Olay, bu akşam saat 21.30 sıralarında, Gülpınar Mahallesi, 67 Sokak üzerindeki Mahmut Yıldırım'a ait tüpgaz satış bayiinde meydana geldi. İddiaya göre, tüp gaz bayisinde çalışan 19 yaşındaki Ahmet Gökoğlu, yeğeni Necati Bey İlköğretim Okulu 2'nci sınıf öğrencisi 8 yaşındaki İbrahim Yıldırım'ı yardım etmesi için yanına çağırdı. Gökoğlu, motosiklete dolu bir tüpgaz'ı yerleştirmek isterken, tüp yere düşerek patladı. Patlama sonucu çıkan yangında, Gökoğlu ve İbrahim Yıldırım yanarak yaralandı. Çevredeki evlerin camlarının da kırıldığı patlamada, yaralılar yakınları tarafından Özel Hacettepe Tıp Merkezi'ne götürüldü. Patlama yerine gelen polis ekipleri, şerit çekerek güvenlik önlemi aldı. Çevrede korkuya neden olan yangın, itfaiye ekiplerince söndürüldü.

YANIK ACISIYLA TIP MERKEZİNİ İNLETTİ

Tıp merkezinde yapılan ilk müdahalenin ardından yakınları, yaralıların tam teşekküllü bir hastaneye sevk edilmelerini istedi. Yaralı İbrahim Yıldırım'ın babası Mehmet Yıldırım, masraf olarak kendilerinden 230 YTL istendiğini ve bu nedenle tıp merkezinin sevk işlemini yapmak istemediğini iddia etti. Gözlem altında tutulan yaralılardan İbrahim Yıldırım, yanıkların verdiği acıyla gözyaşlarına boğuldu. Acıdan, tıp merkezinin koridorlarını feryatlarıyla inleten Yıldırım, “Anne, her tarafım yanıyor, çok acıyor” diye bağırdı. Acılar içinde haykırarak kıvranan Yıldırım, yakınları tarafından güçlükle sakinleştirilmeye çalışıldı.

Yaklaşık 1 saat gözlem altında tutulan yaralılar, polis ekiplerinin, tıp merkezi yetkileriyle görüşmesinin ardından, tıp merkezine ait bir ambulans ile Adana Numune Hastanesi'ne sevk edildi. Burada yapılan tedavide, vücutlarının değişik yerlerinde 3'ncü derece yanık izleri bulunan yaralılardan Ahmet Gökoğlu'nun hayati tehlikesinin mevcut olduğu, İbrahim Yıldırım'ın ise sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.

‘PARA OLMAYINCA SEVK ETMEDİLER’

İbrahim Yıldırım'ın babası Mehmet Yıldırım, sağlık güvencelerinin olmadığını ve tıp merkezi yetkililerinin kendilerinden para talep ettiğini öne sürdü. Yıldırım, “Benim canım yanmış, benden para talep ediyorlar. Paran var mı, yok mu diye sormuyorlar. İlk müdahaleyi yapmış, benden 230 YTL para istiyor. Paramızın olmadığını söyleyince, sevk etmediler. Hani Başbakan ‘Hastanelerde kimse rehin kalmayacak’ diyordu. Çocuğumun canı yanıyor, bağırıyor, haykırıyor ama onlar sevk etmeyip, benden para istiyor” dedi.

Tıp merkezi yetkilileri ise, hastanelerinde yanık ünitesi mevcut olmadığı için kendileri sevk işlemini istediğini belirterek, “Yaralıların ilk müdahalesi yapıldı. Acil bir durumları yoktu. Yanık ünitesi olan bir yere götürülmesi gerekiyor. Biz Adana Numune Hastanesi'ni önerdik. Doktorumuz baktı, yaralıların acil bir durumu yoktu. Kendi araçları veya ambulansla götürebileceklerini söyledik. Onlar, 112 Acil Servisinden ambulans istediler, ama ambulans gelmedi. Hastane masrafı 230 YTL tuttu. Burası sonuçta özel bir hastane. Yaralıların sağlık güvenceleri de yoktu. ‘Ödeme yapabilecek durumda mısınız?’ diye sorduk. Paralarının olmadığını söyleyerek taşkınlık yaptılar. Hastaların gideceği ambulans gelmeyince, sevk olunamadı. Bu yüzden geç kaldılar” diye konuştu.(milliyet)