Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
39,1679
EURO
44,7607
IMKB
9.281,000
ALTIN
4.231,120
 
Hava Durumu ANKARA
11 / 23 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
TÜRK ASKERLERLE BİRLİKTE ÇUVALA GİREN İNGİLİZ YAZDI
TÜRK ASKERLERLE BİRLİKTE ÇUVALA GİREN İNGİLİZ YAZDI
 
4 Temmuz'da Türk Özel Kuvvetlerine mensup 11 askerin başına geçirilen çuval, şimdi kitap yapıldı ve Türklere satılıyor! Satılmaz mı, gelecek hafta listenin baŞında yer alır.
 
3.7.2007 - 08:55
Çuval tabi ki çok satacak ve tartışılacak bir sansasyon içeriğe sahip. Kitabı kızlarını aramak için orada olduğu iddia edilen olayın en esrarengiz ismi yazdı  Hem gündemi sarsan bir olayı anlatıyor, hem o olayın en ilginç ismi tarafından kaleme alınıyor, hem de o TİM'in komutanı olan bir Türk subay kitaba önsöz yazıyor.. Nasıl satmasın!

İngiliz yazarın o olaydaki misyonunu gerçekten kendi ifadaleriyle mi sınırlı bunu da zaman gösterecek. Doğan Kitap tarafından basılan, reklam ve haber desteğiyle çok satanlara girmeye aday görünen kitap doğal olarak bugün Milliyet'in manşeti başta olmak üzere  hemen hemen bütün gazetelerde yer aldı.

Biz sizlere Vatan gazetesinden Tülay Şubatlı'nın kaleme aldığı metni sunmayı uygun gördük:

 'Şu Türklerin kafalarını keselim bakalım dolaşıyorlar mı?'

Süleymaniye’deki çuval olayında 11 Türk askeri ile birlikte ’Türk terör zanlısı’ olarak gözaltına alınıp başına çuval geçirilen Michael Todd yaşadıklarını “Çuval” adlı kitapta anlattı...

4 Temmuz 2003 günü Amerikan askerlerinin Türk Özel Kuvvetleri mensubu 11 askerin başına çuval geçirdiği baskın sırasında ülkesinde sunuculuk yapan İngiliz vatandaşı Michael Todd da vardı. Hayatını sunuculuk yaparak ve çocukları eğlendirerek kazanan Michael Todd, İngiltere’nin tanınmış simalarından biriydi. Kız arkadaşı, kızlarıyla birlikte Kuzey Irak’ta yaşıyordu. Amacı onları bulup geri getirmekti. Takip ettigi izler onu Süleymaniye’ye sürükledi. Onları orada bulamadı ama tarihi Süleymaniye baskını kurbanlarından biri oldu. Amerikalılar onu Türk Özel Kuvvetleri Komutanı sanınca Tood da Türk askerleriyle birlikte gözaltında kaldı ve Amerikan askerlerinin insanlık dışı muamelesine tanık oldu. Serbest kaldıktan sonra ülkesine dönen Tood, tam 3,5 yıl süren büyük bir araştırma yaptı. Irak’taki olayla ilgili olarak resim ve kanıt topladı. York şehrindeki evi adeta “Süleymaniye Baskını Müzesi’ne dönüştü. Kerkük ve Bağdat’ta tanıştığı, kendisini gözaltına alan Amerikalı askerlerle kurduğu dostluk ilişkileri sayesinde çektiği acısının belgesi olan fotoğrafları ele geçirdi. Tood, topladığı bütün bilgilerin ışığında Süleymaniye olayının perde arkasını ”Çuval“ adlı kitapta kaleme aldı. Tood’un yakın dost olduğu Süleymaniye Türk Özel Kuvvetleri Komutanı Binbaşı Aydın Eser de suskunluğunu ilk kez bu kitap için bozdu.

Elleri kelepçeliydi
”4 Temmuz 2003, yaklaşık olarak saat 15.30’da Birleşik Devletler ordusunun Süleymaniye’de operasyon yapacağıyla ilgili hiç bir fikrim yoktu. Kürdistan Yurtseverler Birliği Bürosu’na geldim. Kafamı kaldırdığımda iki kahverengi üniformalı askerin aceleyle bana doğru geldiğini gördüm. Çok kaba davranıyorlardı. İngilizce konuşan yoktu, sadece “Hayır, hayır, hayır” “Gel, gel, gel” ve “Türk” diyorlardı. Orduya ait bir kamyonun içinde sessiz ve hareketsiz insanlar görüyorum. Hiçbiri hareket etmiyor, hepsinin başına birer çuval geçirilmiş. Onlar insan, hepsinin kafasında plastik çuvallar var ve elleri kelepçelenmiş. Burada neler oluyor ve neden bu adamlar-on beş ya da yirmi kişi kadar- Süleymaniye’de Birleşik Devletler askerleri tarafından esir alınmış? Bana bir ömür kadar uzun gelen on saniye boyunca kafasına çuval geçirilmiş insanlara baktım. Bir binanın arka bahçesinden sola döndük. İrikıyım otuz kadar Birleşik Devletler askeriyle yüz yüzeydim, hepsi silahlıydı, hepsi tetikteydi, hepsi gergindi ve hepsi korkmuştu.

Kokusu hala burnumda
Yerden beyaz bir çuvalın alındığını gördüm. “Geçirin kafasını” lafını duydum. Elektrikler kesilmeden önce duvara tekrar şiddetle çarpıldım ve ayaklarımı ayırmam için tekmelendim. Çok kabaydılar, cinsel organıma bile sert davrandılar. Çuvalın ağzı açıldı ve kafama geçirildi. Bu ağzın etrafında dişleri yoktu, köşeleri vardı, hevesli eller tarafından çuval zorla kafama geçirildi. Çuvalın kokusu hala burnumda.

Pislik torbası hacılar
Bana herhangi bir talimat vermediler, sadece sonradan öğrendiğime göre içinde Türk Özel Kuvvetleri’nin bulunduğu kamyonun içine fırlattılar. Kamyonun sıcak metal zeminine sert bir biçimde düştüm ve kafamı oldukça sert bir şeye çarptım. Boğucu çuvalın altında, yarı karanlıkta hiçbir şey anlayamıyordum...

“Pislik torbası hacılar, çeneninizi kapayın, çuvallarını da çıkartın da sizi iyice bir pataklayayım” ve buna benzer şeyler duydum. Amerikalılaların küfürleri dışında da sesler duyuyordum. Bir askerin kamyona tırmandığını gördüm ve yumruğunu sol tarafımda duran adamın suratına indirdi. Çuvalı çıkarmamasını söyledi.

Fırın-kamyonun içinde beklerken çok fazla konuşma duyuyorum, tüm yakarışlara kayıtsız kalıyorlar. Diğer adamlar su istiyor, ama ana dilleri İngilizce değil. Aniden saldırıyorlar yanımızdaki askerler, kafalara vuruyorlar ve bağıyorlar.... Parmakları sürekli tetikteydi ve bıçaklarını gösteriyorlardı.... Bu çocuk sayılacak yaştaki askerler bazılarımızın El Kaideci olduğundan şüpheleniyorlardı

Kelepçeli eziyet
Yanımdaki adam çok acı çekiyordu, plastik kelepçeler ona eziyet ediyordu. Hepimiz öyleydik ama onun hayati tehlikesi vardı. Çünkü ellerinin rengi değişmeye başlamıştı. Türkçe konuştuklarından emindim, bu mümkün değildi çünkü ABD ve Türkiye müttefikti. Kimse gülmüyordu, herkes şaşkındı.

Yanımda yatan adamla aramda bir yakınlık olduğunu hissettim, şükürler olsun ki adam sağdı ama pek iyi bir durumda değildi. İngilizcesi gayet iyiydi, bana milliyetimi sordu, kendisi Türktü, Ankaralıydı, aramızdaki bağ büyüdü...

Tüfeğimi vermedim yüzüne tükürdüm
Neden başımızdaki çuvalları çıkarmışlardı? Bunu kasıtlı yaptıklarını şimdi anlıyorum, ABD iyi bir iş yaptığını Kürtlere göstermiş oluyordu.

....Duyduklarım şunlardı, bunları yazdığım için çünkü kötü laflar: ’Şu alçak bir daha çuvalını çıkarmaya kalkarsa onu delik deşik edeceğim. Şu alçaklardan birini süngülemek çok hoşuma giderdi. Çok üzgün görünüyorlar, sanki birazdan kafası kesilecek bir grup tavuğa benziyorlar!’, ’Burayı biraz boşaltalım, kapıları kilitleyelim ve birkaçının kafasını keselim, bakalım kafaları kesilince ortalıkta koşabiliyorlar mı?’ Biri koluma dokundu ve su şisesiyle kafamdaki çuvalı dürttü. Çuvalı kaldırdım, komşum nazikçe bana su ikram ediyordu. Bu dostluğu asla unutmayacağım, o da en az benim kadar korkmuştu, benim gibi o da yaşamının en korkulu dakikalarını yaşıyordu ve bu Türk bana su ikram ediyordu, şişenin içinde çok az su kalmıştı, suyun hepsini içebilirdi ama bu suyu benim için ayırmıştı... Bu Türkler kimdi? Hiçbiri gözüme ’tehlikeli teröristler’olarak görünmüyordu.

Todd, serbest kaldıktan sonra Türkiye’de Komutan Aydın Eser ile buluştu. İlk kez konuşan Komutan Aydın, şunları anlattı:

Komutan yerde yatarken şiddetli bir tekme yemiş ve kaburgası kırılmıştı. Süleymaniye’deki Türk ofisinde ABD’li asker komutanın üzerine saldırıp yere indirmişti. O an yaşadıklarını anlatırken, “Orada adamlarıma kötü davranıyorlardı, diz çöküp silahımı teslim etmeyi reddettim ve yüzlerine tükürdüm” dedi. Çıplak zeminde yatmak zorunda bırakıldılar. Kaldıkları oda dört metre genişliğinde ya vardı ya yoktu. Zaten hiçbiri uyumadı. Orada birlikte şarkı söylediklerini hatırlıyorum. Komutan Aydın, “Amerikalıların moralini bozmak için şarkı söylüyorduk” dedi. İngiliz rock grubu Status Quo’nun “You are in the Army Now” şarkısını bağıra bağıra söylüyorlardı.... O şarkıyı orada en az otuz kez arka arkaya ve bağırarak söylediklerini anlattı. Amerikalıların sinirini bozmak için kapıya yaklaşıp öyle söylüyorlardı. “Ne zaman şarkıya başlasak nöbetçiler çocuk gibi kaçışıyordu” dedi.

“Bazı adamların çuvallı kafalarına tekme yediler” dedim. “Evet, başlarını hizada tutmak için yaptılar. Bazı askerlerim buna maruz kaldı” diye konuştu.


 TİM KOMUTANI ÖNSÖZ YAZDI

Kinim her geçen gün artıyor...
Seni ilk kez Kerkük yolunda Amerikan askeri aracının kasasında gözbebekleri şaşkınlıktan büyümüş bir halde etrafını incelerken tanıdım. Fasılalarla gözlerimiz ilişti, düştüğün cehennem deliğinden kurtulacak bir ip merdiven aradığıın hissettim.

BAĞDAT. Ben ve arkadaşlarımın uzaylı olmadığını anladığın an. Biz de senin gibi çirkef bir Bizans oyununa kurban edilmiştik. 2003’den beri üzerine gordion düğümü kadar sağlam bir kilit vurduğum 4 Temmuz acısını seninle paylaşarak temelinden çatısına kadar megalomanlık hastalığına yakalanmış bir toplumun sapkın egolarını diğer toplumlar üzerinde test etmesine seyirci kalmamak adına kaleme aldığın kitabına katkıda bulunabildiysem ne mutlu bana. O çuvallar bizim başımıza geçirilmedi. Çuvalları kafalarına geçirenler kralın çıplak olduğunu hala göremiyor. Bence özürlü beyinleri dünyamızdan entegre etmek için özel bir çuval imal etmeli. Ancak hala içimdeki hainlerin, dışımdaki densizlerin ruhumda bıraktığı yara onmadı. Kinim her geçen gün artıyor. Ruhundan sayfalara aktardığın cümlelerin sana ne kadar pahalıya mal olduğunu her paragrafın işkence ve haksızlıklara maruz bırakıldığın bir günün karşılığı olduğunu 4 Temmuz cürufunun ağırlığı altında en fazla ezilen ben olarak taahhüt ediyorum. Umarım kitabın özürlü beyinlerin şok tedavisinde faydalı olacak bir doz olur.

BİNBAŞI AYDIN ESER

(Vatan)



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


SINIRA BOMBACI KÖPEKLER

'CEM UZAN'IN İSVİÇRE'DE PARASI YOK'

'200 GENERALE KONDERANS VERDİM, HEPSİ AĞLADI'
»  BARIŞ İÇİN UMUT KALMADI
»  TÜRKÇE BİLEN ABD'Lİ ATAŞE ÖLÜ BULUNDU
»  ESKİ MECLİS BAŞKANLARINDAN ARINÇ DEĞERLENDİRMESİ
»  CHP DİNİN SİYASALLAŞMASINA İZİN VERMEYECEK
»  AĞAR'DAN ERDOĞAN'A "HODRİ MEYDAN"
»  SEÇİM GEZİLERİ'NDA "ATA" UÇAĞI TARTIŞMASI
»  DİKKAT HAVA YENİDEN ISINIYOR!
»  TRAFİK CANAVARI OCAK SÖNDÜRMEYE DEVAM EDİYOR!
»  BURSA'DA CHP'Lİ VEKİL ADAYLARINA SERT TEPKİ
»  DERVİŞ'İ BOZAN ESPRİ!
»  ERDOĞAN'A 'ANANI ALDA GİT' BALONLARI!
»  KAVAK ŞEHİDİNE AĞLADI!
»  GENELKURMAY ÖZEL HAREKAT BİZE BAĞLANMALI
»  MİNİ ETEKLİ GÖĞÜS DEKOLTELİ CANLI BOMBA YAKALANDI
»  İP:ABD'NİN SALDIRI TEZGAHI ORTAYA ÇIKTI
»  YASİN HAYAL: EMNİYET BİZİ KULLANDI
»  AKP PROFESÖRÜN KANIT KAYITLARINI KAYBETTİ
»  HEPİNİZ HRANT DİNK'SİNİZ HEPİNİZ ERMENİSİNİZ
»  SSK'DAN İLGİNÇ UYGULAMA
»  HRANT DİNK DAVASI KAPALI OLARAK BAŞLADI
»  ERDOĞAN; YAŞAR PAŞA'YA DEDİM Kİ...!
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.