Tarih; 20 Nisan 2018, Cuma, Saat ise 17:00, Yer, TBMM Genel Kurul Salonu.
Tarihi bir gün. Türkiye Cumhuriyeti'nde "hükümet etme sisteminin" değiştirilmesine ilişkin seçimlerin
erkene çekilmesi görüşülüyor.
Başkanların, Frak giyme zorunluluğunu ortadan kaldıran TBMM Başkanı İsmail Kahraman, koyu renk
takım elbisesiyle genel kurulu yönetiyor.
Kahraman, AK Parti ve MHP'nin verdiği erken seçim yasa teklifi ile ilgili oylama sonucunu mutlu bir ifade
ile birkaç kez tekrarladı.
Oylamaya katılan 386 milletvekili'nin onayıyla..
Oylamaya katılan Ak Parti, CHP ve MHP'li 386 milletvekilinin tamamı erken seçime "evet" diyor.
Oylamaya katılmayan 60 kadar milletvekili kimseninin umurunda değil. Vekiller "coşku" içinde ayağa
kalkarak kararı alkışlıyor.
Başbakan gibi, vekillere bütün haklarını "helal eden", vekillerden de aynı şekilde "helallik" isteyen
Başkan İsmail Kahraman, sonucu açıkladıktan hemen sonra "Gül'ü İncitme" isimli bir şiiri okumaya,
kargaşada sesini durmaya çalışıyor.
Bir kez daha milletvekili olabilmek için "listeye girme" telaşına kapılan milletvekilleri, çoktan
"Parlamenter Sistemin Son Başbakanı" Binali Yıldırım ve " Erken Seçimlerin Mimarı" Devlet
Bahçeli'nin önünde kuyruk olmuş, erken seçim kararından dolayı kendilerini tebrik ediyor ve "helallik"
istiyor.
Bir süre sonra, genel kurul salonunda çapraz gidiş-gelişler başlıyor.
Binali Yıldırım'ın elini sıkan Ak Partililer, Bahçeli'nin kuyruğuna, MHP'li vekiller ise Yıldırım'ın önündeki
kuyruğa dahil oluyorlar.
Basın locasından anlatmaya devam ediyorum...
Meclis'in duayen foto muhabiri Orhan, milletvekillerinin isteğini yerine getirebilmek için sürekli deklanşöre
basıyor. Basın locasındaki foto muhabiri arkadaşlarım da hiçbir anı kaçırmamaya çalışıyor.
Bu kargaşada ısrarla, "Gül'ü incitme" isimli şiirini okumaya devam eden Meclis Başkanı Kahraman,
zaman zaman, kendisini dinlemeyen vekilleri meşgul ettiği için foto muhabiri Orhan'ı "dışarı atmakla"
tehdit ediyor.
Tebrik kuyruğu bitince, yerinden kalkan Başbakan Binali Yıldırım, salonun öbür ucundaki MHP sıralarına
giderek, "kader ortağı" Devlet Bahçeli'yi kutluyor. Binali Yıldırım ve Devlet Bahçeli daha sonra aradaki
boş HDP sıralarını atlayarak az sayıdaki CHP'li vekillerin elini sıkıyor, onlara da seçimlerde "başarılar"
diliyorlar.
Peki, el sıkma işlemi biten vekiller ne yapıyor?
"Gidip de gelememek var. Listelere girememek var" diye düşünen ve dört yıl boyunca birlikte el
kaldıran Ak Partili milletvekilleri, hatıra fotoğrafı çektirmek için bazılarının hiç çıkıp konuşmadığı, Meclis
Kürsü'sünün önünde hilal şeklinde sıralanıyor. Bu yasama döneminde kapanan, başörtülü, örtüsüz kadın
vekiller de kendi aralarında gruplar yaparak poz veriyor...
Vekiller, daha sonra arkalarını basın locasında görevini yapmaya çalışan foto muhabirlerine
döndüler.
Basın locasının hemen önündeki AK Parti sırlarında toplanan Milletvekilleri, liderleri Bahçeli ve Yıldırım'la
birlikte hatıra fotoğrafı çektiriyor.
Arkadan fotoğraf çekmek zorunda kalan gazetelerin foto muhabirleri, arka arkaya, Başbakan ve MHP
lideri ile milletvekilerine seslenerek kendilerine doğru dönmelerini istiyorlar.
Ancak, foto muhabirlerini duymamazlıktan gelen milletvekilleri, hafifçe öne doğru eğilerek Medyaya
arkası dönük bir durumda gülerek poz vermeyi sürdürüyor.
Liderleri ve vekilleri, kendilerine doğru döndürmeyi başaramayan gazeteciler, salondaki AK Parti

İstanbul Milletvekili Metin Külünk'ten gelen sesle irkildiler.
Metin Külünk, balkondaki gazetecilerin, bize doğru dönün çağrısına, "siz aynaya bakın, aynadan
çekin" diye bağırıyordu.
Bu sözler üzerine bazı foto muhabirleri, fotoğraf çekmeyi bırakarak, milletvekillerini protesto etti ve basın
locasından ayrıldı.
Ben de onlara katılıp basın locasından çıkarken, "ACABA AYNAYA BAKMASI GEREKEN KİM VE
KİMLER" diye düşünüyorum!
Erken seçimimiz hayırlı olsun...