Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
IMKB
9.916,000
ALTIN
2.441,870
 
Hava Durumu ANKARA
13 / 26 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
BİR İSTANBUL MASALI
 ZELİHA BEDİR 15 Mart 2013 Cuma  

21’nci yüzyılda yaşayan bizler hem şanslıyız hem de şanssız… Şanslıyız çünkü; baş döndüren teknoloji  hayatımızın her alanında bir çok kolaylıklar sağladı. Şanssızız çünkü, bizler de mekanikleştik. Önce kendimizden sonra da insanlardan uzaklaştık...
Günümüzde “insan” olabilmeyi başarmak milyarlar değerinde bir sanat bence.   Şanslı isen başka “insanlarla” karşılaşmak ve onlarla arkadaş-dost olabilmek trilyonlar değerinde… Seyahate çıkıp, içki masasında oturduğun halde hala “insan” diyebilmek ise paha biçilemez…
8 Mart Dünya Kadınlar Günü için İstanbul’daydım. Yanımda oğlum Kuzey, arkadaşlarım Müjgan Abla, Serap, Serap’ın çocukları Duygu, Uygar ile Deniz ve Deniz’in kızı İlayda vardı. Organizasyonun  baş aktörü Deniz’di. Ulaşım aracımız, kalacağımız yer ve tabii ki İstanbul’daki gezi programımız… Hiç birini düşünmeden hiç hesapsız ve sorgusuz aldım oğlumu, çıktık yola. Yanımdakilerin “insan” sözünün hakkını verdiğini çok iyi biliyordum… Hislerimde yanılmadım…
Gidiş-geliş için Metro Turizm seçilmişti. Çünkü İstanbul Terminali’nden kalacağımız semt olan Balta Limanı’na en yakın nokta olan İstinye’ye servisi olan tek firma Metro idi. Malum kalabalıktık.
Yıllardır otobüs ile yolculuk yapmıyordum, oğlum Kuzey için ise ilkti. Ekstra eğlenceye ihtiyacımız yoktu. Serap ve Deniz’in diyaloğuna Müjgan Abla da eklenince sohbet tadına doyum olmaz bir kıvam alıyordu. Metro Turizm’in vasat konforuna bir de bayan hostesin esprileri dahil oldu.
Otobüsün  ilk puan kaybı televizyonlarda yaşandı. Oğlum televizyon izlemek istiyor, fakat kulaklığı çalışmıyordu. Ben de ses vardı, oğlumda görüntü. Bizde bendeki sesi oğlumdaki görüntü ile birleştirdik. İdare ettik. Bu aksilik neşemizi kaçıramadı.
Serap’ın oğlu Uygar da televizyon izlemek istiyordu, ama nafile… Çünkü, her ikisinin televizyonu da çalışmıyordu. Bizim çok renkli hostes, teknik servisin mesaisinin sabah 9’da başladığını hatırlatıyordu.  Peki dediler. Neşeleri kaçmadı….
Kahvaltı ikramı olan kek, çay, soğuk içecekler derken Deniz’den sabahın bombası geldi. “Türk Kahvesi istiyoruz.” Renkli hostes tamam deyince, valla bravo dedik. Kahvelerimiz de geldi içtik. Sırada salep vardı, ama isteyemedik…
SEVGİLİ İSTANBUL…
İstanbul’a ulaştık. İstinye ver elini Balta Limanı… Kalacağımız otele yerleştik, biraz dinlendik. Hadi ama, günün geri kalanını yaşamalıydık. Hazırlandık, düştük yola. Sahilden sıkı bir yürüyüş ile Ortaköy’e vardık. Yemeklerimizi yedik, manzaranın tadını çıkardık. Fotoğraf çekelim, sohbet edelim derken gecenin soğuğu bastırdı. Girdik bir cafe’ye. Dışarda bir telaş, anladık ki, Emre Aydın Konseri varmış.  Ancak, Emre Aydın konseri bizim eğlencemiz yanında sönük kaldı…
Ertesi sabaha yoğun bir programla uyandık. Kahvaltı sonrası Taksim’e gittik. Taksim-İstiklal-Beyoğlu, Galata Kulesi, Eminönü-Mısır Çarşısı-Kapalı Çarşı.  Yürüdük, yürüdük…  Tempo ile ama İstanbul’un havasını içimize çeke çeke… Eminönü’ne geldiğimizde İstanbul’un makyajsız yüzü bile güzel göründü gözüme… İstanbul’da Türkiye gibi dedim kendi kendime. Nankörlüğümüze, hoyratlığımıza rağmen dimdik ayakta…  Hem de bütün ihtişamı ile…
Akşam olmuştu, karnımız açtı ve yemek için İstiklal Caddesi’ne gidecektik. Müjgan Abla, Kuzey ve ben önce metrobüs sonra metro ile Taksim’e geçtik. Çiçek Pasajı’nda yerimizi aldık.  Sonra Serap-Duygu-Uygar-Deniz ve İlay da geldi… Onlar yine yürümeyi tercih etmişlerdi.  Balıklarımızın siparişi öncesi Deniz ve Serap balıkları kontrol etti. Sonra da balık yemenin adabı üzerine pazarlık yapıldı. Ordöv tabakları, rakı-balık üçlemesine bir de müzik eklenince eğlence arttı da arttı. Fasılda Ankara’dan şarkılar çalındı. Ankara’nın bağları… diye başlayınca solis,  Serap, Deniz ve Müjgan Abla daha fazla kayıtsız kalamadı müziğin ritmine... Duygu ise  oryantal dansı ile pistteydi...
ROTAMIZ ANKARA
Yolculuğumuz 14.45’de başlayacaktı. Metro’nun Antep’ten gelen, Ankara’dan sonra yoluna devam edecek olan, bilmem kaç yılından kalma eski püskü otobüsünde yerimizi aldık. Gelirkenki konfor (!) yoktu bu otobüste.  Erkek hostes ise, arasan böylesini bulamazsın cinstendi.. 
Serap ve Müjgan Abla önümdeki koltukta oturuyordu. Serap artık kararmaya başlayan ve yağmurun etkisi ile daha geç bir saatmiş hissi uyandıran havada, öne eğilerek bir şeye bakıyordu. Şoföre önde giden kamyonu işaret ederek, “Görüyor musunuz, ışıkları yanmıyor” dedi. Şoför; “Görüyorum” deyince döndü, “Bizim de hız göstergemiz çalışmıyor” dedi… Paniklemeli miydik acaba?!...
Bu arada, erkek hostes, tenezzül etmez havası ile ikramlara başladı. Bizim kızlar önceki servisten alışık olarak bir şeyler rica ediyorlar, ama hostesten ses çıkmıyor.  Hostesin boşluk bırakmaksızın alnının altında hayli yer kaplayan ve mazlum hissi uyandıran kaşları mimiklerine rağmen nasıl oluyordu da sabit kalabiliyordu anlayamadım…
Sonra bizim kızlar şoförle muhabbete başladı.  Mutlu! Bir emekli olan şoför geçinmek için ikinci işini yapıyordu. İlk defa kullandığı otobüsün içler acısı durumunun farkındaydı. Adamcağız sohbeti ile hizmetin kalitesini yükseltmeye çalıştı. Ama nafile… Erkek hostes koridorda şöyle bir dolandığında hepimiz burunlarımızı kapatmak zorunda kaldık…
CANI SIKILDI ANONS YAPTI
Dönüş yolculuğumuzun bombası da erkek hostesten geldi. Bu çok başarılı (!) hostes, Ankara’ya 130 küsur kilometre kala aldı eline mikrofonu, Küçük Emrah havasında “Az sonra yarım saat dinlenme molası vereceğiz” anonsu yaptı. Türkiye’nin Doğu’sunda hangi bölgeye ait olduğunu anlayamadığım şivesi ve yontulmamış ses tonu ile yaptı bu anonsu… Biz de hazırlandık ama 15 dakika geçti hala mola yok. Meğer arkadaş erken anons yapmış…
OTOBÜS BOZULDU
Yarım saatlik mola sonrasında otobüsteki yerimizi aldık ama bu kez de otobüs çalışmıyordu. Hizmette sınır yok şoför 5-10 dakikada ve Müjgan Abla’nın manevi destekleri ile hemen problemi çözdü… Nihayet yola koyulduk ve AŞTİ’ye girdik… Böylece İstanbul Masalımız da sona erdi.
Gördük ki, Avrupa Birliği standartları henüz şehirler arası yolculuğa uğramamış.  Bu kadar sistemsizlik, bu kadar keyfiyet galiba çok müreffeh (!) bir toplum oluşumuz ile alakalı. Teknolojinin ergonomisine yakışmıyor bu yolculuklar…
Metro yolculuğu bile İstanbul’da geçirdiğimiz iki güzel günü lekeleyemedi. Çünkü, bizim neşemiz yerinde, “insan” bulmanın keyfi ile…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 10   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 
osmanserbestortaköylü12
1 Nisan 2013 Pazartesi 17:30
kadınlargununuzun bole aksılıklerle sızı uzmesıne aldırmdaın için sevındım hayat devam edıyornıce yıllarınamutluluklr dılrrım ha bu arad çok guzelsınız allh sevdıklerınıze bagışlasın
Katılıyorum  Katılmıyorum  
%94 %6
zeynepp ereli
24 Mart 2013 Pazar 19:26
slm guzel bır ıstanbul masalınız var yolculuk hariç metroyu çok şıkayet ettık ama dınleyen kım sayın zaferbey inşallah okurda bı çare bulur gerçı kendısınıde aradım bakalım napıcak kadınlar gunuzukutlarım kalemınıze sglık
Katılıyorum  Katılmıyorum  
%95 %5
hakangüven
19 Mart 2013 Salı 14:14
sizin adınıza üzüldüm her günü sızsızolmıcak bır dunyada bır gününüzünde kötü geçmesi üzücü ınsan bulnak derken neyı kasteddetınız anlıyamadım yınede eleştırılerınız için kaleminize saglık takıpteyım sızde çok guzelsınız allah sevdıklerınızıe bagışlasın saygılar
Katılıyorum  Katılmıyorum  
%95 %5
Gül
18 Mart 2013 Pazartesi 20:04
Yazını anlattıklarını yaşadıklarınızı çok beğendim:)eline yüreğine sağlık arkadaşım..
Katılıyorum  Katılmıyorum  
%83 %17
zafer gencay
18 Mart 2013 Pazartesi 17:33
slm herkes sızıngıbı duyarlı olsa bu fırmaları yazsalar gelecek rahat eder bence kalemınıze saglık nıcesorunları ıletmenız dılegım
Katılıyorum  Katılmıyorum  
%95 %5
ares melıkyan
17 Mart 2013 Pazar 13:46
guzel bır ıstanbul masalı bırdwe aksılıkler olmasymış hemde kadınlar gununde yuh olsun metro turzmeyınede ıyı geçmiş kadınlar gununuz sevındım yazılarınızın elştırılerınızdevamını dılerım tşkler
Katılıyorum  Katılmıyorum  
%97 %3
koraykosanerr
16 Mart 2013 Cumartesi 20:30
slm kadınlar gununuzu kutlarımm uzldum vallahımetro turızm arad yapar bole fazla parayı buldular neyse herkes sızın gıbı duyrlı olsa ınanın ankara daha guzel ıstanbuldan kaldınız muhıt bogazın etrafı gıttınız çıçek pasajıda tarıhı meyhanesııkı gunde yınede ıyı gezmışsınız herkes sızın gıbı duyralı olsa bu memleket duzelır tşkler yazılarınız için devamını dılerım kosanerrrrr
Katılıyorum  Katılmıyorum  
%95 %5
medihasaglam
16 Mart 2013 Cumartesi 20:24
sız nilsonra cahılmısınız bıletı kım aldı vip denen bı şey varüferturızmle gıtmedınızmıyaözur dılerım rakı balıgı bılıyosunuz amaseyahat hakkında bı şey bılmıyosunuz ankaraya metroda dandık araba anca ek seferde olur metroyu tuttumdan deyıl vip alsaydınız yınede doruyu yazdınıza ınanmıyorum
Katılıyorum  Katılmıyorum  
%95 %5
Deniz
15 Mart 2013 Cuma 18:27
Yaşanılanlar böyle bir yazı ile taçlandırıldığnda daha da keyifli olmuş...Kalemine sağlık, bence de en güzeli insan kazanmaktı, daha nice masallara.....
Katılıyorum  Katılmıyorum  
%86 %14
müjgan
15 Mart 2013 Cuma 18:18
Öylesine güzel anlatmışsın ki yorum bile yapamıyorum kalemine sağlık
Katılıyorum  Katılmıyorum  
%93 %7

 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.