YÖK'ten, yükseköğretim kurumlarında görevli akademisyenlerin, kanun hükmündeki kararnameler (KHK) ile kamu görevinden çıkartılması süreçleriyle ilgili ortaya atılan değerlendirmeler üzerine açıklama yapıldı. YÖK'ün anayasal asli görevinin, yükseköğretim kurumlarındaki öğretim süreçlerinin planlanması, düzenlemesi, yönetilmesi ve denetlenmesi olduğu belirtilen açıklamada, YÖK'e anayasal çerçevede yüklenen hususlar dışındaki konularda üniversitelerin, diğer kamu kurumlarından farklı şekilde özerk olduğu vurgulandı.
"Mağduriyet müracaatları hukuk çerçevesinde değerlendirilecek"
Açıklamada, bu kapsamda, yükseköğretim kurumlarındaki akademik personelin KHK'lar çerçevesindeki işlemlerinin, üniversitelerce oluşturan komisyonlar vasıtasıyla yürütüldüğü bildirilerek, şunlar kaydedildi: "Bu süreçte gerekli tüm titizlik ve hassasiyetler üniversitelerce gösteriliyor olmasına karşın yine de oluşmuş ve oluşabilecek mağduriyetlerin değerlendirilme süreçlerine yönelik ise 685 sayılı KHK ile 'Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu' kurulmuştur. Bu komisyonun bütün mağduriyet müracaatlarını hukuk çerçevesinde ve toplumsal vicdanı tatmin edecek şekilde değerlendireceğine inanıyoruz.Nitekim son çıkan KHK'lar, diğer kurumlarda olduğu gibi akademide de yapılan yeniden değerlendirmeler sonrasında iade sürecinin başladığını göstermektedir. Yükseköğretimin kurumsal yapısı kadar akademi camiasının yetişmiş her bir ferdi de bilim hayatımız ve ülkemiz için değerli ve önemlidir. Gelinen süreçte Yükseköğretim Kurulu olarak konuya ilişkin yeni sorumluluklar üstlenme de dahil değerlendirmemiz sürmektedir."
Açıklamada, YÖK'ün, milli güvenliğe tehdit oluşturan tüm yapılara, terör örgütlerine karşı ülke ve devletin hassasiyetlerini aynen ve zamana bağlı kalmaksızın taşıdığı vurgulanarak, bütün gayretiyle üniversiteler ve tüm akademisyenler ile yükseköğretimde kalite ve niteliği artırmaya çalışıldığı belirtildi.