesini kullandı.

"Adalet; Vali ve İçişleri Bakanlığı bürokratlarından görüş alınarak sağlanmaz." diyen Erdoğan, adaletin yasaların uygulanması ile sağlanacağını kaydetti.

MHP'nin seçimlerde Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı şiddet, şantaj ve iftira ile kazanmadığını vurgulayan Erdoğan, "Milliyetçiler mücadele ettiler, çalıştılar ve Adanalılar'ın hür iradesiyle kazandılar. Bizim mücadelemiz Adanalıların ve MHP'nin hakkını arama mücadelesidir. Halkın hakkını yedirmeyeceğiz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz ve hakkımızı geri alacağız. MHP, kanun tanımayanları, millet iradesine tecavüz edenleri ve buna makam, mevki ve maddiyat karşılığında çanak tutanları tarihin kara sayfalarına kaydedip, zamanı geldiğinde o kara sayfaların hesabını soracaktır." şeklinde konuştu.

AKP'nin seçimlerden önce ve sonra dört strateji izlediğini kaydeden Erdoğan, "Devletin ve milletin bütün imkanlarını kullanmak. Hukuki anlamda dayatma. MHP sıralarının kuşatılması ve şiddet. Bunlar olmazsa Kırıkkale'nin Hacılar Beldesi'nde olduğu gibi öldürmeye kadar giden bir mücadele." iddialarında bulundu.