BDP’yle görüşmeleri yürüten AKP’li bir bölge milletvekillerinin BDP’den yetkili isimlere ilettiği mesaja göre komisyon, “Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu” adıyla çalışma yapacak. Meclis’te kurulacak komisyonun çalışmaları sadece Doğu ve Güneydoğu’da faili meçhul kalan cinayetler ile insan hakları suçlarını araştırmakla sınırlı olmayacak. Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı gibi Türkiye genelinde faili meçhul kalmış ve toplum vicdanını yaralayan bütün cinayetlerin aydınlatılması için çalışacak.
Hükümetin seçimlerden önce kurmayı planladığı komisyonun İmralı ve Kandil’in beklentileriyle ne derece örtüşeceğini şimdiden kestirmek zor.Ancak Kürt tarafının uzun süredir ısrarla gündeme getirdiği “Hakikatleri Araştırma ve Uzlaşma Komisyonu” ateşkesin sürmesi için kilit önem kazanmıştı. Abdullah Öcalan, iki hafta önceki avukat görüşmesinde 1 marta kadar Meclis’te bir araştırma komisyonu oluşturulmazsa ateşkesin sona ereceğini açıklamıştı. Kürt sorununda silahların devreden çıkarılması için –adı ne olursa olsun fark etmez- yakın tarihteki insan hakları suçlarının araştırılmasına ihtiyaç duyulduğu bir gerçek. Hükümetin Meclis’te bu ihtiyacı karşılayacak bir komisyon kurması Türk-Kürt barışının sağlanması için zorunlu. Zira 1990’lı yılların özellikle ilk yarısında binlerce Kürt’ün faili meçhul kalacak şekilde öldürülmesi hâlâ aydınlatılamadı. Tetikçiler, emir verenler yargı karşısına çıkarılamadı. Bölgede yüzlerce insanın gözaltına alındıktan sonra işkencede öldürüldüğüne dair güçlü iddialar ve tanıklıklar sözkonusu. Binlerce köy, asker zoruyla boşaltıldı, bir milyona yakın Kürt nüfusu doğdukları topraklardan koparılarak göçe zorlandı. Türkiye’nin iç barışını ve toplumsal uzlaşmayı yeniden sağlaması için Meclis soruşturması gerekmektedir. Yoksa tarihle başka türlü yüzleşmek ya da hesaplaşmak mümkün değil.
TBMM’de 1993’te faili meçhul cinayetleri araştırmak için kurulan komisyonun sınırlı çalışması bile çok önemli verilerin ortaya çıkmasını sağlamıştı. Sadece 1992 ile 1993’te faili meçhul cinayete kurban gidenlerin sayısı bini bulmuştu. İstanbul Barosu, sonraki yıllarda yaptığı araştırmada 2 bin 465 faili meçhul cinayet saptadı. Diyarbakır Barosu’na göre ise bu sayı beş binden fazla.
Kürt tarafının ısrarla gündeme getirdiği “Hakikatleri Araştırma ve Uzlaşma Komisyonu” ise dünyada 20’den fazla ülkede denenmiş. Ortak bir tanımı olmasa da bu komisyonlar daha çok iç savaş geçirmiş ülkelerdeki büyük insan hakları suçlarını araştırmakla görevlendirilmiş. Politik geçiş dönemlerinde ortaya çıkan bu tür komisyonlar toplumsal uzlaşmanın sağlanmasına hizmet etmiş. Güney Afrika sıkça örnek gösterilen ülkeler arasında yer alıyor. Apertheid rejiminin kasıp kavurduğu Güney Afrika’daki insanlık suçları, bu komisyonun çalışmalarıyla ortaya çıkarılıp mahkûm edildikten sonra ancak ülkeye barış ve huzur gelmiştir.
Türkiye’de resmî rakamlara göre 35 binden fazla insan adına “Orta yoğunluklu savaş” denen çatışmalarda hayatını kaybetti. Ölenlerin önemli bir bölümü Kürt sivillerdi. Yakın tarihin bu karanlık dönemi aydınlatılmayı bekliyor. Bunun adına ister “Hakikatleri Araştırma ve Uzlaşma Komisyonu” densin, ister “Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu”...
1 martta silahların yeniden konuşmaması için Meclis’te bir komisyon kurulmasının önemli olduğunu düşünüyorum. PKK ya da İmralı’nın beklentisi ne olursa olsun eğer toplumsal bir ihtiyaç varsa bunun karşılanması da gerekir. Bu görev de Meclis’te çoğunluğu temsil eden hükümete düşüyor. Umarım hükümetin pek çok vaadi gibi bu komisyon da lafta kalmaz. 02/12/2010(Taraf)