Toplum olarak büyük gerilimler ve acılar yaşanan 2014 yılını geride bırakıyoruz.
Her yeni yıl yeni umutları ve beklentileri beraberinde getirir, derler. Bu güzel dileğe içtenlikle katılıyorum.
Eşim Nuray ile birlikte yeni yılı sürpriz bir biçimde üç gün öncesinden gerçekten muhteşem biçimde kutlama şansı bulduk.
Hani, kimse kimsenin kısmetine mani olamaz sözü bir anda gerçek oldu.
Nasıl mı?
Hiç planımızda yokken, bir anda kendimizi Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının(CSO) geleneksel yeni yıl konserinde bulduk.
Ankara Arena Spor Salonunun tribünleri konserin başlamasından yarım saat önce neredeyse tamamen dolmuştu. Yer bulduk diye sevindik ve bulduğumuz ilk yere oturduk. Bilen bilir… İstanbul kıskanmasın ama, başkent Ankara’da CSO’nun geleneksel yılbaşı konserlerinin ayrı bir yeri vardır.
Bir yıl sabırla bu konseri bekleyen seyircilerin coşkusu gerçekten görülmeye değerdi. Nasıl olmasın ki? Şef Rengim Gökmen, konseri açarken yaptığı konuşmada ilk eseri, Soma ve Ermenek’te yaşamlarını yitiren işçilerin anısına sunacaklarını söyledi. Önce bir sessizlik, ardından bir alkış tufanı koptu. Yaşamlarını yitiren işçilerin anısına orkestranın çaldığı eser, birçok seyircinin gözyaşlarını tutmamasına neden oldu.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Klazz Brothers&Cuba Percussion ve Yunanlı bayan solist Maria Markesini’nin eşliğinde müzikseverlere muhteşem bir gece yaşattı.
Geçen yıllara göre, konserin en farklı yönü Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Halk Dansları Topluluğu ile Ankara Devlet Opera ve Balesi sanatçıların sergiledikleri birbirinden güzel gösterilerdi.
CSO Mavi Tuna Valsini çalarken sahneye çıkan balerin ve baletin yaptıkları vals çok beğenildi.
Ancak, en büyük ilgi KanKan dansı yapan sanatçılara gösterildi. Şef Rengin Gökmen, bu dans gösterisinden sonra durmak bilmeyen coşkulu alkışları dikkate almış olacak ki, dansçıları ikinci kez sahneye davet etti. Bu kez, KanKan dansıyla coşan seyirciler bu muhteşem gösteriyi dakikalarca ayakta alkışladılar.
CSO’nun yaklaşık 2,5 saat süren Geleneksel Yeni Yıl Konseri 2015 yılı için iyi dilek mesajıyla sona erdi.
…
Şimdi, kimi okurlar, “Tamam anladık CSO’nun konserine gitmişsiniz de, ne oldu yani?” diye düşünüyor olabilirler.
Biz, o konserde sadece orkestranın zengin ve duygu dolu müziğinin sesini duymadık. Sadece, sahnedeki muhteşem gösterileri izlemedik. Orada, Türkiye’nin çağdaş yüzünü gördük. O yüz, son dönemlerde horlanmaya, zihinlerden silinmeye çalışılan Atatürk’ün aydınlık yüzüydü.
Kadınlarla erkeklerin dans etmesine bile tahammül edemeyen zihniyet sokaklarda, meydanlarda cirit atıyor. O düşünceye alkış tutan kamu kurumları var. Müziğin günah olduğunu, yeni yılı kutlamanın ahlaksızlık ve günah olduğunu söyleyen sözüm ona din adamları çıkıyor. 
Çağdışı mihraklar ve onların çığırtkanları, ne yaparsanız yapın,  çağdaşlığın simgesi olan o güzel yüzü, onun ölümsüz düşüncelerini asla, ama asla yok edemeyeceksiniz. Gerçek aydınlar, beyhude çabalarınızı boşa çıkaracak!
Bu duygularla tüm okurların yeni yılını kutluyor ve 2015 yılının başta ülkemiz olmak üzere, tüm insanlığa barış ve kardeşlik getirmesini diliyorum.
                                            xxxxxxxx