Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
40,7574
EURO
47,6584
IMKB
10.955,000
ALTIN
4.391,310
 
Hava Durumu ANKARA
21 / 33 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
SEDAT BOZKURT, TÜRKİYE'DEKİ ÇETELERİN ANALİZİNİ YAPTI
SEDAT BOZKURT, TÜRKİYE DEKİ ÇETELERİN ANALİZİNİ YAPTI
 
The New Anatolian Gazetesi yazarı Sedat Bozkurt, Türkiye'deki çeteleri büyüteç altına aldı. Bozkurt'un konuyla ilgili yazısı aşağıda...
 
5.6.2006 - 11:10
Türkiye coğrafyasının tarihi bir tür çeteler tarihi olarak da kabul edilebilir. Osmanlı döneminde devlet içindeki, büyük kentlerdeki çeteleri bir kenara bırakırsak egemenliğini hüküm sürdürdüğü Anadolu’nun dağlarında, bu gün bile halk kahramanları olarak anılan çeteler, ya da bireysel başkaldırmış isimler bulunurdu. Cumhuriyet tarihi ile birlikte çetelerin de kimlikleri değişti. Çünkü Ulusal Kurtuluş savaşını da, o gün kabul edilebilecek bir tanımla ciddi bir çete vermiş ve başarılı olmuştu. Cumhuriyet ile birlikte çeteler hep devletin derinliklerinde arandı ve bazen de bulundu. Çeteler konusundaki en önemli milatlardan birisi 12 Eylül askeri darbesidir. 12 Eylül öncesi çeteler somut mafyalardı ve silah kaçakçılığı en önemli gelir kaynaklarıydı. Bu çetelerin uluslar arası bağlantıları da vardı ve ABD ile Rusya arasında süren soğuk savaşın biri ürünü NATO’nun kontrolündeydiler. Aynı silahla sağcılar ve solcuların birbirlerini öldürdükleri dönemlerde derin çeteler bu silahları bir sağcılara bir solculara veriyorlardı. Sağ, ülkücü örgütlenmenin amacı yayılmacı Rusya’nın önünü kesmekti. Bu nedenle NATO ile amaçları örtüştüğü için çetenin yoğun desteği bu kanada gidiyordu. 12 Eylül askeri darbesinin yapılması için “koşulların olgunlaşması” beklenildi ve sonunda ABD yönetimine mesaj gitti: “Bizim çocuklar başardı”. 12 Eylül döneminde (Milliyetçi Hareket Partisi) MHP Lideri Alparslan Türkeş “fikri iktidar kendi hapis bir partiyiz” derken, darbeciler Rusya’nın yayılmasını önlemek için kullandıkları kadrolara yeni görevler veriyordu. Ermeni terör Asala ile mücadele. Ve bunun karşılığında MHP’nin yargıdaki dosyası beraat ile sonuçlanacaktı. (Devletin içine aldığı isimler dışında kalan ülkücüler ise yeni bir iş kolunun önemli isimleri haline gelmişlerdi: Çek-senet tahsilâtı. Bu da Türkiye’deki yeni tür mafyanın ilk adımıydı. Ve bu örgütlenme modeli de devletten, en azından emniyetten destek görerek varlığını uzun süre sürdürdü.) Bu sürecin kahramanlarına daha sonra Susurluk’ta meydana gelen kaza sonrasında ortaya çıkan “mafya-siyaset-devlet” ilişkilerinde rastlayacaktık. Öldürülen (Milli İstihbarat Teşkilatı) MİT elemanları, kumarhaneler kralı ve çok sayıda Kürt işadamının ismi ile birlikte. Susurluk ile birlikte Türkiye’deki çete- mafya ve derin devlet kavramları da değişti. Devlet hesabına gizli işler yapmak için yola çıkanların işbirlikçileri hep yasadışı işlere bulaşmış ve mafya olarak adlandırılan yapılardı. Ve bu ilişkiler bir süre sonra devlet işlerini ikinci plana iterek mafyanın asli işlerini yapar hale geldi. Ve böylece içinde asker, subay, üst düzey emniyet görevlisi, MİT yöneticilerinin de bulunduğu çeteler ortaya çıkmaya başladı. Susurluk ilişkilerini en iyi anlatan isim o dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkan Vekili, şimdinin Edirne Emniyet Müdürü Hanefi Avcı oldu. Avcı Türkiye Büyük millet Meclisi’nde oluşturulan Susurluk Komisyonu’na verdiği ifadede terörle mücadele için devlet içinde oluşturulan “hukuk dışı” örgütlenmenin, daha sonra çete halini aldığını, sözkonusu örgütlenmenin MİT, Emniyet ve JİTEM (Jandarma İstihbarat) içinde oluşturulduğunu, bu yapılanma içinde Emniyet’ten Mehmet Ağar, Korkut Eken ve İbrahim Şahin, MİT içinde Mehmet Eymür, Duran Fırat ve Kaşif Binbaşı, JİTEM içinde ise Tuğgeneral Veli Küçük ’ün yer aldığını, JİTEM’in Ahmet Cem Ersever yönetiminde birçok hukuk dışı eylem tertiplediğini, Ersever’in daha sonra JİTEM’de şoför olarak çalışan (Çubuklu lakaplı) Kemal Uzuner tarafından öldürüldüğünü, ülkücü katliam sanığı Abdullah Çatlı’nın hem Emniyet hem de MİT, ülkücü mafya lideri Alaattin Çakıcı’nın ise sadece MİT tarafından kullanıldığını, Abdullah Çatlı ve suç ortağı Haluk Kırcı ve uyuşturucu kaçakçısı Yaşar Öz gibi yasadışı işlere bulaşmış isimlerin bu örgütlenmenin sivil kanadında yer alabileceğini, bu örgütlenme içinde yer alanların eski Ülkücüler vasıtasıyla Güneydoğu’da birçok faaliyet yürüttüklerini şimdi de İstanbul’da bazı işadamlarına yönelik faaliyetler içinde olduklarını ileri sürdü. Aynı dönemde yine devlet ile ilişkilendirebilecek örgütlenmeler de ortaya çıkarıldı. Söylemezler çetesi, Hadi Özcan çetesi, Yüksekova çetesi gibi. Bunların hepsinde asker, polis ve mafya lideri ile itirafçı bir PKK’lı ya da başka suçlu bulunuyordu. İlişkilerin odağındaki isimler ise askeri kanatta, polis kanadında eski ülkücüler ya da yeşil türü isimlerle anılan bazılarının itirafçı olduğu kanatta hep aynı isimlerdi. Çetelerin Türkiye’de ulaştığı boyut gerçekten ilginçti. Çeteler marifetiyle devletin bir kısmının desteğini alan yeni bir tür çete komşu bir ülkede darbe yapmaya hazırlanırken bunu yine devletin bir başka kısmı engelliyordu. Yine komşu bir ülkede terör örgütü liderine devlet organizasyonuyla çete tarafından operasyon yapılmasını yine devletin başka bir kısmı engelliyordu. İnsan Hakları Derneği Başkanı Akın Birdal’a suikast girişiminin ardından Türk İntikam Tugayı (TİT) diye bir örgüt çıkıyordu ve bu örgütün MİT ve askerler ile bağlantısı olduğu görülüyordu. Avrasya feribotu Çeçenistan’daki Rusya baskısına dikkat çekmek için kaçırılıyor, kaçıranlar Türk cezaevlerinden birer birer göz göre göre firar ediyordu ve bunların hepsinin MİT ile bir bağlantısı ortaya çıkıyordu. Gazeteci Abdi İpekçi cinayeti, papa’ya suikast, 8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a suikast girişimi, Özdemir Sabancı’nın katledilmesi gibi pek çok cinayet hep devletin bir biçimde desteğini almış çetelerle bağlantılı olarak anılıyordu. Bu nedenle, Türkiye’de meydana gelen her karmaşık ilişkilerde ortaya devlet bağlantısı çıktığı zaman Susurluk akla geliyor. Son olarak Şemdinli’de yaşanan kitapevi bombalamasında da askerlerin fiilen işin içinde yer alıyor olmaları yeni Susurluk olarak adlandırıldı, Danıştay’daki saldırı ve hemen arkasından Ankara’da ortaya çıkarılan Atabey çetesi de. Aslında bunların hepsi birbirinden farklı çetelerdi ve Susurluk ile tek bağlantıları devlet ile ilişkilendirilmelerine olanak tanıyan asker ya da emniyet mensubu üyeleriydi. En önemli fark ise bu çetelerde bugüne kadar MİT’ten hiçbir isme rastlanmamıştı. Son dönemde ortaya çıkarılan çetelerin ulusalcı ve asker bağlantıları dikkat çekiyor. Basına sızdırılan bilgilerin işaret ettiği adres de sızdırılış biçimleri de bir gizli servis modeli. Ama hiç birisi Susurluk kadar organize ve devletle ilişkisi sağlam değil. (Tabi Şemdinli’yi bir siyasi proje olarak farklı bir çete kavramıyla değerlendirmek gerekir.) Son ortaya çıkarılan çetelere bakıldığı zaman “durumdan vazife çıkaran” yapılar olduğu, bunlara ortaya çıkaranların da aynı biçimde “durumdan vazife çıkararak” olayı başka mecralara yönlendirildiği görülüyor. Sonuç olarak Türkiye muhtelif çetelerle uzun bir süre daha uğraşacak gibi gözüküyor.


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


ECEVİT'İN DURUMUNUNDA DEĞİŞİKLİK YOK

CANLI YAYIN'DA AŞK İTİRAFI

ATABEYLER ÇETESİ'NİN İFADE TUTANAKLARI
»  BİNGÖL'DE ÇATIŞMA 1 ER ŞEHİT 8 ER YARALI
»  İMAM HATİPLİLER GENELKURMAY YOLUNDA
»  ERDOĞAN'IN SUİKAST YORUMU
»  SAĞIN EN GİZEMLİ ÖRGÜTÜ 'TİT' İN SIRRI
»  ERDOĞAN:"IMF'E BORCUMUZU ŞAKIR ŞAKIR ÖDÜYORUZ"
»  ENERJİ BAKANI TEMEL ATARKEN TRAFO PATLADI!
»  UNAKITAN'DAN, BELEDİYELERE, ''YAPIN PLANI, ALIN PARAYI''
»  AOÇ ARAZİLERİNDE ABD'LİLER DE SÖZ SAHİBİ OLDU
»  ÇİN'DE 40 KİŞİYİ TAŞIYAN ASKERİ NAKLİYE UÇAĞI DÜŞTÜ
»  MECLİS'TE AF HAFTASI
»  LPG İSTASYONLARINA AF GELİYOR
»  MAHMUR BOŞALTILIYOR!
»  ADEM İLE HAVVA'NIN CENNETİ ŞANLIURFA'DA
»  SEZER'DEN HAMAS'A TAVIR
»  PAZARLIKLA ADALET DÖNEMİ GELİYOR
»  AK PARTİ ISPARTA İL KONGRESİ İPTAL
»  ERDOĞAN'DAN YOL ARKADAŞLARINA İNCE MESAJ
»  BATI'DA "ARTIK İRAN''DA NÜKLEER BİR GÜÇ OLDU"KORKUSU
»  TÜRKLERLE KÜRTLERE ORTAK ÇAĞRI!
»  ŞİLE'DE BOĞULMA MEVSİMİ BAŞLADI!
»  "BİZ ONLARDAN DAHA SOSYAL DEMOKRATIZ"
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.