CHP Lideri Deniz Baykal'ın ısrarla televizyona çıkalım demesine karşın Erdoğan'ın buna yanaşmayının nedeni orta çıktı.
Deniz baykal 10 yıl önce TGRT'de karşı karşıya geldiği Erdoğanı sorularıyla fena halde sıkıştırmış ve cevap istemişti. Erdoğan ise sorulara yanıt verceğine hiç alakası bulunmayan cevaplar vererek soruları şavuşurmaya kalkışmıştı. İşte Sebahattin Önkibar'ın 10 yıl önce yaptığı programda Baykal ve Erdoğan'ın karşılaşmaları ve bir komedi filmini aratmayacak diyaloglar.
10 yıl önce TGRT’deki canlı TV programında Baykal, Erdoğan’a ne sormuştu, ne cevap aldı?
Tayyip Erdoğan-Deniz Baykal ikilisini TV’de canlı yayına 10 yıl önce ilk kez ben çıkardım.
Baykal o zaman CHP Genel Başkanı, Erdoğan ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıydı.
Deniz Bey kurmaylarının, “Tayyip Erdoğan muhatabınız değil, çıkmayın” uyarılarına rağmen bizi kırmayarak Erdoğan’la beraber ekrana çıkmayı kabul etmişti. (Tayyip Bey o günlerde CHP lideriyle ekranda görünmeyi yani onunla programa çıkmayı çok çok istemiş ve benden bunu ısrarla talep etmişti.)
Peki programda neler mi konuşuldu?
Önceki akşam özel arşivime girdim ve o programı bir kere daha seyrettim.
Programda Deniz Bey öğrencisini imtihan eden ve sorgulayan bilge öğretmen kimliğindeydi.
Baykal soruyor: “Sayın Erdoğan siz demokrasiye samimi olarak inanıyor musunuz?”
Erdoğan: “Demokrasi diye halkın inançlarına baskı yapılmamalı. Demokrasi diye çoğunluğun sultası kurulmamalı.”
Baykal’dan bir başka soru: “Peki laikliğe samimi olarak inanıyor musunuz? Türkiye’nin bütünü kucaklamak istemez misiniz?”
Erdoğan: “Sizin tarif ettiğiniz laikliğe inanmıyorum.”
Tartışma alevleniyor ve konu yolsuzluklara geliyor.
Baykal soruyor: “Yönettiğiniz İstanbul Belediyesindeki yolsuzluk iddialarına ne diyorsunuz?” (Baykal iddialarla ilgili olarak ayrıntılar veriyor.)
Erdoğan: “CHP’nin iktidarında ekmek karne ile dağıtmıştı. Bunu unutturmayacağız.”
Baykal: “Sayın Erdoğan konumuz o değil. Hem CHP’nin ekmeği karne ile dağıtması 1940’ın savaş koşulları nedeniyledir. Evet, İsmet Paşa ekmeği kısa bir dönem karne ile dağıttı ama bu ülkenin çocuklarını yetim bırakmadı yani bütün dünya alevler içindeyken Türkiye’yi savaşa sokmayarak tarihsel bir hizmet yaptı. Türkiye Birinci Dünya Savaşı misali dağılmadı, bölünmedi. Kusura bakma ama; ya tarihi hiç bilmiyor, ya da fevkalade çarpıtıyorsun. Şimdi konumuz, yani gündemimiz bu değil. Bak gazetelerde hakkında manşetler var. Nedir bu Akbil olayı, milyarlarca yolsuzluk var?”
Erdoğan: “Peki CHP, paramızdan Atatürk’ün resmini kaldırmadı mı?”
Erdoğan: “Sayın Erdoğan soruma cevap vermiyor, alakasız konulara geçiyorsunuz. Hakkınızda bir soruşturma var. Büyük yolsuzluk iddiaları var. Bilgiler ve belgeler var... Nedir bunlar.”
Erdoğan: “CHP’nin İSKİ skandalını da unutmayalım.”
Baykal: “CHP değil, SHP döneminde oldu o.. Ayrıca SHP bunun hesabını hem yargıda hem de sandıkta verdi. Lütfen konuyu çarpıtmayın ve şu gün için hakkınızda gündemde olan yolsuzluk konularını konuşalım. Ayrıca bu konuşmayı da fırsat bilin ve eğer sorumluluğunuz yok ise açıklayın. Neden sürekli 50-60 yıl gerilere gitme ihtiyacı duyuyorsunuz?”
Erdoğan: “CHP geçmişte din öğretimine engel olmadı mı?”
Baykal: “Evet ABD’deki Kızılderilileri de CHP kesti. Allah Allah... Bakın size nezaket gereği yalan söylüyorsunuz demek istemiyorum ama söyledikleriniz asla doğru değil. CHP’nin değil din öğretimine baskı yapması, CHP’nin varlığı mukaddes dinimizin teminatıdır. Bu ülkede beş vakit ezan okunuyor ve insanlar ibadetlerini rahat yapabiliyorlarsa bu CHP ve Atatürk sayesindedir.. Yalan mı, yanlış mı, söylesene yanlış mı?”
Evet 10 yıl önce yaptığım programdan bir kesit böyle..
Peki bunu şimdi neden mi hatırlattım ve gündeme getirdim?
Tayyip Erdoğan’ın elinde 60 küsür senelik ekmek karnesi, kanal kanal gezmesi ve CHP’yi vurmak için bunu istismar etmesi sebebiyle.
Neymiş efendim bu karne, CHP’nin ekmeğe bile sınırlama getirdiğinin vesikasıymış.
Peki ne zaman olmuş bu?.. 60 küsür sene önce.. Yani İkinci Dünya Savaşı yılları sürecinde..
O zaman sormak lazım, başkalarına sıra gelince savaş hali dinlemez 60 sene öncelerine gidersin de, senin çok değil 10-20 sene öncene dönülmesine niçin isyan ediyorsun?
Sahi Tayyip Başbakan ne dersin geçmişinde şöyle bir tur atalım mı?
Aman turlamayalım, ben değiştim pardon geliştim diyorsun değil mi!
Korkarsın tabii, çünkü CHP’nin geçmişinde yok ama senin geçmişinde, Taliban önderine diz çökmek ve papaz elbisesi giyerim lafı bile var.. Yalan mı?
Bitmedi, bırakın onu bunu, demokrasi ve laiklik için söylediklerin bile bugün başını eğdiriyor değil mi?
Senin evin camdan, boyuna başkalarına taş atıyorsun.. Olmuyor Tayyip Erdoğan hiç olmuyor... Saptırmanın da, istismarında, ölçüsüzlüğün de bir sınırı var... Sen zerre sınır tanımıyorsun.