Hani yazımın başlığını uzun tutma şansım olsaydı şöyle yazardım:
“1982 anayasasına zorunlu din dersi maddesi (madde: 24) 1980 Darbesinin güçlü generali Kenan
Evren'in kızları yüzünden konmuştur”
“Nerden çıktı bu?” sorusunu sormak herkesin hakkı.
Ne yani, TC'nin 7. Cumhurbaşkanı, ihtilal lideri orgeneral Ahmet Kenan Evren'in iki kızı
yüzünden din dersi zorunlu hale gelemez mi?
Din ile kızları arasındaki “alaka” nedir derseniz, anlatabilirim.
Takvim yapraklarını 1982 yılına çevirirsek lafı uzatmamiş oluruz.
Evren,1982 Anayasa'sını referanduma götürmeden önce bir yurt gezisi düzenlemişti.
1982 askeri anayasası askerlerin, yani ihtilalcilerin istediği şekilde yazılmış, referandumla
oylanacaktı.
Evren ve konsey üyeleri 12 gün boyunca ülkeyi gezeceklerdi.
Gezinin ilk durağı Trabzon, son kenti ise Istanbul olacaktı.
Ben ve foto muhabiri arkadaşımla bu gezi sırasında Evren ve konsey üyelerini adım adıma
izleyecek ve gezi notları yazacaktım.
Evren'in Trabzon mitingi çok da hoş geçmemişti.
Günlerden pazardı ve Evren'i karşılamaya gelecekler az olacağı tahmin edildiği için, dönemin Milli
Eğitim Bakanı Süleyman Sağlam Paşa'nın emriyle ilkokul öğrencilerini sokaklara dizmişlerdi.
Ellerine birer bayrak vererek.
Ben ertesi günkü notlarımda “Ya ya ya, şa şa şa...Süleyman Paşa çok yaşa” başlığını atmıştım.
İkinci gün Erzurum'daydık.
Evren, miting meydanında din ağırlıklı bir konuşma yapmıştı.
Aslında ilk defa dine temas etmiyordu. Daha önceki gezilerinde dine ağırlık veren görüşler ortaya
atmıştı.
Erzurum Orduevinde verilen yemekden önce, Evren ve arkadaşları çok neşeliydiler.
Kendilerini izleyen gazetecilerle bir ara sohbet durumu yaşandı.
Evren rakı içiyordu ve sarı leblebiyi meze yapıyordu.
Atatürk'ün rakı masası öncesi yaşanan tabloları andırırcasına...
Bir vesileyle Hürriyet'te çıkan bir haberle ilgili olarak bana döndü “Sizin gazete, Üçüncü
Ordu'muzu Güney Doğu bölgesine kaydıracağımızı yazmış. Keşke bizlere sorsaydınız” dedi.
Ben de “Hürriyet yöneticileri yanlış gördükleri haberi bile bile yayınlamazlar. Üstelik bu haber ten
yabancı ajanslardan gelmiş bir haber olduğu için, doğrulatma gereği duyulmaksızın bile
yayınlanabilir” dedim.
Ve ekledim:
“Siz bugünkü konuşmanızda din konusuna çok zaman ayırdınız ve din dersinin zorunlu olması
gerektiğinin üzerinde vurgu yaptınız. Bu da bizim dikketimizi çekti” dedim.
Evren rakısından bir yudum daha aldı ve iki adet sarı leblebiyi ağzına attıktan sonra şunları
söyledi:
“Bakın biz askerler, mesleğimiz gereği ülkenin her yanında görev yaparız. Bu bir mesleki
zorunluluktan kaynaklanır. Benim iki kızım var. Bizler karıkoca olarak çocuklarımıza dini
bilgileri yeteri kadar verebilmiş değiliz.Din konusunda eksik kaldılar. Bu çok önemliydi. Her
askerin çocukları için geçerli bir tesbit bu. Anayasaya din dersinin zorunlu olarak konmasını bizler
istedik.”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, tam 32 yıl sonra Evren'ın kızları için verdiği kararı yeni bozdu.
Bu ülkenin orta öğretimdeki milyonlarca çocuğu, Ermenisi, Süryanisi, SunnisiAlevisi, yerlisi
yabancısı, TC vatandaşı olan her öğrenci İslami duaları ezberlemek zorunda kaldı.
Sadece iki kız için...
Miray ve Şenay için...
Paşamızın kızları niyetine... (!)...