Sarıbaş, ''bunun adı düpedüz görgüsüzlüktür. ANAVATAN'ı yok farz eden Meclis yönetimi, artık aklını başına almak
zorundadır'' dedi.Sarıbaş, Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında, ANAVATAN'a
düşmesi gerektiğini öne sürdüğü bir adet TBMM Başkanvekilliği'nin, AK
Parti ve CHP'nin ortak önerisiyle İçtüzüğünün 11. maddesine aykırı
olarak ''gasp'' edildiğini savundu.
Muhalefetin sesini kesmeye yönelik bu tür hareketlerin kimseye
fayda sağlamayacağını ifade eden Sarıbaş, Anayasanın 95. maddesine
göre, her siyasi parti grubunun bütün yasama faaliyetlerine katılması
gerektiğini, aksi taktirde bu faaliyetlerin anayasal zeminde yapılmış
olmayacağını ileri sürdü.
Sarıbaş, AK Parti'nin Anayasa'nın bütçeyle ilgili 5 maddesinde
değişiklik öngören teklifinin geçen hafta Anayasa Komisyonu'nda ele
alındığını, ancak kendilerine herhangi bir çağrı yapılmadığını
belirterek, komisyonun bu faaliyetinin Anayasa'ya aykırı olduğunu
iddia etti. Sarıbaş, teklifin, TBMM Genel Kurulu gündemine alınarak,
Anayasa aykırı sürecin devam ettirildiğini savundu.
''ANAVATAN'ı yok farz eden Meclis yönetimi, artık aklını başına
almak zorundadır'' diyen Sarıbaş, söyle devam etti:
''Meclis yönetimi, bir çalışma mekanı dahi tahsis etmemiştir.
Anatavan Partisi'nin Anayasa gereği bütün çalışma faaliyetlerine
katılması gerekirken, çalışacağı bir mekanı olmayan bir parti
konumundadır. Bunun adı düpedüz görgüsüzlüktür.''

-''HAZMETMELİ VE ALIŞMALILAR''-

ANAVATAN Genel Başkan Yardımcısı Sarıbaş, Meclis'in, 1980
öncesinde Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisi olarak iki grup
halinde çalıştığını, halkla ilişkiler binası olmadığı o dönemde dahi
çalışma mekanı konusunda sıkıntı yaşanmadığını öne sürdü. Meclis
yönetiminin yaklaşımını, ''tilkinin av paylaşması mizanseniyle eş
değerdir'' şeklinde niteleyen Sarıbaş, ''Artık hazmetmelerini ve
alışmalarını tavsiye ediyoruz'' dedi.
Danışma Kurulu kararları ile parti gruplarının önerilerini sokakta
memurlardan öğrendiğini öne süren Sarıbaş, meclis çalışmalarında,
''seyyar çalışma'' yöntemi sergilendiğini, ''bir becerisizlik ve
görgüsüzlük'' söz konusu olduğunu ileri sürdü.

-VAN YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ-

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın
tutuklanmasını da değerlendiren Sarıbaş, İstanbul'da ''Ermeni
Konferansı''nın durdurulmasına ilişkin verilen mahkeme kararını,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eleştirdiğini, Adalet Bakanı Cemil
Çiçek'in ''bu kararın delinmesi için yol gösterdiğini'' öne sürdü.
Sarıbaş, şöyle konuştu:
''Ne olduysa, gerek Başbakan gerekse Adalet Bakanı, bugün hukukun
tek savunucusu oldular. Hukukun üstünlüğü ve yargı kararının
tartışılmazlığı konusunda birleştiler. İstanbul mahkemesi karar
verdiğinde de, (yargı kararıdır, herkesin saygı göstermesi gerekir)
demelerini gönül isterdi. Onu demeyenlerin, bugün başkaları aleyhine
verilen kararların savunucusu noktasında görünmeleri hiç inandırıcı
olmamaktadır. Van'da bir trajedi yaşanmaktadır.''
Cumhuriyet Savcısı'nın 6 ay önce başlayan soruşturmada, ''hala
delilleri toplayamadım'' demesinin, ''görevini tam olarak yapmadığının
ikrarı anlamına geldiğini'' savunan Sarıbaş, ''ihaleye fesat
karıştırma'' suçundan Yüce Divan'dakiler dahil, hiçbir sanığın
tutuklanmadığını kaydetti. Sarıbaş, ''Soruşturma başlayalı 6 ay
olmuştur. Hala (delilleri toplayamadım, kaçma ihtimali var) iddiasıyla
istenilen tutuklama, düşündürücüdür, derin izler taşımaktadır'' diye
konuştu.
Sarıbaş, olayı, YÖK-Hükümet tartışması haline getirmenin kimseye
fayda getirmeyeceğini ifade ederek, herkesin görevini yapması
gerektiğini söyledi.
Bir soru üzerine, yer tahsisi konusunda Meclis Başkanlığı'ndan
kendilerine gelmiş bir yazı bulunmadığını söyleyen Sarıbaş, TBMM
Başkanı Bülent Arınç'ın anayasal görevini 10 gündür yapmadığını ileri
sürdü.