Zico'nun FIFA'nın resmi internet sitesinin Fransızca ve İspanyolca versiyonunda yer alan röportajı, Fenerbahçe Kulübü'nün resmi internet sitesinde de yayınlandı. Zico, bu röportajda, Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olabilmek için kulübün büyük bir efor sarf ettiğini belirterek, ''Her mevkide kadromuz güçlendirildi. Bu da bana, bütün futbolcularıma yeni şanslar verme fırsatı yarattı. Yeni sezonda öncelikli hedefim Şampiyonlar Ligi'nde olabildiğince yükselebilmek'' dedi. Bu sezon Turkcell Süper Lig'in de zor geçeceğini kaydeden Brezilyalı çalıştırıcı, ''Süper Lig'de işimizin hiç de kolay olmayacağının bilincindeyiz. Zira Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor da kadrolarını güçlendirdiler. Sonuç itibariyle kulübümüzün bize duyduğu güvenin farkındayız ve bize güvenenlerin yüzünü kara çıkarmamak için elimizden geleni yapacağız'' şeklinde konuştu.

''KAKA'YI İSTERİM''
Zico, Brezilya'da futbolcuların artık çok erken yaşlarda Avrupa'nın dev kulüplerine transfer olmasını olumlu görmediğini kaydederek, büyük kulüplerin kısa vadeli başarı arayışına girdiğini, bunun çok genç Brezilyalı futbolcular tarafından karşılanacak bir şey olmadığını söyledi. Gençlerin ilk futbol tecrübelerini yeterince iyi şekilde yaşayamadan büyük kulüplere gitmesinden yakınan Brezilyalı teknik adam, ''Brezilya'da futbolun bugünkü durumunu iyi görmüyorum'' dedi. Fenerbahçe'deki Brezilyalı futbolcuların tecrübeli isimler olduğunu söyleyen Zico, 20-35 yaş arası futbolcuların yabancı ülkelere gitmesinin normal olduğunu ifade etti. Brezilyalı çalıştırıcı, ''Brezilyalı herhangi yeni bir futbolcuyu daha transfer edecek olsanız, hangisini tercih edersiniz'' sorusunu ise ''Kaka'' şeklinde yanıtlayarak, Milanlı yıldızın oyunun her anında fark yaratabilecek kapasiteye sahip olduğunu söyledi.

''FUTBOLCULARA HER ZAMAN AYIRACAK VAKTİM VAR''
Çok sakin bir çalıştırıcı olduğuna ilişkin yorumlarla ilgili olarak, uzun bir futbolculuk kariyerine sahip ve birçok başka teknik direktörle çalışmış olmasının kendisine avantaj sağladığını ifade eden Zico, ''Bu sayede, birlikte çalıştığım futbolcuların beklentilerine cevap verebiliyorum'' dedi.

''Eğer bir şeyleri beraberce başarmak istiyorsak, futbolcularla aramızda bir güven ilişkisinin kurulmuş olması gerekir'' diyen Brezilyalı teknik adam, şöyle devam etti:

''Futbolculara her zaman ayıracak vaktim var. Ancak, her ne kadar futbolcularla çok yumuşak bir ilişkim olduğu söylense de yeri geldiğinde sorumluluklarımın bilincinde davranmaktan da çekinmem. Bir teknik adam olarak, son kararı alan hep ben olmalıyım ve bu karar da herkes için anlaşılır olmalı.''

Üzerinde baskı olduğunda bile durumu çok kolay idare edebildiğini kaydeden Zico, özellikle de Japonya'da evinden işine giderken otomobille her gün 100 kilometre yol yaptığını belirterek, ''Böylece sorunların çoğunu yolda çözmeyi öğrendim. Yalnızken, düşüncelerim çok açık oluyor. Çünkü kimse beni rahatsız etmemiş oluyor'' dedi.

Türkçe'nin çok zor bir dil olduğunu vurgulayan Zico, tercümanla olan ilişkisinin çok önemli olduğunu ifade ederek, '' Çünkü o, felsefemi, motivasyon düzeyimi ve fikirlerimi, benim heyecanımı aynen taşıyacak şekilde ekibin tamamına yansıtabilmeli. Böylece bir bakıma, futbolcularla aynı dili konuşmuş olmalıyız'' şeklinde konuştu.

Zico, Japonya'da çalıştırdığı Kashima Antlers takımıyla Fenerbahçe arasında da bir kıyaslama yaparak, ''Fenerbahçe'nin, Kashima'ya göre en önemli farkı mükemmel altyapı tesislerinin olması. Böylece ben de başka şeyleri düşünmeden futbolcularımla normal şekilde çalışabiliyorum. Japonya'da teknik direktörlük mesleğini keşfettim. Buradaysa, futbol tutkumu sonuna kadar yaşayabiliyorum'' diye konuştu.

Futbolculuk dönemindeki en güzel anısının, Flamengo formasını giydiği yıllarda, takımının 1981 Libertadores Kupa Finali'nde Şili temsilcisi Cobreloa'yı 2-1 yendiği ve 2 golü de kendisinin attığı karşılaşma olduğunu söyleyen Zico, antrenör olarak da 2004 yılında Japonya Milli Takımı'nı çalıştırırken Asya Kupası'nı kazanmalarını unutamadığını belirtti.

Zico, teknik direktör olarak idol isminin Brezilya Milli Takımı'nın eski teknik direktörlerinden Tele Santana olduğunu dile getirerek, ''Santana'nın futbolcularla yaptığı konuşmalardan çok etkilendim. Futbolun agresiflik içermeyen bir sanat olduğunu Santana'dan öğrendim ve futbolun eğlenceli tarafını da bu sayede keşfettim'' dedi.