İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, tutuklu İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, İmamoğlu'nun seçim kampanyası direktörü Necati Özkan ve TELE 1'in Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ dahil toplam 5 kişi hakkında 'siyasal casusluk' iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında yürütülen hakimlik sorguları tamamlandı. Tutuklanmaları talep edilen İmamoğlu, Özkan ve Yanardağ hakkında sorgulamaların ardından tutuklama kararı verildi.
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINDAN AÇIKLAMA
Tutuklama kararının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
Play Video
“Şüpheliler Ekrem İmamoğlu, Merdan Yanardağ ve Necati Özkan’ın; Soruşturma kapsamında özet olarak örgüt lideri Ekrem İmamoğlu’nun Cumhuriyet Halk Partisi’nin yasa dışı yöntemlerle ele geçirilerek Cumhurbaşkanlığı adaylığı için fon oluşturmak ve bu amaç doğrultusunda mali nitelikli suçları işleme amacını matuf İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütünün Casusluk faaliyetleri kapsamında başta İstanbul ilindeki vatandaşlarımızın kişisel verilerinin yabancı ülke istihbarat birimlerine aktarılması eylemleri ve benzeri eylemler ile bu birimlerin unsurlarının talimatı ve yönlendirmesiyle faaliyetlerde bulunma eylemleri gerekçesiyle üzerlerine atılı “Siyasi Casusluk” suçundan sevk edildikleri İstanbul Sulh Ceza Hakimliği’nin kararıyla tutuklanmalarına karar verilmiştir.’
İMAMOĞLU'NUN HAKİMLİK İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Hakkında tutuklama kararı verilen Ekrem İmamoğlu'nun hakimlikte yaptığı savunmada şu ifadeler kullanılıyor:
"Cumhuriyet Savcılığında öğrendiğimiz kadarıyla, manevi annem dediği ve şu an vefat etmiş yaşlı bir kadının seçimden sonra başkanı tebriğe geldiği bir anın fotoğrafı gösterilmektedir. Üstelik bu fotoğrafla ilgili olarak Hüseyin Gün'ün etkin pişmanlık kapsamında alınan ifadesinde aynı beyanla tebrik ziyaretine gittiklerini ve İmamoğlu ile hayatında ilk defa orada karşılaştığını açıklıkla beyan etmektedir. Cumhuriyet Başsavcılığının hiçbir belirti, kanıt ortaya koymadan bunun aksini iddia edebilmesinin izahı mümkün değildir. Kaldı ki Türkiye'de gündelik yaşamda insanlar sürekli başkalarıyla karşılaşı. Siyasetçiler ise çok daha fazla insanla karşılaşır. Kimsenin karşılaştığı insanın suç siciline bakma, öğrenme imkanı bulunmadığı gibi kuşkusuz yükümlülüğü de yoktur. Eğer aksinden hareket edilmiş olsaydı halihazırda ülkeyi yöneten kişilerin yan yana fotoğraf çekindiği insanların listesi gözetildiğinde ömür boyu cezaevinden çıkamamaları gerekirdi. Sonuç olarak bu soruşturma hakkında bir mahkeme huzurunda bulunduğumuzun farkında olarak özünde daha ağır kelimelerle ifade edilebilecek tanımlamalardan özenle ve zorlukla kaçındığımızı belirtmek isterim, Kısaca bu soruşturmayla hukukun hiçbir unsuruna dikkat edilmeden, yer verilmeden, Türkiye'deki hukuk sisteminin adeta bir yıkımı hazırlanmıştır. Bunun kabulü imkansızdır. Teşekkür ederim."
NE OLMUŞTU
Dün (26 Ekim) sabah Çağlayan Adliyesi'ne getirilen İmamoğlu, Özkan ve Yanardağ, savcılık ifadelerinin ardından 'siyasi casusluk' iddiasıyla tutuklanmaları talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.
ilk olarak İmamoğlu'nun seçim kampanyası direktörü Necati Özkan ile gazeteci Merdan Yanardağ'ın hakimlik sorgusu tamamlandı. Ekrem İmamoğlu'nun da hakimlik sorgusu daha sonra tamamlandı.
"ROMA'YI BENİM YAKTIĞIM DAHA GERÇEKÇİ BİR İDDİADIR"
Yanardağ ifadesinde "Hayatım boyunca mesleğim, emperyalizm ve siyonizme karşı mücadele ile geçti. Ben yurtsever ve sosyalist bir gazeteciyim. Bu bana yöneltilen en çirkin suçlamadır" dedi.
Ekrem İmamoğlu ise "Roma'yı benim yaktığım daha gerçekçi bir iddiadır" diyerek suçlamaları reddetti. İBB seçimlerini ilk kez kazandığı 2019'daki seçimlerinde 15 gün içinde manipülasyon yaratıldığına ilişkin iddialara da sert yanıt verdi. İmamoğlu 7 aylık bir seçim kampanyası yürüttüğünü 15 günlük bir çalışma ile kazanmadığını ifade etmişti.