(Mete Yılmaz / Dayı): Üzüntülüyüz. Kaybımız çok büyük. Geleceğin Halit Kıvanç'ını kaybettik. Orhan Boran'ını kaybettik. O yüzden sizden kaçıyoruz. Vatan çok kıymetli, pırlanta gibi çocuktu. Şu mesleği duayen olmak için yapan bir çocuktu. Olacak şey değil. Paranoyak bir insanın gazabına uğradı. Hayat dolu bir çocuktu. Çok duygusal, iyi niyetli bir çocuktu. İddialarla ilgili çok bir şey söylemiyoruz. Basın bu işi çarpıttı. Yeğeni zaten teyzesi için gerekenleri söyledi. Üzüntümüz ikiye katlanmadı. Ona teşekkür ediyoruz. Bu bir komplo. Tuzağa düşürüldü.
Seher Saydam (Kuzeni): Acımız çok büyük. Hiç beklemediğimiz bir şekilde kötü bir haber aldık. Bu hanımefendiyi bilmiyorum. Haberi dün aldım. Televizyondan duydum.
EŞİNE DELİ GİBİ AŞIKTI, ANNESİNE 05.00'E KADAR SÖYLEYEMEDİK
Nuretin Oduncu (Enişte): Ben bu aileye girdiğimde Vatan 7 yaşındaydı. Vatan'ı size tarif edebilmem için onu tanımanız lazımdı. O kadar saygılı bir çocuktu ki... Sofraya oturduğunda bile 'Enişte müsade eder misin' derdi. Eşine deli gibi aşıktı. Çanakkale'den annesi ve dedesiyle geldik. Annesi sabah 05.00'e kadar her şeyden habersizdi. Söyleyemedik. Düşünebiliyor musunuz.