Rapora göre, aksi halde, diğer tüm ulaşım sistemlerinin yanında ev ve işyerlerinde kullanılan yakıtların yol açtığı emisyonların tamamının sıfıra indirilmesi gerekecek. İngiltere hükümeti, 2050 yılına dek gaz emisyonlarını yüzde 60'ın altına indirme taahhüdünde bulunmuştu. Muhabirlerimizin aktardığına göre, uçak bileti fiyatlarının giderek düşmesi ve gelirin artması, küresel bazda hava ulaşımında hızlı bir büyümenin önünü açtı.İngiliz hükümetinin verilerine göre, İngiltere'de uçak yolcularının sayısı 25 yıl içinde ikiye katlanacak. Bu durum, 2030 yılına dek İngiliz uçak yolcusu sayısının 180 milyondan 475 milyona yükselmesi anlamına geliyor.Talebin bu oranda artması ise daha fazla uçak yakıtının kullanılması anlamına geliyor.Uçaklarda kullanılan yakıtlar, sera etkisi yaratan gazların atmosfere karışmasına diğer yakıtlardan çok daha fazla neden oluyor. Tyndall Araştırma Merkezi'nde bir grup bilim adamına göre küresel ısınmaya karşı hedeflere ulaşılabilmesi için, diğer tüm ortamlarda, örneğin ev ve işyerlerindeki ısıtma sistemlerinde, otomobillerde yakıt kullanımında kesintiye gidilmesi kaçınılmaz. Araştırma beş yıllık bir çalışmanın ürünü.
İngiltere'yi Karbondan Arındırmak başlıklı rapor, yol ulaşımı, ev hayatı, sanayi ve kömürle işleyen enerji santrallerinde karbondioksit emisyonlarının önümüzdeki 45 yıl içinde nasıl azaltılabileceğini ele alıyor.Rapor ayrıca düşük karbon enerjisine ihtiyaç duyan yenilenebilir enerji, nükleer enerji ve hidrojen yakıtının da rolünü inceliyor.
Uluslararası rekabet
İngiltere hükümeti, uçak yakıtının uluslararası çevre koruma anlaşmalarına uygun biçimde kullanılmasından yana. Zira jet motorlarının ürettiği karbondioksitin kesilmesi kadar küresel ısınma hedeflerinin tutturulmasına imkan verecek başka bir ulaşım yolu bulunmuyor. İngiltere Çevre Bakanı Elliot Morley, uçaklarda kullanılan yakıtlara uygulanan vergiden tamamen vazgeçmediklerini ve hava ulaşımını da Kyoto Anlaşması'nda öngörülen pazarlık sistemine dahil etmeye çalıştıklarını anlattı.
Pazarlık sistemi, sera etkisine yol açan gazların üretiminde belli bir kotayı dolduran ülkelerin ve sektörlerin, dolduramayanlardan üretim hakkı satın almasına imkan veriyor. Ancak Morley, böyle bir değişikliğin bile, insanların uçakları tercihinde caydırıcı bir etkisi olacağından emin olmadığını söyledi. Hükümetin kendi havalimanlarında kullanılan yakıta vergi getirmesi, havayolu şirketlerinin, işletmelerini diğer ülkelere kaydırmasıyla sonuçlanabilir. Öte yandan 'Dünyanın Dostları' adlı çevre örgütü, havacılık sektörünün, çevreye verdiği zararın kontrolden çıktığı uyarısında bulundu.