Soğuk savaşın son bulmasından sonra, dünyamızda önemli değişiklikler gerçekleştiğini belirten Sezer, "Yeni binyıla, yeni bir dünya düzeninin arayışı içinde ve küreselleşme gerçeğiyle karşı karşıya girdik. Dünyamızın geçirmekte olduğu değişimin en açık ve olumlu etkilerini Türk-Rus ilişkilerinde görmek olanaklıdır. Gerçekten, siyasal ilişkilerimiz, giderek gelişme ve derinlik kazanan, iki komşu ve dost ülke ilişkileridir. Uluslararası ve bölgesel konulara ve sorunlara yaklaşımlarımız benzer, ya da birbirine yakındır" diye konuştu.
Türkiye ve Rusya'nın birlikte yer aldığı Avrasya'nın , öneminin bu yeni dönemde daha da arttığını kaydeden Cumhurbaşkanı Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bölgede, barış, güvenlik, istikrar ve ekonomik kalkınma sağlanmasında, Türkiye ve Rusya'nın ortak yararları ve yükümlülüğü bulunduğuna inanıyoruz. Ekonomi ve ticaret alanlarındaki ilişkilerimiz, doksanlı yıllardan başlayarak çok yönlü ve hızlı biçimde gelişmiştir. Enerji alanında Mavi Akım gibi stratejik önemde bir tasarı yaşama geçirilmiştir. Bugün, Rusya, Türkiye'nin en büyük ikinci ekonomik ortağı, Türkiye de, Rusya'nın önde gelen ekonomik ortaklarından biri durumuna gelmiştir. Beklentimiz, ekonomi alanındaki işbirliğimizin yakın gelecekte daha da geliştirilmesi, bu çerçevede, karşılıklı yatırımların artması ve ikili ticaretimizin daha dengeli bir biçimde büyümesidir."
"Soğuk savaş sonrası dönemdeki gelişmeler ve küreselleşme olgusu, terörizm, kitle imha silahlarının yayılması, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı gibi asimetrik tehditleri de ne yazık ki gündeme getirmiştir" diyen Sezer, bu yeni tehditler sınır tanımamakta, ırk, din veya bölge ayırımı yapmamakta olduğunu belirtti. Sezer Şözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu nedenle, bunlara karşı uluslararası düzeyde işbirliği yapılması gerekmektedir. Bu bağlamda, Rusya ile aramızdaki anlaşmalar çerçevesinde kurulmuş bulunan düzeneklerin en etkin biçimde kullanılması yoluyla, insanlığa karşı bir tehdit oluşturan terörizme karşı işbirliği konusundaki kararlılığımızı yinelemek istiyorum. Halen arayışı içinde olduğumuzu belirttiğim yeni dünya düzeni, uluslararası işbirliği anlayışı içinde ve uluslararası hukuk ile insanlığın ortak yararını gözeten ilkeler çerçevesinde biçimlenmelidir. Bu nedenle, uluslararası toplum adına hareket edebilme yetkisine sahip olan Birleşmiş Milletler'in merkezi konumunun korunması ve güçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Sözlerime son verirken, bu tarihi ziyaretinizin olumlu ve somut sonuçlarıyla ilişkilerimiz için bir dönüm noktası oluşturacağına, işbirliğimizin çok boyutlu ortaklık düzeyine çıkarılması yönündeki karşılıklı siyasal istencin gerçekleştirilmesine büyük katkıda bulunacağına olan inancımı yineleyerek, kadehimi Yüce Kişiliğinizin, Saygıdeğer Eşinizin ve değerli konukların sağlık ve mutluluğuna, Rus ulusunun gönenç ve esenliğine, Türkiye ile Rusya arasındaki güçlü dostluğa kaldırıyorum."