KİMİLERİ onun için, ‘Gelmiş geçmiş en yetenekli Türk futbolcu’ dedi, kimileri ‘Şımarık’, kimileri ise, ‘Müthiş solak...’ Oynasa da oynamasa da eleştirilen, ama herkesin yeteneğine şapka çıkardığı benzersiz bir futbolcu Sergen Yalçın. Son olarak sakatlığıyla gündeme gelen Beşiktaş’ın süper starına, Antalya kampı dönüşü bir röportaj teklifi götürdük. Her zamanki mütevazılığı ve canayakınlığı ile kabul etti, ‘Neden olmasın?’ dedi. Biz daha ağzımızı açmadan başladı anlatmaya. Belli ki, çok doluydu. Büyük Usta öyle şeyler söyledi ki, dinlerken ağzımız açık kaldı. Adeta 18 yıllık futbol kariyerinin bir dökümünü yapar gibiydi. Ne var ne yok saydı. Bugüne dek hiçkimsenin dilinin varmadığı şeyler anlattı. Sahaların yıldızı, bu kez sol ayağını değil, çenesini konuşturdu. Deyim yerindeyse açtı ağzını, yumdu gözünü...

‘Bugüne dek benimle iş yapan herkes kazandı. Türkiye’de batan bankalar bana yatırım yapsaydı, kesinlikle batmazdı. Beni bonservisimle satan Beşiktaş Kulübü’ne, tarihinde en çok para kazandıran futbolcu oldum. Beni alan da kar etti, satan da, saha içinde birlikte oynayan da... Şurası kesin, Beşiktaş tarihinde en çok satılan forma Sergen formasıdır. Zaten bu yüzden Nike, Adidas ve Puma gibi dünyanın en büyük spor giyim şirketleri benim peşimden koştu. Ben her zaman şuna inanırım, futbolda teknolojiye değil, insana yatırım yapacaksın. Çünkü futbolda teknoloji değil, insan kullanılıyor. Eğer insana yatırım yapılsaydı, Türk futbolunda bugün yüzlerce Sergen olurdu.

Her şey sizinle başlar ve sizinle biter. Eğer yetenekliyseniz ve kendinize inanıyorsanız, o zaman istediğiniz başarıya ulaşabilirsiniz. Yeşil sahaya çıkmadan önce hep Beşiktaş’ın gerek Türkiye’deki, gerekse Avrupa’daki rakiplerinden çok üstün olduğunu düşünüyorum.

18 yıldır futbol oynuyorum. Eleştirilmediğim hiçbir günü hatırlamıyorum. Hep daha fazlasını istediler, hep daha fazlasını. Beşiktaş PAF Takımı’nda Cemre ve Metin ile oynarken, Fenerbahçe PAF Takımı ile yaptığımız maçı 3 farklı kazanmıştık. İlk önemli eleştirimi o maçtan sonra, henüz 14 yaşında iken almıştım. Suçlamaları da çok komikti; neden 6 gol değil de 3 gol atmışız. O gün çok gülmüştüm. Futbolda golden çok sahada verilen emeğe saygı göstermek lazım. Türkiye’de başarılı insanlar sürekli eleştirilir. Devlet adamları, sanatçılar, futbolcular sürekli eleştirilir. Ben eleştirilere her zaman açığım ama bazıları ısrarla yalan yanlış eleştirilerde bulunuyor. Onlara çok kızıyorum.

Devletin onay verdiği at yarışı oynadım, eleştirildim. İstanbul’un en gözde mekanlarına gittim, eleştirildim. Sakatlandım, eleştirildim. Hayatım boyunca bir kız arkadaşım oldu, yine eleştirildim. Beni eleştirenler önce aynaya bakıp, kendilerini bir tartmalı. Türk futboluna ne kadar katkıları oldu, onu araştırmalı. Türkiye’de yaratıcılık eleştiriliyor. Dedikodu ve iftira kampanyası içinde bulunanlar hep prim yapıyorlar.

İlhan satıldı şampiyonluk gitti

GEÇEN sezon giden şampiyonluğun birçok nedeni vardı. Ama, en önemlisi İlhan Mansız’ın satılmasıydı. O gidince forvette etkisiz kaldık. Beş kırmızı kart gördüğümüz Samsunspor maçı ise tam bir faciaydı. Beşiktaş, tarihinde görmediği kırmızı kartı o maçta gördü. O zamanki teknik direktörümüz Lucescu’nun sözlerini şimdi daha iyi anlıyorum. İsyan etmekte haklıymış.

Futbol dilimiz çok farklı

TÜRKİYE çok değişti, Beşiktaş da değişim içinde. Başkanımız Yıldırım Demirören ve yönetimi, 13 yeni futbolcu ve hocayla büyük zaferler için yola çıktı. Çok yetenekli ve hırslı oyunculara sahibiz ama, ilk yarıda istediğimiz sonuçları alamadık. Saha içinde iyi mücadele ediyoruz ama, aynı futbol dilini konuşamıyoruz. Bu duruma çok üzülüyorum. Ancak, ikinci yarıda bu eksiğimizi de kapatacağımıza inanıyorum. Puan cetvelinde şu an bulunduğumuz yer gerçek yerimiz değil. Beşiktaş ikinci yarıda çok büyük başarılara imza atarsa hiçkimse buna şaşırmasın ve mucize demesin. Çünkü biz bunları yapacak güçte bir takımız.

Bizi kötüleyenler Beşiktaş’ın virüsleri

BEŞİKTAŞ camiasında birbirlerine saldıranları ve iftira atanları gördükçe içim sızlıyor. Bunlar Beşiktaş’ın virüsleri. Beşiktaş Kulübü’ne hiçbir şey kazandırmadan prim yapmaya kalkan tipler. Beşiktaş’ın sorunlarının paylaşılacağı yer genel kurul ve divan toplantılarıdır. Futbolcusunu ve yöneticisini kötüleyenlerin amaçları başkadır, kulübün menfaatleriyle hiçbir ilgisi yok.

Finallerde ben neden yoktum?

TÜRK Milli Takımı’nın 1996 ve 2000 yıllarındaki Avrupa Şampiyonaları ile 2002 Dünya Kupası finallerine katılmasını sağlayan kritik eleme maçlarında benim de imzam var. Bugüne dek kimseye, ‘Neden Milli Takım’a alınmıyorum’ demedim. Demem de... Milli Takım’ı yönetenler, önce benim oynadığım maçların kasetlerini tekrar tekrar izleyip istatistikleri çıkarsınlar, ondan sonra benim hakkımda yorum yapsınlar. İstatistikler yalan söylemez. Mustafa Denizli, Fatih Terim ve Şenol Güneş ile çalıştım. Hepsine de, ileride güzel hatıralarla anacakları maçlar çıkardım. Ama, finallere neden ben değil de, eleme maçlarında kadroya bile alınmayan futbolcular götürüldü, anlayamadım.

Türk futbolcusu şike yapacak kadar şerefsiz değildir

TÜRKİYE Birinci Ligi’nde kimse şike yapamaz. Türk futbolcu o kadar aşağılık ve şerefsiz değildir. Şike iddialarını ortaya atanlar hep futbol sektöründen prim yapmaya, para kazanmaya çalışan insanlardır. Spordan Sorumlu Devlet Bakanımız Mehmet Ali Şahin şike iddiaları için soruşturma başlattı. Futbol Federasyonu da bu konuda çalışıyor. Şikeyi ispatlasınlar, hep birlikte lanetleyelim. Bu tür iddiaları ortaya atanlar hukuk kuralları içinde konuşmalı. Kimseyi zan altında bırakmamalı.

Mavi gözüme bakarak forma vermediler

PROFESYONEL bir ortamda yaşıyoruz. Kimse benim mavi gözüme ve fiziğime bakarak forma vermedi. Beşiktaş’ın dışında İstanbulspor, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’da da oynadım ve hepsinin formalarını şerefle giydim. Türkiye’nin dört büyük takımında da oynayan tek futbolcu benim. Bir futbolcu için bundan büyük mutluluk olur mu?

Ligde Fener favori

LİGDE Daum’lu Fenerbahçe, şampiyonluğun favorisidir. Kadroları son derece kaliteli ve uyumlu. Galatasaray da Fenerbahçe kadar hırslı ama, şampiyonluk hava işidir. O hava da F.Bahçe’de var. Önce inanacaksın.

Değişimin farkında değiller

Del Bosque, Beşiktaş’a ve Türk futboluna yeni bir sistem getiriyor, kimse farkında değil. Herkes daha ilk yılında dünya şampiyonluğu istiyor. Bekleyin diyorum.

FUTBOL kariyerimde çalıştığım bütün teknik adamlar benden, ben de onlardan memnun kaldım. Kimseyle bir sorunum olmadım. Gordon Milne’den Del Bosque’ye kadar birlikte çalıştığım tüm teknik adamlardan bir şeyler kaptım. Del Bosque komplekssiz. Dünyanın en ünlü futbolcularıyla çalışmış. Del Bosque, Beşiktaş’a ve Türk futboluna yeni bir sistem getiriyor, kimse farkında değil. Herkes daha ilk yılında dünya şampiyonluğu istiyor. Bekleyin diyorum. 102 yıllık Beşiktaş camiasının fertleri sabretsin. Göreceksiniz, çok yakında tüm dünya Beşiktaş’ı konuşacak.

Del Bosque emretsin oynarım

Beden olarak kötü olduğumu hisseder ve beynimin tükendiğini fark edersem futbolu bırakırım. Sol ayağıma aldığım darbeler yüzünden sakatlandım. Bu yüzden bir süredir antrenmanlara çıkmıyorum. İdman yapamadığım için herkesten daha çok sıkılıyorum. Sakatlığımın ne denli ciddi olduğu kulüp doktorumuz Ayhan Optur’un raporlarında yazıyor. Merak edenler, gidip ona sorabilirler. Bir an önce iyileşmek için elimden gelen her şeyi yapıyorum. Şunu herkesin bilmesini isterim; sakat da olsam Del Bosque emrettiği an çıkar oynarım.