İstanbul ve Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet savcılıklarının talimatıyla PKK’nın gizli şehir yapılanması KCK’ya (Kürdistan Toplulukları Birliği) yönelik 16 ilde eşzamanlı operasyon düzenlendi. İstanbul’daki Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından PKK’nın şehir yapılanması KCK’nın “Önderlik Komitesi”ne yönelik operasyonda, gözaltı kararı çıkartılan 51 kişiden 46’sı yakalandı. Şüphelilerin 42’sinin Öcalan’ın avukatı olduğu ve 5 kişinin operasyon öncesi kayıplara karıştığı belirlendi. Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında yapılan operasyonda ise, 7’si kadın 47 kişi gözaltına alındı. İki operasyonda gözaltına alınanların sayısı 93’e ulaştı.

Mahkumlarla talimat

KCK’nın Önderlik Komitesi’ne yönelik gerçekleştirilen operasyonların detayları ise netleşmeye başladı. Buna göre, gözaltına alınan avukatlarının Öcalan’dan aldıkları talimatları, uygulanmak üzere KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan’a özel bir yöntemle ilettikleri ve talimatların en küçük ayrıntısına kadar harfiyen yerine getirildiği ortaya çıktı. Soruşturmayı yürüten İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı, Öcalan’ın PKK’ya iletmek istediği önemli talimatlar için İmralı Adası’nda tutuklu bulunan diğer mahkumları kullandığını tespit etti. Öcalan’ın önemli konuları diğer mahkumlar üzerinden Önderlik Komitesi’nde görevli avukatlara ilettiği ortaya çıktı.

Soruşturma kapsamında Öcalan’ın avukatlarıyla yaptığı görüşmeleri mercek altına alan polis, talimatların örgüt ve BDP yöneticileri tarafından hemen hayata geçirildiğini belirledi. Polisin belirlemelerine göre, 17 Eylül 2010 günü avukatlarla görüşen Öcalan, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ı kapsayan bir talimat verdi. Öcalan görüşmesinde, “Mutlaka bir basın açıklaması yaparak ‘Ben çocuğumu Türk okullarına göndermiyorum’ demesi lazım” dedi. Görüşmeden 2 gün sonra ise Demirtaş, Fırat Haber Ajansı’na bir açıklama yaparak, anadilde eğitimin olmadığı gerekçesiyle protesto etmek için çocuklarını okula göndermeyeceğini açıkladı.

Devrimci halk savaşı

Öcalan’ın 27 Temmuz 2011’deki görüşmesinde ise avukatlarına talimatlarını Kandil ve BDP’ye sertçe söylemeleri gerektiğini belirterek avukatlarının Kandil ile irtibatlı olduğunu da talimatlarında eklediği görülüyor: “Bunu iyice anlatın, sertçe anlatın. Kandil’e de söyleyin, zaten sözlü olarak konuşuyorsunuz, onlara da iyi anlatın. Kandil de BDP de şunu bilmeli. İkide bir biz halkı tutamıyoruz, biz kitleyi zor durduruyoruz, kitle patlama noktasındadır diyorlar. Bırak o zaman patlıyorsa patlasın. Sorun çözülmezse devrimci halk savaşını başlatırız, savaşa da barışa da hazırız diyorlar. Eeee o zaman yap salak! Seni tutan mı var. Yap, yapmazsan şerefsizsin. Yapar mısın yapmaz mısın sen bilirsin. Ama bu şekilde daha fazla benim üzerime yıkma. Türkiye de, ikide bir bitireceğiz, şöyle bitireceğiz diyor. Eğer bitirmezsen senden daha rezili yoktur.”

Bu talimat sonrasında Kandil’deki Murat Karayılan’ın 8 Ağustos 2011’de Fırat Haber Ajansı’nda çıkan açıklamasında da, Öcalan’ın önünün açılması, PKK’nın ise legal Kürt kurumları ile görüştürülmesinin şart olduğu, kendilerine yönelik gerçekleştirilen operasyonlara karşılık vereceklerini, son operasyonlar ile terör örgütünde ‘Devrimci Halk Savaşı’nın gündeme gelebileceğini belirttiği görülüyor.

4 ayda 96 şehit verildi

Öcalan’ın talimatı Devrimci Halk Savaşı talimatı verdiği 27 Temmuz 2011 tarihinden sonra ülke genelinde terör örgütünün gerçekleştirdiği eylemlerde 68 asker, 19 polis, 9 GKK şehit oldu, 141 asker, 160 polis, 6 GKK yaralandı. Ayrıca 36 sivil hayatını kaybetti, 164 sivil ise yaralandı.

Savcı Seçen: 5 avukat firar etti

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fikret Seçen, “PKK terör örgütünün ’Önderlik Komitesi’nde faaliyette bulunan bazı avukatların, Öcalan ile yaptıkları görüşmeleri talimat olarak örgütün dağ kadrosuna ulaştırdıkları yönündeki kuvvetli şüphe üzerine 16 ilde eşzamanlı olarak başlatılan operasyonda 42’si avukat olmak üzere toplam 46 kişinin gözaltına alındığını” açıkladı. Seçen bu soruşturma kapsamında 5 avukatın firari olarak arandığını da söyledi. Seçen İstanbul’daki soruşturmanın Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, KCK’ya yönelik düzenlenen soruşturmayla herhangi bir irtibatının olmadığını da açıkladı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ahmet Karaca ise Diyarbakır’daki 7’si kadın olmak üzere toplam 47 kişinin gözaltına alındığını söyledi(varan)