Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,7512
EURO
43,6405
IMKB
9.391,000
ALTIN
4.147,690
 
Hava Durumu ANKARA
9 / 26 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ŞENER: ÜLKEYİ GERMENİN SONU, ZARAR VEREBİLİR
ŞENER: ÜLKEYİ GERMENİN SONU, ZARAR VEREBİLİR
 
Devlet Bakanı Şener, Köşk seçimi için AKP’yi uyardı: Uzlaşmaya gidilmeli Sayısal çoğunluk olsa da diyalog şart. Ülkeyi germenin sonu, zarar verebilir
 
2.8.2007 - 11:50

Cari açık, Türkiye için en büyük tehlike

Tercüman Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi ve Ankara Temsilcisi Metin Özkan’ın sorularını cevaplandıran Şener, “Cumhuriyet tarihinin en büyük cari açığı kontrol altına alınmalı” dedi.

SİYASETE ara verme kararı alan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’den gündemi sarsacak açıklamalar... Şener, partisi AKP’yi Cumhurbaşkanlığı konusunda uyarırken, medyanın AKP’ye seçim öncesi aşırı desteğini de eleştirerek, “Böyle bir medya dünyada görülmemiştir” dedi. Şener, cari açık tehlikesine de dikkat çekti.

Tercüman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi ve Ankara Temsilcisi Metin Özkan’ı makamında kabul eden Şener, Türk medyasının durumunu tehlikeli bulduğunu belirterek şunları söyledi:

İktidar için de zararlı

“Seçimin en yoğun yaşandığı dönemde bile manşetlerde ilginç başlıklar atıldı. Dünyanın hiç bir yerinde böyle medya desteği sağlanmamıştır. Bu nasıl bir destek? Hiçbir dönemde medya iktidar partisini bu kadar desteklememiştir. Bu, hem iktidar için, hem de Türkiye için zararlıdır.”

Şener, ekonomide iyi tablolar bulunmasına rağmen, cari açık tehlikesinin büyük tehdit olduğunu söyledi. İhracatın artmasına rağmen ithalatın da arttığını ve ithalat ile ihracat arasındaki makasın da açıldığını belirten Şener, şunları söyledi:

Cari açık, en büyük tehlike

“Ekonomide bütün göstergeler kötüyü göstermez, iyi göstergeler vardır, kötü göstergeler vardır, her dönem böyle olmuştur. İhracat artıyor ancak ithalat da artıyor, arasındaki makas geniş miktarda açılmış vaziyette. Cari açık... Cumhuriyet tarihinin en büyük cari açığı var. Her ne kadar giren sermayeyle bu telafi ediliyorsa da giren sermaye bize ait değildir, borç paradır. Bizim kazancımız değildir. Biz kazancımızın ne olduğuna bakarız. Cari açığın bu seneki yıl sonu tahmini 25-26 milyar dolar olacak. Şu anda sorun oluşturmadığı görülüyor; ancak, küresel piyasalarda bir sermaye hareketi olduğu takdirde sorun oluşturacaktır. Bunun kontrole alınıp çözümlenmesi lazım. Ne yapılacağına karar verilmesi lazım. Dövizdeki düşüşü iyi sinyal değil, dış dengeler açısından da olumsuz bir durum. Bunu birinci konu olarak ele alınması lazım.”

DTP’ye 1991 uyarısı

“1991’deki yemin töreninde sabahlara kadar gürültü çıktı. DTP’li vekiller, köklü tartışma yaratacak konulara hiç girmesinler”

“Önümüzdekİ sürecin asıl ana sorunu terördür. Bunun için Cumhurbaşkanlığı sorun oluşturulmadan çözülmeli. Terör ve Ortadoğu’daki gelişmeler ve Irak ile İran’la bağlantılı gelişmelerle ilgili bir dönem yaşanacaktır. Öyle bir noktada bağımsız listelerden gelen milletvekilleri DTP çatısı altında bir araya geldiler. Meclis’te 4 tane grup olacak. Ben şimdi ilk milletvekili olduğum dönemleri hatırlıyorum. 91’de Mecllis’e girdik, o zaman DEP vardı. İlk gün sabahlara kadar gürültü çıktı yemin töreninde.

Olumsuz dönem

O dönem uzunca süre Türkiye’de ve Meclis’te çözüm üretmek yerine sürekli tartışmalarla kısırlaşan dönem yaşandı. Sonunda dokunulmazlıklar kaldırılarak olumsuz dönem yaşandı. Türkiye’nin öyle bir dönemi tekrar yaşamasını istemiyorum. Bu ülkemize fayda getirmeyecek. Yine umutlardan bahsediliyor. Umut ederim ki, DTP milletvekilleri Meclis çalışmalarına aktif olarak katılır. Ancak Türkiye’de köklü tartışma yaracak konulara hiç girmesinler. Devletin nitelikleriyle ilgili konuları tartışma zeminine çekmeden, siyaset, ekonomi, dış politikayla ilgili teknik nedenlere dayalı çözümler, öneriler ve eleştiriler sunsunlar, herkese bir sürpriz yapsınlar. Böyle bir siyaset izledikleri taktirde kendileri açısından da çok kazanım olacağını düşünüyorum. Ancak bazen de acaba mı demeden edemiyorum.”

Bahçeli, Köşk topunu AKP’nin kucağına attı

Abdüllatif Şener, MHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimi için Meclis’e girme kararını şöyle değerlendirdi: MHP’liler, AKP’ye, ‘Beni bahane etme, bütün sorumluluk sende’ diyor

BAŞBAKAN Yardımcısı Abdüllatif Şener, Cumhurbaşkanlığı seçimi için Meclis’e gireceğini açıklayan MHP’nin, topu AKP’nin kucağına attığını söyledi. Siyasetin uzun bir yol olduğunun altını çizen Şener, önümüzdeki süreçte Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden çok, terör konusunun önem arz ettiğine dikkat çekti.

MHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Meclis’e gireceği açıklamasını değerlendiren Şener, “Beni bahane etme, bütün sorumluluk sende diyor” yorumunda bulundu. DTP’ye 1991 yılında yaşananları hatırlatan Şener, siyasete neden ara verdiğini ise ilk tez Tercüman’a açıkladı. İşte siyaseti dışarıdan izlemek isteyen Şener’in değerlendirmeleri:

Yarın zarar verir

“Bu cumhurbaşkanını Meclis seçecek. AKP, kendisine halkın desteğinin sürdüğünü seçim sonucuyla kanıtlamış. Meclis’e CHP, MHP, DTP girmiş ve Cumhuriyet tarihinde olmayan bir sonuç ortaya çıkmış. Birinci ile ikinci parti arasındaki oy farkı şimdiye kadarki oy farkından çok fazla olmuştur. Şimdi Meclis’te yeni bir süreç başlamıştır. Bu süreçte partiler seçimdeki tutumlarını, tavırlarını değiştirmiş vaziyetteler. MHP, baştan ‘Ben gireceğim’ dedi, bağımsızların da gireceği anlaşılıyor. CHP ise eski katı görüntüsü yerine uzlaşmacı ve daha yumuşak bir tutum içinde. Tüm bunlara baktığınız zaman, AKP istediği birini getirir, Cumhurbaşkanı yapar görüntüsü var. Ancak gerçekte öyle mi olur, bu daha önemli. Ben önümüzdeki süreçte öngörüde bulunmaktan öte temennide bulunabilirim. Meclis uzlaşmayla, herkes tarafından kabul görecek bir aday etrafında toplanarak bir Cumhurbaşkanı seçmeli.

Germek hayırlı olmaz

Türkiye’nin gerginliklerden zarar gördüğünü düşünüyorum, kırılmalar ülkeye kaybettiriyor. Çatışma ve gerginlik oluşturacak formüllerden, sayısal çoğunluğa sahip olsak da iktidar partisi, uzlaşma arayışı içerisinde partilerle medeni diyalog ortamına girmeli ve buna göre aday göstermeli. Kim seçilirse seçilsin, kısa dönemde bir sorun oluşturacağını düşünmüyorum; ister uzlaşmayla, isterse tek taraflı aday göstermeyle..

Siyaset uzun vadelidir

Seçim sonucundan sonra seçilen Cumhurbaşkanını herkes kabullenebilir. Ancak orta ve uzun vadede ülkedeki muhtemel gelişmeler, karşılıklı diyalog anlayışı içinde olmalı. Önümüzde çok daha önemli ülke sorunları var ve siyasi partiler arası bir uzlaşmaya ihtiyacımız olacak bir süreçteyiz. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir kırılma olmamasını, kurumlar ile siyasi partiler arasında bir ayrışma çıkmamasını dilerim. Siyaset bugün için yapılmaz. Ülkenin huzuru, refahı sadece bugün için oluşturulmaz. Siyasetin önünde tükenmez gelecek yıllar vardır. Şimdi oluşturulacak bir kırılma, bugün hatta yakın gelecekte de sorun oluşturmayabilir; ancak telafisi mümkün olmayan daha büyük sorunlar ileride oluşabilir. Bunların ülkemiz açısından faydalı olmadığına inanıyorum. ‘Beni dedim’, ‘Sen dedin’ gibi bir takım reflekslerin ortadan kalkmasında fayda var. Ona göre yol tutulmalı. Bir kere kutuplaşma o ülkenin geleceğinde en büyük tehlikedir.

Diyalog kesilmemeli

Önümüzdeki süreçte Türkiye’de terör yoğun bir şekilde konuşulacak. Iraktaki gelişmeler, ABD’nin Ortadoğu ve İran üzerindeki politikaları Türkiye’yi çok daha derinden etkileyecek. Böyle bir tablo karşısında siyasi partilerin birbirleri ile oturup konuşma imkanlarını ortadan kaldırmaması lazım. Partilerin birbirlerinden uzak durmamaları lazım.”

Türkiye’ye bir süre dışarıdan bakacağım

SİYASETE ara verme kararı alan Abdüllatif Şener, “Türkiye’ye bir süre dışarıdan bakacağım” dedi.

“Ben isterim ki, bu ülkede herkes kendisi olsun, en çok kendisine benzesin, nitelikleri olsun yetenekleri olsun. Birini tekrar etmek iyi değildir. Benim adım Cumhurbaşkanlığı sürecinde öne çıktı o süreç geride kaldı. Bir kırgınlık yaşamadım. Artık yeni dengeler var. Bu yeni dengelerde benim Meclis’te olmayışım Meclis içerisinde oluşturulacak kurullara yaklaştığım anlamını taşımaz. Önümüzdeki formüller içinde yer alacağımı düşünmüyorum. Ara verdiğim dönemde siyaseti, Türkiye’yi dışarıdan belli bir süre izlemeye karar verdim. İşin içinde yoğunlaştığınız zaman gördüğünüz alanlar daralır. Dışarıdan olaylara bakmak gerektiğine inandım. Fotoğraflar bana hep karışık gelmiştir. Zor süreçlerin insanıyım. Karışık süreçlerin şöyle bir sonucu vardır, doğrular da kaybolur, doğru yanlışa karışır; karman çorman olursunuz. Fotoğraflar çizilir iyi niyetler karşılığını görmez. Bunun ötesinde iyi niyetler cezalandırılır.

Meclis ile hocalık çok farklı

Doğru şeyler anlaşılmaz hale sokulur. Bakarsınız siyaset dışı çalışmalarım beni daha fazla tatmin eder. İlk milletvekili olduğumda sordular “Hocalıkla milletvekili arasında fark nedir?” diye. Ben de 15 yıl önce şöyle dedim; ‘Üniversitede ders anlatırken yanlış bir şey söylediğinizde bile öğrenciler sürekli not alır; ancak, Meclis’te dünyanın en doğru lafını söylesen bile oradan biri laf atar.’ Fark budur.”

Menfaat için oy verme kültürel çöküntüdür

İŞSİZLİK en büyük sorun, büyüme var ancak işsizlikte bir azalma yok. Hangi işi yaparsa yapsın hangi ekonomik durumda olursa olsun insanların oy verme eğilimlerini ilgilendiren çok değişik etkenler vardır. Kimi iş bulma umuduyla kimi de işsiz olduğunu ikinci plana iterek başka nedenlerle verir. Siyasetin en temel etkisi toplumsal kültürü oluşturmasıdır. Toplumsal kültür yanlış ve zararlı bir yola sürüklenmiştir. Bir ülkenin bundan daha fazla zarar görebileceği bir şey yoktur. Toplum kültürel çöküntü içinde. Bir ülkenin gelişmişliği ile gelir kalmışlığı arasındaki fark çalışma kararlığı ve çalışma koşullarıdır.

Tercüman



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


REFERANDUM TAKVİMİ BUGÜN BAŞLIYOR

BAYKAL :"SEÇİM EŞİT KOŞULLARDA YAPILMADI"

SEZER'DEN AYRILIK SİNYALİ
»  DTP, GÜL'İN ADAYLIĞI KONUSUNDA NE DÜŞÜNÜYOR?
»  ERDOĞAN, AKP MİLLETVEKİLERİYLE BİR ARAYA GELECEK
»  CEMAL KAYA:"DOKULUNMAZLIĞIMLA UĞRAŞMAYIN"
»  “DSP BİRKAÇ GÜN İÇİNDE TBMM'DE RESMEN TEMSİL EDİLECEK”
»  "OTUR OTURDUĞUN YERDE BENİ KONUŞTURMA"
»  BAHÇELİ:"DTP'LİLERE SAKIN LAF ATMAYIN"
»  AĞAR'DAN MUMCU'NUN MEYDAN OKUMASINA SERT YANIT
»  SİNAN AYGÜN, AĞAR'IN YERİNE ADAY
»  ESKİ HAYAT KADINLARI PARTİ KURUYOR
»  SEZER DTP'Yİ NEDEN KABUL ETMİYOR
»  "GÜL ADAY OLACAKSA BU YÜRÜYÜŞLER, SEÇİM NİYE YAPILDI"
»  BAHÇELİ MHP'Lİ VEKİLLERİ DTP'LİLERE KARŞI UYARDI
»  CHP'Lİ VEKİL'DEN ŞOK İDDİA
»  BAYKAL'A MUHALEFET, İNTERNET'E TAŞINDI
»  ROJ TV'DEN AKP'YE OY VERİN ÇAĞRISI YAPILMIŞ
»  MENDERES: "AKP MERKEZ SAĞDIR"
»  ERKAN MUMCU'DAN ÇOK AĞIR SÖZLER
»  YAZICIOĞLU YENİDEN BBP GENEL BAŞKANI OLUYOR
»  DEMOKRAT PARTİ'DE ŞENER SESLERİ
»  BAYKAL, MUHALEFETİ POLİSE HAVALE ETTİ
»  AHMET TÜRK: PKK TERÖR ÖRGÜTÜDÜR"DEMEM
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.