12 ilde 2639 kişiyle tek tek görüşüldü

POLLMARK ARAŞTIRMA, Yeni Şafak için hazırladığı 'Türkiye'de Siyasi Partilerin Performansı ve Gelecekten Beklentiler' araştırması için Türkiye'nin 12 farklı ilinde de çeşitli sosyodemografik özellikler taşıyan 2 bin 639 kişi ile yüzyüze görüştü. NUTS-1 bölgeleme sisteminin esas aldığı araştırmada, İstanbul bölgesini İstanbul, Batı Marmara bölgesini Tekirdağ, Ege bölgesini İzmir, Doğu Marmara bölgesini Bursa, Akdeniz bölgesini Adana, Batı Anadolu bölgesini Ankara, Orta Anadolu bölgesini Kayseri, Batı Karadeniz bölgesini Samsun, Doğu Karadeniz bölgesini Trabzon, Kuzeydoğu Anadolu bölgesini Erzurum, Ortadoğu Anadolu bölgesini Malatya ve

Güneydoğu Anadolu bölgesini Gaziantep temsil ederken, kırsal ve kent örneklemleri de tek tek tespit edildi. 22- 25 Şubat 2006 tarihleri arasında 2639 kişi ile yüz yüze görüşülerek yapılan araştırmanın örneklem seçiminin son aşamasında cinsiyet ve yaş kotaları uygulandı. Araştırma sonuçlarının analizinde 3 Kasım 2002 milletvekili seçiminde oy verilen partiye göre ağırlıklandırılmış veriler kullanıldı. Araştırma, ODTÜ öğretim üyeleri Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Prof. Dr. İhsan Dağı, Çankaya Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Ertan Aydın ve Kırıkkale Üniversitesi öğretim üyesi Dr. İbrahim Dalmış tarafından yönetilerek, raporlandı. Yeni Şafak, bu dev araştırmanın geniş bir özetini yayınlıyor.

Beklentiler icraatların sonucuna yöneldi

K Parti hükümeti, üç yılı aşkın iktidar döneminin ardından, toplumsal beklenti ve ümitlerin daha somutlaşarak talebe dönüşmesiyle karşı karşıyadır. Çeşitli toplum kesimlerinin seslendirmeye başladığı istek ve eleştirileri, bir bakıma üç yılı aşkın bir süredeki icraatın sonucunu görme isteği olarak değerlendirmek mümkündür.

ATürk siyasal hayatında AK Partinin siyaset üretmede hakim konumda olduğu, diğer siyasal oluşumların ise daha ziyade tepkisel davranış gösterdiği ve bu nedenle "alternatif" oluşturmada bu tutumun toplum nezdinde pek tasvip görmediği söylenebilir.

Nitekim, AK Parti son genel seçimden bu yana toplumsal tabanını güçlendirerek devam ederken, muhalefet partileri için tam tersi bir durum sözkonusu olmaktadır. AK Parti hükümetinin çeşitli alanlardaki icraatları toplum tarafından farklı başarı düzeylerine göre değerlendirilmektedir. Dolayısıyla, toplum AK Parti iktidarına toptancı bir onay veya ret vermemekte; seçici davranarak başarılı-başarısız bulunan alanları işaret etmektedir.

Erken seçim istikrarsızlık yaratacağı endişesiyle istenmiyor, yeni cumhurbaşkanı için erken bir seçimi de toplumun onayını alamamaktadır. Dolayısıyla, toplum nezdinde bugünkü parlamentonun herhangi bir meşruiyet sorunundan bahsetmek mümkün gözükmemektedir.

3 Kasım 2002'ye göre oy oranlarını arttırdığı gözlenen partiler AK Parti, MHP, DTP/DEHAP ve ANAP olarak belirmektedir. Bugün seçim olması halinde kararsız kalan seçmen oranı yüzde 15,7 iken, hiçbir partiye oy vermeyeceğini belirtenlerin oranı yüzde 11,5'tir.
Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan

İşsizlik açık ara ilk sırada

Türkiye'de Siyasi Partilerin Performansı ve Gelecekten Beklentiler anketinin ortaya çıkardığı önemli sonuçlar birisi de Türk halkının en önemli sorun olarak işsizliği görmesi... Halkın yüzde 58.1'i 'işsizlik en büyük sorun' derken, yüzde 17.4 'ekonomi', yüzde 5.3 'eğitim' yüzde 4.6 'yoksulluk', yüzde 2.8 de 'terör' diyor. Kredi kartları, kapkaççılık, yüksek vergileri en büyük sorun görenlerin yanısıra, kamoyunun önemli bir kısmı ise bu soruya "ABD'nin her istediğini yapmak" cevabını verdi. AB ve demokrasiyi de sorun olarak görenler bulunuyor.

Başörtüsüne büyük destek

Üniversitelerde öğrencilerin başörtüsü takma yasağı toplumun yüzde 72,2'si tarafından onay görmüyor. Danıştay'ın, okulda başını açan ancak okul geliş-gidişlerinde başını örten bir öğretmenin müdür olamayacağı yönündeki kararı toplumun yüzde 70,2'si tarafından onaylanmıyor.

Yüksek yargı müdahale ediyor

Yargı ile yürütme ilişkilerinde ilginç bir tablo gözleniyor. Danıştay ve Anayasa Mahkemesi gibi üst yargı organlarının, hükümetin yetki alanına müdahalede bulunduğunu düşünenler toplumun yüzde 34'ünü oluştururken; bu kuruluşların kendi yetki alanlarında faaliyet gösterdiğini düşünenlerin oranı yüzde 35 civarında. Toplumun yaklaşık yüzde 50'si düşünceyi yargılayan TCK 301'in değişmesi gerektiğini düşünüyor.

Rasmussen özür dilemeli

Ankete katılanların yüzde 71.1'i Hz. Muhammed'e hakaret eden karikatürleri protesto gösterilerinde şiddete karşı olduklarını belirtirken, halkın yüzde 91.9'u da Danimarka Başbakanı Rasmussen'in özür dilemesi gerektiğini düşünüyor.
Türk halkının yarıdan fazlası karikatür krizinden sonra yaşanan gelişmeleri medeniyetler çatışması olarak değerlendiriyor. Ankete katılanların yüzde 56.1'i yaşananlara 'savaş' diyor.