Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde çalışan Göç ve Uyum Alt Komisyonu çalışmalarını sürdürüyor.

Hülya Karabağlı (Medyaspot)

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Göç ve Uyum Alt Komisyonu Başkanı AKP Antalya Milletvekili Atay Uslu, Türkiye’deki 3 milyon 650 bin Suriyelinin yarısının kadın ve çocuk olduğunu söyledi. 0-18 yaş düşünüldüğünde 1 milyon 700 bin civarında çocuk olduğunu belirten Uslu, savaştan en çok kadınlar ve çocuklar etkilendiklerini ifade etti.

 Komisyonun son toplantısında, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Özlem Cankurtaran, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Araştırma Görevlisi Hande Albayrak ile birlikte hazırladıkları "Suriye'den Türkiye'ye Kadın Olmak" adlı 26 Suriyeli kadınla yaptıkları çalışmayla ilgili bilgi verdi.  Komisyonda Suriyeli  kadınların  doğurganlığı  ve bunun sebepleri üzerinde duruldu.

 AKP İstanbul Milletvekili Serap Yaşar,” En çok merak ettiğim şey, günde 350 bebek doğduğu rapor ediliyor. Bu kadar korunaksız, bu kadar zayıf durumda, bu kadar gelecek vadetmeyen bir yaşamın içinde merak ediyorum aslında, hangi saikle, hangi ruhsal dürtüyle ve neden kadınlar çocuk doğuruyorlar” sorusuna H.Ü Sosyal Hizmet Bölümü Başkanı Özlem Cankurtaran, travma  ve travmanın neden olduğu ölümle yüzleşme ve soyun tükeneceğine ilişkin korkuya dikkat çekti.

Komisyonun son toplantısında bazı bölümler şöyle.

SERAP YAŞAR (İstanbul) –Avukatlık yaptığımdan beri göçle ilgileniyorum ama şimdi tabii, sekiz senedir dramatik bir hâl aldı, sadece Türkiye için değil dünya için de.

Yani bu konulara kafa yorduğumda en çok merak ettiğim şey, günde 350 bebek doğduğu rapor ediliyor. Bu kadar korunaksız, bu kadar zayıf durumda, bu kadar gelecek vadetmeyen bir yaşamın içinde merak ediyorum aslında, hangi saikle, hangi ruhsal dürtüyle ve neden kadınlar çocuk doğuruyorlar? Bunu ben kendi kendime de sordum, birtakım cevaplar aldım sorduğum muhataplarımdan ama sizin ne düşündüğünüzü de merak ediyorum, bunu bir öğrenmek istiyorum.

HÜ SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ BAŞKANI ÖZLEM CANKURTARAN –Biliyorsunuz ki travma yani ölümle yüzleşme bizim soyumuzun tükeneceği korkusu yaratıyor. Depremde de aynı şey oldu, depremden sonra inanılmaz bir çocuk doğumu gerçekleşti yani bir nüfus artışı oldu. İnsanın kendi varlığını devam ettirmesi saikiyle aslında bu, tam da bununla ilgili. Yaniölümle…

Ölümle yüzleşmek böyle bir şey yaratıyor, hepimizde yapıyor bunu. Birincisi bu.

BAŞKAN – Tüm dünyadaki göçmenlerde, evet, durum aynı. Doğumoranı, doğurganlık oranı hızlı bir şekilde yükseliyor. Hocam da söyledi, çok ilginç bir şey tabii. Aynı şey tüm canlılarda oluyormuş. Yani doğada da ağaçlarda bile bu oluyormuş. Ama başka bir sebep de tabii olabiliyor.

HÜ SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ BAŞKANI ÖZLEM CANKURTARAN – Bir başkası da kadınların kendi bedenine ilişkin karar verme hakları hâlâ çok güçsüz.

SERAP YAŞAR (İstanbul) – En iyi ifade yolu bu mu bunun?

HÜ SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ BAŞKANI ÖZLEM CANKURTARAN – Yani kadınlar korunamıyorlar. Mesela…

SERAP YAŞAR (İstanbul) – İstemese bile mi?

HÜ SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ BAŞKANI ÖZLEM CANKURTARAN –

Tabii ki. Bizim bu projede sağlık aracı olarak çalışan bir kayınvalide vardı,  muhteşem bir kadındı. Yani gelinlerini oğullarından saklı gizli getirdi , “ria” taktırdı mesela. Bütün bunlar saklı gizli yapılıyor hâlâ çünkü günah yani.

BAŞKAN – Bir kültür. Bir kültür olarak çok çocuklu…

HÜ SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ BAŞKANI ÖZLEM CANKURTARAN – Evet, öyle algılanıyor. Bu böyle bir şey maalesef. Bu gerçeği de gör memiz ve anlamamız lazım. Buna ilişkin de kafa yormamız lazım biz bunu nasıl değiştireceğiz diye. Yani böyle bir anlayış var. Kadının kendisinde de böyle bir anlayış var. Gebe kalırsa değil mi? Yani korunmak gerçekten nasıl bir şey, onun dünyasında nasıl bir şey, gebe kalmaktan korunmak nasıl tanımlanıyor; bizim bunu anlamamız lazım, buradan yola çıkmamız lazım.

HÜ SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ BAŞKANI ÖZLEM CANKURTARAN – Yoksullukla ilgili bir şey sadece Doğu değil de. Gitseniz ki Amerika’nın yoksul bölgelerine, orada da aynı şeyle karşılaşırsınız. Yoksul olmak şöyle bir şey yaratıyor: Bir sınıf atlama aracı olabilir. Herhangi bir çocuğunuz bir biçimiyle size sınıf atlatabilir.

BAŞKAN – Zenginlerin çok çocuk yapması gerekirken yoksullar mı yapıyor? Yani o bölgenin kültürünün etkisi var çok çocuklukta ama tabii ki göçmen olmanın da etkisi var.

HÜ SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ BAŞKANI ÖZLEM CANKURTARAN – Kültürün etkisi, yoksulluğun etkisi. Bir de ölümle yüzleşmek çok önemli. Ben mesela hep sordum, kaç çocuk normal diye. Mesela bize sorsanız, ben şimdi, çalışan, orta sınıf bir kadınım değil mi, ekonomik anlamda orta sını f bir şeyde yaşıyorum. 1 iyi 2 çok falan derim değil mi? Siz de belki öyle dersiniz. “4” diyor.

BAŞKAN – Bizim için 3 normal artık.

SERAP YAŞAR (İstanbul) – Doğru, politik…

BAŞKAN – Politik değil yani bu…

AZİZ AYDINLIK (Şanlıurfa) – Bizde en aşağı 5’tir.

HÜ SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ BAŞKANI ÖZLEM CANKURTARAN – Şimdi ama şöyle: Urfa’daki herhangi başka bir kadına da sorsam da öyle diyordu. Türkiye böyle çok da başka bir ülke değil yani. Urfalı bir kadın da öyle diyor “4” tane normal diyor.

HÜ SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ BAŞKANI ÖZLEM CANKURTARAN – Tabii, tabii. Yani sadece Suriyeli olmak… Biraz Orta Doğulu olmanın da bir hikâyesi var galiba.