Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
32,3126
EURO
35,1391
IMKB
9,069
ALTIN
2.292,930
 
Hava Durumu ANKARA
8 / 21 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
Benzinde “orantısız” vurgun...
 SEZAİ BAYAR 19 Ekim 2014 Pazar  

Sigaraya büyük miktarda vergi koyarsın, anlarım.

Avrupa'da var.

İçkiye çok fazla vergi bindirirsin, anlarım.

Amerika ve Batı'da var.

İthal mallara, lüks tüketime fazladan ve yüksek oranda vergi salarsın, anlarım.

Dünyada tüm ülkeler aynını yapar.

Akaryakıta gelince durmak gerek.

Akaryakıt öyle doğrudan lüks tüketim sayılmaz.

Belki ithal edildiği, biraz da dolara bağlı lduğu için lükse girse de, artık temel ihtiyaç kalemleri

arasında sayılır.

Benzin ve mazot, ya da gaz halkın olmazsa olmazı ihtiyaç maddeleri arasında

yaşadığımız yüzyılda.

Hükümetler, hem “araba satın al arkadaş” deyip hem de “Ama aldığın aracı kullanma” diyemez.

Tıpkı bizde olduğu gibi.

Yani benzini satarken halkın yararını gözetmek zorundadır yönetimler.

Bazı temel ihtiyaç mallarını desteklemek zorunda oldukları gibi.

Gelgelelim, bizim ülkede benzin fiyatları araba icat edilmeden de tartışma konusuydu nerdeyse (!)

Nedeni, ben bildim bileli benzin fiyatlarında dünya birinciliğini kimseye kaptırmadığımızdır.

En pahalı benzin bizde.

Benzin öylesine bir “girdi” ki, zam yapılınca iğneden ipliğe herşeye, fazlasıyla da halka “girer”

Yani iğneden ipliğe herşeye zam gelir.

Benzine zam demek, ertesi gün bir başka gün demek.

Bu öyle bir madde ki, dünyada petrolün varil fiyatı artınca bizim ülkede herşeyin fiyatı artar.

Esnafa sorarsın “Ne oldu da bir gecede et fiyatları arttı.Yoksa sizin inekler benzin mi içiyor?”

Alacağın yanıt hep aynıdır: “Yem fiyatları nasılsa artacak ya...”

Dibimizde savaş var. Orta Doğu ülkeleri kaynıyor.

Üstelik buralarda petrol kaynıyor ama çıkar çıkarabilirsen.

Sat satabilirsin.

Petrolün ağababası devletler birbirine girmiş ancak nedense petrolun varil fiyatı bugünlerde

devamlı düşüyor.

110 dolarlardan, 80 dolara inen varil fiyatları karşısında bizim hükümetin ne yapması lazım?

Benzinin litre fiyatlarını indirmesi.

İndirmesine indiriyor.

3 kuruş veya 5 kuruş.

Taner Yıldız, nedense yıldızı parlayan Enerji Tabii Kaynaklar Bakanlarımızdan biri.

Hikmetinden sual olunmaz ama geçenlerde gazeteciler bir yerde kıstırdılar ve mealen şunu

sordular:

“Petrol fiyatları düşüyor ama bizde etkili bir indirim yok. Aksine geçenlerde doğalgaza, ardından

da elektriğe zam yapıldı. İndirim düşünüyor musunuz?”

Bakan “indirim” kelimesini duymamış gibi davrandı.

Ve cevaben ne dedi biliyor musunuz?

“Evet dünyada petrol fiyatları çok düştü. Varil başına 80 dolara kadar indi. Bu şu demek. 110

dolar ve üstünden satın aldığımız akaryakıta verdiğimiz para azaldı. Hatta bir hesaba göre eğer bu

durum bir yıl sürerse, Türkiye'nin bundan kazancı 3.2 milyar dolar olur. Hatta 4 milyarı dahi

geçer.”

Bu cümle tam da gerçeği ifade eden, herşeyi ortaya koyan bir açıklamaydı.

Yani diyor ki sayın bakan, “Biz petrolden çok ama çok kazanç elde edebileceğiz.”

Böyle bir ticari akıl, böyle bir kazanç kapısı, henüz ticareti bilmeyen ilkel Afrika kabilelerinde bile

düşünülemez.

Çünkü devlet burada tanzim edici ve halkı koruyucu role sahiptir, sahip olmalıdır.

Zaten halka “ithal ediyoruz” diye bindirilen vergi dünya rekoru düzeyinde.

Aracılara, tefecilere, nakliyecilere, bayilere ve pompa istasyonlarına verilen kar oranları cabası...

Bari, fiyat düşünce sen de halkın lehine fiyat indir.

Halkın cebinden çıkan para azalsın.

Litre başı 3­5 kuruş değil.

Hükümet şu anda istese litre başına bir, hatta iki lira dahi litre fiyatını düşürebilir.

Hiç de zarar etmez.

Aksine kar dahi eder.

Ama az kar edermiş.

Etsin, ne olur ki?

Hadi böyle bir yola gitmiyorlar, eğri oturup doğru konuşsunlar.

Sadece Bakan Yıldız'a kalmış bir karar değil bu fiatların indirilmesi, akaryakıtın ucuzlaması.

Devlet, yani hükümet, yani ikidar halkı düşünmek zorunda.

Artık yıllardır süren yalanları söylemesinler, tekrar etmesinler.

Halka gerçekleri söylesinler.

Bırakalım yalanı, biraz utanılsa iyi olur.

Bu “utanç tablosu” ve gerçekler artık akıllara kazınmalı.

Utanmak ayıp bir şey değil.

Aksine; namuslu insanların, insaflı insanların benimsediği ve özümsediği, hatta içselleştirdiği bir

duygu, utanmak.

Bu duyguyu kapkaççı aracılardan, vicdansız satıcı firmalarından, hile ve düzenbaz tüccarlardan,

tefecilerden özetle bazı namussuzlardan beklemek aptalca, hatta bunakca olur.

Ülkede az da olsa, namuslu ve erdem sahibi insanlar ve yöneticiler varken...

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.